Gündem

Erdoğan: NATO Zirvesi'nin önemi arttı, Karadeniz'i istikrar havzası kılmalıyız

"NATO olarak gerekli adımları atmazsak tarih bizi affetmez"

11 Mayıs 2016 14:49

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Varşova'da yapılacak NATO Zirvesi'nin önemi daha da artmıştır. Balkan ülkelerinin NATO, Avrupa Birliği ve AGİT başta olmak üzere kuruluşlara entegrasyon sürecini teyit ediyorum. Karadeniz'i kıyıdaşlar arasındaki işbirliğiyle havza haline getirmemiz gerekir" dedi. "Burada kıyıdaş ülkeler olarak hepimiz üzerine düşen görevi yapmak durumundayız" diyen Erdoğan, "Bütün alanlarda atılması gereken adımları NATO olarak atmalıyız. Atmazsak tarih bizi affetmez" ifadesini kullandı.

Erdoğan, 10. Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Duvarların yıkılması bölgede umutların yeşermesine, kalıcı barış ve istikrar beklentilerinin artmasına sebep oldu. Özgürlükleri gasp edilen, baskıcı rejime mahkum edilen Kafkasları sevindirmiştir. Etnik temelli çatışmalar bu umutların darbe almasına neden oldu. Balkan coğrafyasında hepimizin içini acıtan olaylara şahit olduk. Çıkarlar adına gerilimleri tırmanlandırmanın sonuçlarının krizin bölgede uzun süren tahribata yol açtığını gördük. Sizler üstlendiğiniz görevleritibariyle bölgesel barış ve istikrarı takdir edebilecek pozisyonda bulunuyorsunuz.

Malasef bugün uluslararası kuruluşların, 1990'lı yıllardaki acı tecrübelerden gerekli dersi çıkarmadığını görüyoruz. komşumuz Suriye başta olmak üzere bölgede süre giden hadiseler bunun tezahürüdür. Yaklaşık 600 bin insanın hayatını kaybetmesine rağmen bir adım atılmadı. Irak, Yemek, Ukrayna konusunda umut verici gelişmeler yaşanmıyor. Göç sorunu ise daha çok insanı etkisi altına alacak şekilde genişliyor.

Suriye meselesi sonuçları ve yansımları itibariyle bölgesel sorun olmaktan çıkmış, küresel bir tehdit haline dönmüştür. Damdan düşenin halini, damdan düşen anlar. Biz gerek kendimizin, gerek Suriyeli mazlumların bu sorunun kalıcı olarak çözülmesi için yoğun çaba sarf ettik. 3 milyon Suriyeli ve Iraklıya biz sahip çıktık. Bunun başka bir örneği yok. Bize para gelecek mi, biz bunları düşünmedik. Kendi bütçemizden 10 milyar doları aşan harcama yaptık. Bunlar faturalı harcamalar. Bir de STK ve belediyelerimizin harcamalarıyla 20 milyar dolara ulaşmıştır bu.

Batı verelim mi, vermeyelim mi, göç nasıl duracak? Biz böyle bir şey düşünmüyoruz. Gelenlere kapımızı kapatmadık, üstlerine güvenlik güçlerini sürmedik. Biz bombalardan kaçan insanlara kapımızı kapamanın da bir zulüm olduğunu biliyoruz. Şuanda tüm giderlerini ve sorunlarını biz çözüyoruz. 3 milyar avro yılda destek verme kararı alan AB henüz doğru dürüst bir yardımı direkt olarak yapamamıştır. Biz milli bütçemize destek değil mültecilere destek istiyoruz. Ama ne yazık ki Batı hâlâ işin farkında değil. 

DAEŞ ile mücadele konusunda kaynak ülkeler hiç bir adım atmamışken, istihbarat paylaşımıında bulunmuyorken Türkiye mücadele etmiştir. Türkiye'yi buna rağmen DAEŞ'e yardım ediyor gibi gösterme alçaklığına gidenler olmuştur. Suriye sorununu meşru talepler temelinde çözmeden bölgesel ve küresel etkilerini göremeyiz.

Avrupa Atlantik kurumlarıyla bütünleşme konusunda atılan adımların önemli fayda sağladığına inanıyorum. Ülkemizin Balkanlara karşı yaklaşımının temelini kapsayıcılık oluşturmaktır. Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa Tugayı'nı güçlendirme teşebbüsü kıymetli ve önemli bir adımdır. Sizlerin de somut destek vermenizi bekliyoruz. Varşova'da yapılacak NATO zirvesinin önemi daha da artmıştır. Buradan somut sonuçlar çıkmasını arzu ediyoruz. Balkan ülkelerinin NATO, Avrupa Birliği ve AGİT başta olmak üzere kuruluşlara entegrasyon sürecini teyit ediyorum. Karadeniz'i kıyıdaşlar arasındaki işbirliğiyle havza haline getirmemiz gerekir. Burada kıyıdaş ülkeler olarak hepimiz üzerine düşen görevi yapmak durumundayız. Bütün alanlarda atılması gereken adımları NATO olarak atmalıyız. Atmazsak tarih bizi affetmez. Somut önerilerimizi Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerle paylaşacağız. 

Ortak güvenliğimizin askeri olarak sağlanamayacağını kabul ediyoruz. Ekonomik ve ticari bağlar güçlendirilmeli. Ortak kültür mirasımızı hep birlikte sahiplenerek gelecek nesillere taşımamız önemlidir. İşbirliği süreci, işbirliği konseyine tam destek veriyoruz. Güneydoğu Avrupa ülkeleri arasında mevcut olan daimi sekretaryanın İstanbul'da kurulmasını teklif ediyoruz. Ortak bildirinin bölgedeki işbirliği ve dayanışmayı geliştirmesini diliyoruz.