26 Haziran 2014 14:42
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 6 maddeden oluşan ve "çözüm sürecinin çerçeve yasası" olarak adlandırılan "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı"nın bugün TBMM'ye sunulacağını bildirdi
Hükümetin çözüm süreci kapsamında yürüteceği çalışmaları düzenleyen tasarının 2. maddesinin, (c) bendinde "Silah bırakan terör örgütü mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alır" ifadesi yer aldı.
2. maddenin (ç) bendinde de, "Bu Kanun kapsamında yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlar" düzenlemesine yer verildi.
Tasarının 4. maddesinin 2. bendinde yer alan, "Bu Kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz" ifadesi dikkat çekti.
Bu arada, sürecin geldiği son nokta hakkında değerlendirmelerde bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Çözüm süreci iyi gidiyor. Çözümün son safhasına doğru yaklaştığımızın tespiti içindeyiz. Bu konular kolay konular değil. Hem her kesimi ikna, hem toplumun desteğinin olgunlaşması anlamında zaman istiyor. Sabırlı olmak lazım" dedi.
"Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı"nın bugün Meclis Başkanlığı'na sunuluyor.
Amacı "çözüm sürecine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi" olarak açıklanan tasarıda hükümete şu yetkiler veriliyor;
- Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarıda ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları belirler.
- Gerekli görülmesi halinde, yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum ve kuruluşları görevlendirir.
- Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alır
- Bu kanun kapsamında yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlar
- Alınan tedbirlere ilişkin uygulama sonçlarını izler ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlar, gerekli mevzuat çalışmalarını yapar."
Kanun tasarısında, çözüm sürecine ilişkin çalışmaların koordinasyonu ve sekreterya hizmetlerinin de Kamu Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütüleceği hükmü yer alıyor.
Tasarı ile, çözüm sürecinde görev alanlara da yasal zırh geliyor. Kanun tasarısının ilgili maddesi şöyle;
"Bu kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz."
Paket metninin tamamını okumak için tıklayın
Beşir Atalay, "çözüm sürecinin çerçeve yasası" olarak adlandırılan "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı"yla ilgili bilgi verdi.
Beşir Atalay'ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
Tasarı 6 maddeden oluşuyor. Hemen hemen her ülkede sonuçta böyle bir yasal zemin oluşturulmuş. O çalışmaların hepsinden de biz faydalanmış olduk. Hem artan kamuoyu desteğiyle birlikte sürecin olgunlaştığı bir safhada bulunuyoruz. İşte bu çerçeve yasa tam da bu sırada bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır.
Burada maddeler olarak şöyle baktığımızda, içerik olarak. Genel manada tasarı çerçeve yasa ve 6 maddeden oluşmaktadır. İki temel hedef esas alınmıştır: Bir şiddetin sona ermesi, toplumsal bütünleşmenin özendirilmesi.
Birinci maddede ifade edilen budur. Çözüm süreci bilinen bir kavram. Tanımını yapmak yerine işte hedeflerini amaçlarını ifade etmiş oluyoruz. Yasanın özü de bu çözüm sürecinin usul ve esaslarını belirlemektir.
İkinci maddede, hükümet şu çalışmaları yapar diye görev verilmektedir. Hükümete sorumluluklar veriliyor. Sürecin yürütülmesi, gerekli tedbirlerin alınması, koordinasyonun sağlanması çerçevesinde gruplandırılabilir. Kısa, orta ve uzun vadede yapılacak çalışmalarla ilgili hükümete görev verilmektedir.
Yine ikinci maddede, süreç kapsamında, temas diyalog görüşme gibi siyasi irade gerektiren konularda bir bakanlık yerine Bakanlar Kurulu kararı alınması yoluyla konunun bir hükümet politikası olarak daha hızlı ve etkin biçimde uygulanmasına imkan sağlanmaktadır. Yine ikinci madde içinde, çözüm sürecinin nihai aşaması olan silahları bırakması hususu dikkate alınarak, eve, siyasete dönüşler, sosyal yaşama katılım, uyum ve rehabilitasyon kapsamında atılması gereken adımlara vurgu yapılmaktadır. Detaylı bilimsel ve sosyolojik çalışmalar kurumlarımız tarafından yapılmaktadır.
