Gündem

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Gizli servislerinin desteği olmadan bu saldırı yapılamaz; terörün işbirlikçilerini biliyoruz!

"Almanya'nın diğerlerini sömürme denklemine 'AB' deniyor bugün"

12 Aralık 2016 11:34

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Beşiktaş'ta düzenlenen canlı bomba saldırısının ardından yurt dışından gelen "başsağlığı" ve "destek" mesajları hakkında "Artık samimiyetsizliğe ve ikiyüzlülüğe tahammülümüz yok. Terör saldırısına 'Çok üzüldük' deyip teröriste kucak açanlar da bu işin içinde. Bazı ülkelerin gizli servislerinin desteği olmadan bu saldırı yapılamaz. Terörün yerli ve yabancı işbirlikçilerini biliyoruz" dedi. Bulut, saldırıyı TAK'ın üstlenmesiyle ilgili olarak "Örgütün adı önemli değil. Türkiye'ye karşı büyük bir koalisyon var. Bu koalisyon 'Gezi'den bu yana harekette" dedi. 

Türkiye'nin AB ile ilişkilerine de değinen Bulut, "Türkiye'yi denklem dışında tutup sorgulayın, aslında AB diye bir 'union' olmadığını zaten görüyorsunuz. Almanya'nın diğerlerini sömürme denklemine 'AB' deniyor bugün" görüşünü savundu. 

Patlama anı Beşiktaş TV canlı yayınına böyle yansıdı:

Yiğit Bulut'un Sabah gazetesinden İsa Tatlıcan'a verdiği söyleşi şöyle:

Son terör saldırısının sebebini neye bağlıyorsunuz?

İki sebebi olabilir. Anayasa paketi meclise çok önemli bir mutabakatla geldi. AK Parti ve MHP arasında siyasi tarihte görülmemiş ve önümüzdeki döneme damgasını vuracak bir mutabakattı bu. Bunu hazmedemeyen dış ve iç güçler uzun süredir Türkiye'de terör faaliyetlerinde bulundukları için harekete geçti. Bu terör saldırısı arkasında bazı ülkeler ve gizli servislerin desteği olmadan gerçekleştirilmez.

İki gün önce Suriye ve Irak'ta da Türkiye önemli adımlar atmıştı...

Beşiktaş'taki saldırının ikincisi nedeni de Suriye'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle önemli adımlar atılmasının bazı ülkelerin kurmak istedikleri oyunu bozmuş olması. Yerli işbirlikçi olarak FETÖ ve PKK kullanılmış olabilir. Ayrıca içerideki bazı örgütler taşeron olarak kullanılmış olabilir. Örgütün adı önemli değil. Türkiye'ye karşı büyük bir koalisyon var. Bu koalisyon 'Gezi'den bu yana harekette.

Teröre kucak açan ülkeler bu işin neresinde?

Dışarıdan çok üzüldük cümleleri gelecek. Artık bu samimiyetsizliğe ve iki yüzlülüğe tahammülümüz yok. "Çok üzüldük" diyen ülkeler de bu işin içerisinde...

Türkiye'deki siyasal sistem değişikliği Batı'yı neden bu kadar rahatsız ediyor?

Türkiye'de parlamenter sistem istikrarsızlık üzerine dizayn edilmiş. 80 yılda kurulan tüm hükümetlerin ortalama ömrü 18 ay. Birçoğu koalisyon hükümeti. Siz bana bu sistemin istikrarlı olduğunu söyleyebilir misiniz? Bu açıdan baktığımızda meclise sunulan mutabakat Türkiye'ye istikrar kazandıracak bir adım. Bundan sonra koalisyon olmayacak. Bu bazılarını çok rahatsız ediyor.

ABD'de "Gizli CIA" olarak adlandırılan bir düşünce kuruluşu Türkiye'nin milli para hamlesinin dünyada bir domino etkisi yaratacağını yazmıştı. Rahatsızlığın bir nedeni de bu olabilir mi?

