Muhalefetin "tarafsızlığını yitirdi" suçlamasıyla tepki gösterdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP'nin Eskişehir'den aday gösterdiği eşcinsel aday Barış Sulu ve yine HDP'den aday olan eski Diyarbakır müftüsü Nimetullah Erdoğmuş'a gönderme yaparak, "Diyarbakır'da sözde müftü, Eskişehir'de eşcinsel aday göstermiyoruz biz" ifadesini kullandı.
CHP'li vekil Şahin Mengü'nün kızı CNN Türk spikeri Nevşin Mengü’yü de hedef alan Erdoğan, "CHP vekillerinden birinin kızı TV spikeri bir hanımefendi, bizim burada otobüsçü kardeşlerimle buluşmamızı duymuş ve içine de sindirememiş. Benim sizlerle buluşmamın olduğu program duyumunu almış, kendince başkanlık sistemiyle, otobüsçülerle dalga geçiyor" dedi.
Erdoğan, Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Kurulu'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Eskiden Karadeniz yollarında yanyana iki aracın geçmesi imkansızdı. Biri bekler biri geçerdi. Şimdi öyle mi, dağları deldik. O meşakkatli yolları aştık. Uzun yolculukları kolay kıldık. 2002'de 6.100 km bölünmüş yolu olan Türkiye'nin üzerine biz 17 bin 600 kilometre yaptık. Biz iktidarı devraldığımızda sadece 6 ilimiz bölünmüş yollarla birbirine bağlıyken bugün toplam 75 şehrimiz birbirine bağlanmış hale geldi.
‘Hızlı treni sadece Avrupa'ya gidenler görürdü’
Değerli kardeşlerim, her insan bir cihandir. Biz bu anlayışla insanımızın en güzeline sahip olması için var gücümüzle çalıştık. Bölünmüş yollar sayesinde yakıt ve iş gücünden yıllık 16 milyar liraya yakın tasarruf sağlandı. 2005'te ülkemizde 11 milyon 145 araç vardı. Bugün bu rakam 19 milyonu bulmak üzere. Araç sayısı bu kadar artmasına rağmen kaza sayılarında yüzde 602lara varan azalma oldu. Bütün bunlar insana verdiğimiz değerin göstergeisidir. Şoför arkadaşların tehlikeli bulduğu bir söz var, "tek rakibim Türk Hava yolları". Hava ve trenin gelişmesi şoförlerimizi mağdur eden bir durum değil. 2002'de ülkemizde 26 havalimanı vardı. Bugün bu rakam 56 ya yükseldi. Hızlı tren sadece Avrupa'ya gidenlerin gördüğü bir ulaşımdı. Şuanda 1213 km hızlı tren hattımız var ve yenileri ekleniyor. Bugün otobüslerimizde çok daha konforlu bir hale geldi. Ulaşımdaki rekabet otobüs sektörüne olumlu yansıdı. 2005'te 163 bin olan otobüs sayımız, 211 bini geçti.
‘Yolculuklar keyif haline dönüştü’
Eski Türkiye'de çok farklı bir manzara vardı. Banka kuyruklarında bekleyen insanlar zorunlu halle dışında seyahati düşünebilir miydi? 12 yıldır koruduğumuz güven sayesinde ülkemiz de insanlar istedikleri yere gidebiliyor. Dün kara trenin tahta koltuklarına mahkum edilen insanlarımız son model otobüslerde filmini izleyerek seyahat edebiliyor. Bu hale geldik. Bölünmüş yollar sayesinde yolculuklar keyif haline dönüştü.
‘Kutsal 3'lü diyerek dalga geçiyor’
Değerli kardeşlerim sene 2015. Ama bu topraklarda tek parti zihniyetini yaşatmak isteyenler var. Durmadan milleti taciz ediyorlar. Bakınız, eski CHP milletvekillerinden birinin kızı tv spikeri bir hanımfendi bizim burada otobüsçü kardeşlerimle buluşmamızı duymuş ama içine sindirememiş. Bizim sizlerle buluşmamın da arasında olduğu resmi programı duymuş, kendince otobüsçülerle dalga geçiyor. Hatta muhtar, otobüs, taksici şoförü kutsal 3 lü diyerek dalga geçiyor. Böyle yaparak kendi küçüklüğünü ortaya koyuyor farkında değil.
