Gündem

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut: Hayatımda hiçbir siyasi partiye ilgi duymadım

Bulut, Abdulah Gül'ün açıklamalarına ilişkin darbe göndermesinde bulundu

18 Şubat 2020 13:31

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, 11. Cumhurbaşkanı Başkanı Abdullah Gül, yargı bağımsızlığı vurgusu yaptığı ve parlamenter sisteme geri dönülmesi gerektiğini söylediği röportajı sosyal medya hesabından yorumladı. Hayatından hiçbir siyasi partiye ilgi duymadığını öne sürdü. 

TIKLAYIN | Abdullah Gül: Ali Babacan'ın partisini destekliyorum; parlamenter sisteme dönmek şart

Bulut Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, "Bazı detayları bu kadar açık yazmayacaktım fakat bu sabah itibariyle, “yargı baskı altında olmamalı” diyerek Gezi Davası duruşma belkide karar günü, Kraliçe’nin Gül’ünün de İlker Başbuğ ile yola çıkan kervana katılması ve ilginç çıkışlar yapması 'demokrasimize' yönelik 'seçim dışı bir kumpasın' daha da görünür hale gelmesine yol açtı! Gören gözler için oynanan oyun çok açık! Saat 11.00'de yazacaklarımı 'emperyalist düzen'e biat ettirilmiş bir Türkiye yerine demokratik tam bağımsız bir Türkiye'de yaşamak isteyen her Türk vatandaşının çok dikkatli okumasını ve paylaşılmasını rica ediyorum!" ifadesini kullandı. 

Bulut paylaşımlarını şöyle sürdürdü: 

"Durum ciddi sevgili dostlar. Çok açık ve net lafı dolandırmadan yazıyorum; bir süre önce HDP-CHP-Akşener tarafından dillendirilmeye başlanan; 'parlamenter sisteme kesin dönüş' söylemi, İlker Başbuğ’un TBMM’yi zan altında bırakan sözleri ile yeni bir viraj alırken, RAND Corp raporu ile 'sisteme müdahale' söylemi zirve yaptı. “Emperyalizme tam biat etmiş bir Türkiye” isteyen güçlerin öz evlatlarına yolda “paranın evladı TÜSİAD” ve kraliçenin öz evladı Gül’ün de bu sabah katılımı ile FETÖ’den Gül’e-silahın gücünden paranın gücüne bütün unsurlar tamamlandı.

Özellikle kraliçe’nin öz evladının bahçesinin en değerli gül’ü olan şahsın yaptığı “Türkiye’de siyasal islam çöktü” açıklaması akla geçmişte yaşadığımız “darbe dönemi” açıklamalarını getirdi. Emperyalizm ve değerlerine hizmet eden bütün grupların ve bireylerin üzerinde anlaştığı "Parlamenter sisteme kesin döneceğiz” diye ortaya dökülenlerin üzerinde anlaştığı İngilizce kavram “political system correction by a military touch” yani “politik sistemin düzeltilmesi ama bir askeri dokunuş ile” daha açık yazayım, yola çıkan “sistem düzeltmesi” kavramına son olarak kraliçenin Gül’ünün (Gezi kararı açıklanacağı gün yargıya baskı var diyerek ama altından sopa göstererek) katılması kervanın yola çıktığını gösteriyor! 

Hedef çok açık. "Politik sistem düzeltmesi" ve "emperyalizme tam biat etmiş bir Türkiye!" 

Bunun için aracın seçim olduğunu falan sanmayın. Amaç çok açık ve RAND CORP raporunda açıkça yazıyor. Politik sistemin gerekirse askeri bir dokunuş ile düzeltilmesi, Erdoğan'ın sistem dışına itilmesi ve Türkiye'nin emperyalizme güller içinde eskisi gibi teslim edilmesi! 

Sevgili dostlar, hayatımda hiçbir siyasi partiye ilgi duymadım ve bunu da defalarca TV'lerde söyledim. SOn yirmi yılda da 'girdi-girecek' demelerine rağmen asla siyasete girmedim. Büyük bir istekle Erdoğan'ın emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesine her anlamda katıldım ve son nefesime kadar bu yoldayım! 

Her türlü siyasi görüşten Türk vatandaşlarına ve büyük Türk milletine sesimi duyurmaya çalışıyorum. Bu sabah aniden bahçemizde açan kraliçenin Gül'ü, bahçede emperyalist planını tamamladığını ve harekete geçeceklerini gösteriyor... 

Türk devletine bağlı bütün vatandaşların, büyük Türk milletini ve TSK başta olmak üzere bütün millî kurumların vatansever bireylerini, Türkiye'nin yeniden emperyalizme teslim edilmesi kumpasına karşı durmaya, bilinçli ve uyanık olmaya davet ediyorum. 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti emperyalizmin kendisine diktiği gömleği yırtmış ve o gömleği bir daha asla ama asla ne pahasına olursa olsun giymeyecektir. Yaşasın tam bağımsız güçlü büyük cihaşümul Türkiye

Ne olmuştu?

Abdullah Gül, "Cumhurbaşkanı iken de parlamenter sistemin Türkiye için daha doğru olduğunu söyledim. Türk tipi başkanlık sistemini istemedim. Benim tercihim tam demokratik parlamenter sistemden yana. TBMM bugüne kadar hiç bu kadar önemsizleştirilmemişti. Türkiye bunun noksanlığını hissediyor" demişti.