Gündem

Cumartesi Anneleri: Barış, adalet ve hakikat, devleti yönetenlerce esir alınmıştır

Cumartesi İnsanları, Galatasaray'daki 541. buluşmalarında davası zaman aşımına uğrayan Süleyman Cihan’ın akıbetini sordu

08 Ağustos 2015 20:56

Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’ndaki 541. buluşmalarında davası zaman aşımına uğrayan Süleyman Cihan’ın akıbetini sorarak, 13 köylünün öldürülmesinden yargılanıp beraat eden Musa Çitil'in terfi ettirilmesine tepki gösterdi.

Bianet'te yer alan habere göre, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un haftalık basın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Ümit Tekay Dişli okudu. Dişli Çitil'in terfisine ilişkin, "Bu terfi hakikatin adaletin ve barışının devleti yönetenlerde esir alındığının ifadesidir" dedi.

 

Yadigöl: Kimse ölmesin, barış gelsin

 

Buluşmada ilk sözü alan Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl hak arayışlarının 35 yıldır sürdüğünü belirterek şöyle konuştu:

“Bizim hak arayışımız anneler ağlamasın yavrular babasız kalmasın kardeşler ölmesin diyeydi. Suruç’ta yaşanan katliam olayı daha sonra gerçekleşen asker gerilla herkesin ölümleri bizi çok üzüyor. Biz kimse ölmesin diye mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz kimsenin artık ölmesini istemiyoruz. Bizim mücadelemiz artık Nurettin Yedigöl mücadelesi değil bizim mücadelemiz ülkemizde artık annelerimiz ağlamasın diyedir. Buradan yetkililere sesleniyorum artık kimse ölmesin ve barış gelsin. Barış, barış, barış.”

 

Kırbayır: Adalet mekanizmasını çalıştırın

 

12 Eylül darbesinin il kayıplarından Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır da “34 yıldır bir arpa boyu gitmediğimiz bugün ki savaş çığırtkanlığından anlaşılıyor” dediği konuşmasında şunları ifade etti:

“Onlar bizi duymamışlar. Caydırıcı olamamışız. 34 yıldır Cemil Kırbayır, Süleyman Cihan, Hayrettin Eren, Nurettin Yedigör gibi daha nicelerini devletin güvenlik güçleri zimmetle alarak keyfi ve yargısız infaz sonucu katledip mezarlara hapsettikleri için adalet diyoruz. Adalet mekanizmasını çalıştırın. Adaletin tecellisi halka düşerse. Yapmayın bunu. Biz padişahların tahtlarını çiğneyenleriz. Aklınızı başınıza alın.”

 

Prof. Korur Fincancı: Geçmişin hakkati peşindeyiz

 

Sağlık sorunları nedeniyle buluşmaya gelemeyen adli tıp uzmanı Prof. Dr.Şebnem Korur Fincancı’nın ses kaydı dinletildi. Ses kaydında, “Bugünlerde genç ölümlerle bir kez daha sınanırken bir yandan da geçmişin hakikati peşindeyiz” diyen Prof. Dr. Fincancı şöyle devam etti:

“Tam 20 yıldır 541. Haftada da mücadelemiz yıllara yenik düşmeyecek. Hukuk ve adalet arayışımızı yıldırmaya yönelik politikalarınıza boyun eğmeyeceğiz diyerek bir aradayız.

“Bu hafta Süleyman Cihanı anıyoruz. Bundan 34 yıl önce Süleyman Cihanı işkencede katledip intihar süsü verenlerin cezasızlığı da bilinmelidir ki dün Silopi de insanları katledip sağlık çalışanlarının alnına silah dayayıp tehdit edenleri cesaretlendiriyor. Biz bütün katliamlar yargısız infazlar ve işkenceler için adalet istiyoruz. Bir daha bu suçlar işlenmesin diyoruz. Sağlık sorunlarım nedeniyle bu hafta yanınıza fiziksel olarak katılamadım. Sesimle katılıyorum. Sesimi katıyorum ki sesimiz çoğalsın.”

 

Tekay Dişli: Failleri koruyup ödüllendiriyorlar

 

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un haftalık basın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Ümit Tekay Dişli okudu.

“İktidarın hukukun, adaletin ve barışın sınırlarına çekilmesini talep etmeye hakkımız” diyen Tekay Dişli, “Devleti yönetenler, cezasızlık politikasında ısrar ederek bizim hakikat ve adalet arayışımızı yıldırmaya çalışıyorlar. Kayıpların sorumlularını ve faillerini koruyarak, ödüllendirerek insanlık suçlarını teşvik ediyorlar” dedi.

Tekay Dişli, 1993-1994 yılları arasında 13 köylüyü öldürmekle suçlanıp beraat eden Musa Çitil’in de YAŞ’ta terfi edip tümgeneralliğe yükselen iki tuğgeneralden biri olmasına da tepki gösterdi.

“13 kişinin öldürülmesi ve kaybedilmesi ile ilgili 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil geçen yıl evrensel hukuka aykırı biçimde beraat etmişti.

"Üç gün önce de Yüksek Askeri Şura kararı ile tuğgeneralliğe terfi etti. Cumhurbaşkanı'nın onayından geçen bu kararı kamuoyuna Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıkladı. Bu terfi, barış ve adalet umudumuza vurulmuş ağır bir darbedir. Bu terfi, kaybedenlerin, katledenlerin devletin koruması altında olduğunun ifadesidir. Bu terfi, hakikatin adaletin ve barışının devleti yönetenlerde esir alındığının ifadesidir.”

1981’de kaybedilen Süleyman Cihan davasının zaman aşımına uğradığını hatırlatan Tekay Dişli “12 Eylül ile tam anlamıyla hesaplaşılmadan Süleyman Cihan dosyası kapanmayacak” dedi.