Kocaeli Barış Platformu, Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Kobanê’ye düzenlediği saldırıların ardından Türkiye’de başlayan protestolar sonrası “çözüm sürecinin bittiğine” yönelik açıklamalar hakkında bir bildiri yayımladı. Bildiride, “Çok büyük zorluklarla başlatılmış barış sürecinin hangi taraftan olursa olsun hoyrat söz, tavır ve fillerle yıpratılmasına izin vermeyeceğiz. Şiddete göz yuman veya teşvik eden grup veya devlet olsa da itidalden uzaklaşmadan bunu eleştirmekten hiç kimse uzak durmamalıdır” ifadeleri kullanıldı.
“Barış isteği Türklerin de Kürtlerin de önlenemez isteğidir” denilen ve Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu imzasıyla yayımlanan bildiride şu ifadeler kullanıldı:
“Kobani’nin IŞİD tarafından işgal edilmesine yönelik saldırıların oluşturduğu trajediyi günlerdir kaygıyla izliyoruz. Yurtlarına saldırı düzenlenmiş, kadın, yaşlı, çocuk demeden büyük bir felakete uğrayan Kobanililerin yaşadıklarını, ruh hallerini çok iyi anlıyoruz. Bu acı ve sıkıntı konusunda T.C. devletinin daha aktif bir politikayla gerginliği azaltarak üzücü olayların önleyebileceğini ama bunun yapılmadığını gözlemledik. Tüm tarafları Kobani’ye yapılan saldırının devamı nedeniyle büyüyebilecek gerginlik ve şiddeti önleme konusunda barış sürecinin ruhuna uygun bir hassasiyete çağırıyoruz.
Kobani’deki savaşın şiddetlenmesi üzerine başlayan olaylarda ortaya çıkan şiddeti kesinlikle tasvip etmiyoruz. Sivil itaatsizlik dışında şiddete başvuran tüm yolları kimden gelirse gelsin ve kime yapılırsa yapılsın şiddetle kınıyoruz. Hiçbir gerekçe şiddete bahane olamaz. Hiç kimsenin yıllardır Kürtler ve Türklerin ruh dünyasında oluşturduğu güvensizliği arttırma, tahrik etme hakkı yoktur. Çok büyük zorluklarla başlatılmış barış sürecinin hangi taraftan olursa olsun hoyrat söz, tavır ve fillerle yıpratılmasına izin vermeyeceğiz. Şiddete göz yuman veya teşvik eden grup veya devlet olsa da itidalden uzaklaşmadan bunu eleştirmekten hiç kimse uzak durmamalıdır.
Barış sürecinin devamı için sağlanması gereken en önemli duygunun bir başkasının sıkıntısını yakinen anlama olan empatiyi sağlama olduğunu anlamadan yürütülecek çözüm sürecinin çok eksik ve provokasyonlara açık olduğunun bilinmesi gerekir.
Barış sürecinin uzun bir yol olduğunu biliyoruz. Yıllardır kronikleştirilmiş sorunların sadece savaşan güçlerin barış girişimiyle değil tüm toplumda ayrımcılığı, ırkçılığı yok etmeye çalışmadaki dirençli bir sabırla sağlanabileceğini düşünüyoruz. Bu sağlanmazsa gerginlik oluşturan herhangi bir olay uyuyan milliyetçi öfkeleri akıl almaz şiddetlere itebiliyor. Bu olaylar sonrasında barışı korumak, devam ettirmek için yapılması gereken daha aktif gayreti her taraftan bekliyoruz.
40’tan fazla vatandaşımızın ölümüne, yüzlerce yaralanmaya ve binlerce binanın tahrip edildiği olayların bir an evvel bitmesini, ırkçı şoven saldırılara mahal verilmemesini istiyoruz.”