‘Sistemi güncellememiz gerekiyor’
Kasım ayında Antalya'da G20 zirvesinde dünyanın en ileri 20 ülkesini buluşturacağız. Burada ülkelerin yarıdan fazlası başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Kişi başına gelirde 3 bin 400 dolardan başladık 10 bin 500 dolara kadar çıktık. Ama şimdi burada patinaj yapıyoruz. Bunu aşmak için sistemde güncelleme yapmamız gerekiyor. Bu güncellemenin adı başkanlık sistemi. Millet yeni Türkiye'yi de, yeni anayasayı da, başkanlık sistemini de istiyor. 7 Haziran'da şoförlerimizi, milleti sandığı küçümseyenlere haddini bildirmeliyiz diye düşünüyorum.
‘Ben milletimin çağırdığı her yere giderim’
Ben bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak şoför kardeşlerimle aynı parantezin içinde ifade edilmiş olmayı kendim için şeref sayıyorum. Onlar böyle diyerek güya bizi tahkir ediyorlar, en büyük payeyi verdiklerinin farkında değiller. Bir başkası çıkmış, 'Cumhurbaşkanı nereye çağırılsa gidiyor, evde gazoz mu açacaksınız, evde yufka mı açacaksın, çağırın gelir' diyor. Evet, ben milletimin çağırdığı her yere bugüne kadar gittim, bundan sonra da giderim. Bu benim için ayıp değil, şereflerin en büyüğüdür. Çünkü ben zaten oralardan geldim. Ben 40 yıldır milletimle olduğum için buradayım. Doğu'da, Güneydoğu'da Kürt kardeşimin duygularını istismar edip, İstanbul’da beyaz Türklerle kadeh tokuşturmuyorum böyle derdim de yok.
Diyarbakır’da müftü aday, Eskişehir’de eşcinsel aday biz göstermiyoruz.
‘Bizim Rabiamız Türkiye'nin heryerinde aynı’
Rabiamızı Uşak'ta, Afryon'da hangi samimiyet ile ifade ediyorsam, Hakkari'de de aynı samimiyette ifade ediyorum. Bizim Rabiamız Türkiye'nin heryerinde aynı. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Bu topraklarda kimse operasyon yapmaya kalkmasın, çünkü avucunu yalar. Önce güvenlik güçlerimizi karşısında bulur en önemlisi de milletimizi karşısında bulur.
‘Niye Pensilvanya'ya gittin, Mekke'ye gitseydin’
Çıkmış bir paralel devlet, senin Pensilvanya'da ne işin var. Sen hani din adamıydın. Pensilvanya'ya gideceğine, Mekke'ye gitseydin. Bu işin içinde bir üst akıl var. Bunlarda onlarla beraber hareket ediyor. Türkiye'de bölge imamları var bunların, yahu imam mihrabı terkedip kaçar mı? Abileri var kaçar. Bunların imamları kaçar. Bunların inlerine gireceğiz demiştim, inlerine girdik. Şimdi bunlar kaçıyorlar.
‘Allah'ın bana verdiği ömrü..’
Savcımızın katillerine terörist demeyenlerle bizim işimiz yok. Bizi de Mursi'nin aldığı cezalarla tehdit ediyorlar. Allah'ın bana verdiği ömrü uzatmaya da kısaltmaya da sizin gücünüz yetmez. Allah'ın ilahi fermanında ne ileri, ne geri. Herşey Rabbimizin takdiridir. O yüzden kefenimizi bu yola girerken giydik. Onlar kendilerine yeni Kabe'ler yeni kıbleler arayabilirler. Birisi kalkıp bizim Kabe'miz Taksim'dir diyebilir. Ana muhalefette geçmişte Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter diyordu. Bizim tek Kabe'miz var o da Mekke'dedir.