Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "Dünya Kadınlar Günü" resepsiyonunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkede milletin soyunu kurutmak için yıllarca doğum kontrol uygulamaları yapıldı" dedi.
İki DHKP-C'li kadının Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne yönelik el bombalı ve silahlı saldırısına da değinen Erdoğan, "İki kadın terörist İstanbul'da polisimizi hedef alan eylem düzenliyor. Her ikisi etkisiz hale getiriliyor. Bazı gazeteci kılıklı terör sempatizanları ise 'iki kadın öldürüldü' diye haber yapıyor" eleştirisi yöneltti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
İster sadece evini ailesinin işleriyle meşgul olsun isterse çalışarak farklı sorumluluklar yüklenmiş olsun her kadın saygıyı hakediyor.
Şehirlerini temsilen 81 ilimizden gelen kadınlarımızı Suriyeli misafirlerimizi ve burada bulunan tüm kadınlarımızı bir kez daha selamlıyorum. 40 yıllık siyasi hayatınızda kadınlarımızın siyasi hayatta daha fazla rol üstlenmeleri için uğraştım. Kadınların yer almadığı bir siyaset bütün toplum için büyük bir eksikliktir. Kadınların omuz vermediği bir alanın başarıya ulaşması mümkün değildir. Bir üklkede kadınlar iş ve kalkınma alanın da etkin değilse o ülke gelişemez. Kadını veya erkeği sadece cinsiyetçi bir bakışlla ele alanlar onların insan olduğu gerçeğini gözden kaçırmaktadır. Kuran-ı Kerim insanların çiftler halinde yaratıldığını ifade eder.
"Milletin soyunu kurutmak için
yıllarca doğum kontrol uygulamaları yapıldı"
Yıllarca kadını özgürleştirmek adına bu ülkenin kadnlarına zulmedilmiştir. İkna odalarında kızlarımıza işkence edenler bu zihniyetin uzantılarıdır. Kardeşlerim bu ülkede doğum kontrolleri yapıldı. Aile planlaması adı altında doğum kontrolü yapıldı. Bunlar nüfusumuzu yaşlı hale getirip azaltmak için yapıldı. İnsan varsa emek vardır insan varsa üretim vardır. Bu da genç dinamik nüfusa bağlıdır. Şuan Batı tutuştu dünya tutuştu çünkü nüfusları yaşlandı. Nüfusu artırmamız gerekiyor. Burada bir numaralı faktör anneler.
Annelerin ayağının altı öpülür, ben öptüm. Bazıları anne olmak istemeyebilir. Ama kadını en yüksek seviyeye çıkaran o makamdır.
"Bazı gazeteci kılıklı terör sempatizanları
kadın teröristlere 'sivil vatandaş' diyor"
Son dönemlerde, özellikle terör eylemlerinde polisimize, askerimize, vatandaşımıza kurşun sıkan, bomba atan onları kahramanlaştıracak kadar alçalanlar olmuştur. Bunlar da güya aydın, aydın müsfettesi, ne aydını? İki kadın terörist İstanbul'da polisimizi hedef alan eylem düzenliyor. Her ikisi etkisiz hale getiriliyor. Bazı gazeteci kılıklı terör sempatizanları ise 'iki kadın öldürüldü' diye haber yapıyor. Bir takım milletvekillerinin hatta hatta genel başkan diye birilerinin nasıl canhıraş şekilde sahip çıktıklarını görüyoruz. Kadınlardan terörist olmaz mı, işte tanıştık. Kimi gazeteciler ve sözümona siyasetçiler bunları sivil vatandaş diye yutturmaya çalıştılar. Bunlar için mesele hiçbir zaman kadınının özgürleşmesi meselesi olmadı, olmayacak. Kendi kör ideolojilerinin çarkını döndürecek taze kanlar arama peşindeler. Biz buna asla izin vermeyeceğiz.
Terör örgütünün genç kızlarımıza olan istismarı kadına şiddet kadar tepki toplamalıdır. Hiçbir anne evladının paralel hainlerin elinde heba olmasını istemez. Bunlarla hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bu konuda başarıya ulaşacağımıza inanıyorum. Sizler güçlü durursanız kimse bu milleti terörle terbiye etmeye kalkamaz.