Türkiye'nin "milli para" çıkışı şüphesiz çok önemli ve "küresel yerleşik yapıların" alışmadığı bir adım. Dünya'da özellikle "1945 sonrası yerleşen daha doğrusu kurulan-yerleştirilen düzenin kullandığı "referans" paralar var ve bunların başında dolar geliyor. Euro daha değerli "görünse" bile "referans" olma özelliği dolar ile kıyaslanmayacak kadar düşük. Bu bağlamda "dolara dönmeden" doğrudan yerel paralar ile ticaret yapmak küresel yerleşik komisyon yapılanmasını devre dışı bırakıyor. Bu aslında çok önemli ve çok büyük bir adım.

Dünya milli para konusundaki böyle bir değişimi kolay hazmedebilir mi?

Bu sistemi 1945 sonrası yerleştirenlerin hatta bu uğurda savaşlar çıkarıp, rejimler değiştirip, hükümetler düşürenlerin kabullenebilecekleri bir gelişme değil. Korktukları gibi "domino etkisi" ortaya çıkarsa, Londra ve New york "komisyoncuları" devre dışı kalacak ve referans para ile ticaretin anlamı ve doğası değişecek. Türkiye, Sayın Erdoğan'ın açtığı bu yolda özellikle Rusya, İran ve Çin ile ticaretinde başarılı olursa, dünya genelinde yerleşik olanlara karşı bu hareket yayılacaktır. Bu aslında bir devrimdir ve "dünya düzeni" üzerinde her nefes alandan attığı her ticari adımda "komisyon almaya" alışanlar için "alışmadıkları ama alışmak zorunda kalacakları yeni bir dünyanın ilk adımı olabilir.

Türkiye'de aylardır ekonomik kriz söylentisi pompalanıyor. Böyle bir tehlike görüyor musunuz?

Türkiye'de "kriz olacak" söylentisi Gezi olaylarından bugüne sürekli gündeme getirilen bir söylem. Her zaman söylediler, temenni ettiler ama asla tutmadı. Türkiye, 27 çeyrek büyüyen, genel olarak 2003 sonrası dünya genelinde "en yüksek büyüme oranlarını" yakalayan birkaç ülkeden biri. AB'nin koyduğu kriterleri AB ülkeleri karşılayamazken, Türkiye'nin "rasyoları" AB'nin çok üstünde. Bankalarımız içinde "yeterlilik rasyolarının" altında kalan tek banka yokken, AB ülkelerinde neredeyse "bütün banka rasyoları" sınırları aşağı zorluyor veya altında. Siz açık sordunuz, ben de açık söyleyeyim; Türkiye'de kriz yok ve olmayacak.

"AB bir sömürü denklemi"

AB ülkelerinde ekonomik durum nasıl?

Avrupa Birliği ülkelerinde ekonomik durum, onların tabiriyle tam "les miserables"... Yani "sefilliğe" doğru gidiyor. Bugün rasyonel bir şekilde değerlendirildiğinde İtalya, İspanya ve Portekiz'de bankacılık sistemlerinin iflasa gittiğini görebiliriz.

Türkiye'nin gerçekten AB üyeliği fikrinden tamamen kopabileceğini düşünüyor musunuz? 

Türkiye olmayan AB üyeliği fikrinden nasıl uzaklaşabilir... Bırakın üyelik fikrini, adamların bize davranışları üye olma yolunda değil de sanki savaş halindeyiztadında. Türkiye'yi denklem dışında tutup sorgulayın, aslında AB diye bir "union" olmadığını zaten görüyorsunuz. Almanya'nın diğerlerini sömürme denklemine "AB" deniyor bugün...

"EKK kararları olumlu"

Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nun açıkladığı kararları nasıl buldunuz?

Dünya piyasalarında dönem dönem tıkanmalar olabilir. Ekonomi inişlerçıkışlarüstüne kurulduğu için dinamik bir yapı. Bu ülke 15 Temmuz darbeİşgal denemesini yaşamış, AB başta olmak üzere dünya üstüne gelmeye başamış, ABD'de Başkan değişmiş ve siz hala "Türkiye'de kriz var, piyasa kötü" diyorsunuz. EKK kararları, "öngörme" ve "tulumbaya su verme" açısından çok olumlu.

Dövizdeki dalgalanma ne kadar devam eder? 

Dünyada nisan başına kadar devam etmesini bekliyorum. FED, faiz arttırsın veya artırmasın, değişen siyasi denklemler, Trump'ın yerleşik düzene rağmen seçim kazanması piyasalardaki durulma sürecini etkileyecektir.