İkinci madde içinde, bu konularda kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi hususu da yer almaktadır. Biz daima çözüm sürecini şeffaflık içinde yürütmeye özen gösterdik. Bu yasa ve diğer çalışmalarda da bunu koruyacağız, kamuoyunu bilgilendireceğiz. Çözüm süreci büyük toplumsal destekle yürüyor. O olmasa çözüm sürecinin yürümesi zorlaşır. Biz bundan sonra da bu toplumsal desteği arkamıza alarak şeffaf şekilde çalışmaları yürütmeyi esas alıyoruz.
Çözüm süreci kapsamında hayata geçirilen tedbirlerin sonuçlarının izlenmesi ve görev çakışmalarının mükerrerliklerinin önlenmesi bakımından ilgili kurumlarla koordinasyonun sağlanması bu maddenin diğer bir amacıdır. Kuşkusuz çözüm sürecin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için daha başka yasal çalışmalara ihtiyaç duyulabilir. Şu anda belirlediğimiz bir şey yok. Ama yol haritası içinde gerekebilir. O zaman onlar da kamuoyuyla paylaşılacaktır.
Yetki tamamen Bakanlar Kurulu’na aittir. Kurul kararı alacak ve görevlerini bildirecektir. Yani kanun kapsamında ihtiyaç duyulan gerek görülen konularda yetki burada düzenlenmektedir. Burada hükümete daha geniş bir yetki verilmektedir. Burada bir de sekretarya ve koordinasyon görevi var. Yine bu üçüncü maddede düzenleniyor. Başbakanlığa bağlı, bana bağlı olarak çalışan, kamu güvenliği müsteşarlığı yürütecek. Bu da maddede bu şekilde düzenlenmektedir.
Kararların yerine getirilmesiyle ilgili son olarak da, dördüncü maddede kamu kurum ve kuruluşlarına bu konuda verilen görevlerin zamanında yerine getirilmesi, amacıyla bu konudaki kararların ivedilikle yerine getireceği açık biçimde düzenlenmektedir. Zaten terör eylemleri sürdüğü müddetçe, bunlarla mücadele etmesi kanuni görevleridir. O da burada ifadesini buluyor. Bu süreçte görev alanlar ve çalışmalara katılanların gerçekleştirdikleri faaliyetler nedeniyle gelecekte herhangi bir yaptırımla karşılaşmamaları amacıyla, görevi yerine getiren kişilerin, hukuki idari sorumluluğu olmayacağı yönünde bir düzenleme yapılmaktadır. Terörü sona erdirmek amacıyla, bir görevin ifası nedeniyle yapılan faaliyetlerin, terörle mücadele mevzuatı kapsamında soruşturulması çelişkisi önlenmiş olacaktır. Yani bu çalışmaları, gerek güvenlik birimlerimizin, gerek süreci yürütmek için rol alan siyasi ve idari kadroların rahat çalışmaları anlamında bir güvence bu şekilde getirilmektedir.
Son iki madde zaten biliyorsunuz, yürürlük maddeleridir. Böylece 6 maddeden oluşan kısa çerçeve bir yasadır. Son günlerde bu yasaya, tasarıya destek açıklaması yapan ana muhalefet partisi ve diğer bazı açıklamalar var, HDP kesimi. Onların da Meclis’te bu konuya bakışlarını, desteklerini umarız görmüş oluruz.
Sürecin içinde toplumsal kesimlerin vatandaşların bilgilendirilmesi düşüncelerinin alınması anlamında akil insanlar heyeti oluşturmuştuk. Onların raporlarında da bu çalışmalar vardır. Bu yasanın ana hatlarıyla o raporlarda, komisyon raporlarında, akil insanlar raporunda da teklif olarak yer aldığını ifade etmek isterim. Genel olarak çerçevesi budur. Şunu da ekleyerek bitireyim. Zaman zaman çözüm süreciyle ilgili ön yargısı olanlar, karşı tutum içinde olanlar, bazı muhalefet partileri, ne olup bittiğini bilmiyoruz vesaire gibi açıklamalarda bulunuyorlar. Onlar için de bir anlamda bir cevaptır. Çözüm sürecinin hedefi inşallah ülkemizin büyük sorunlarını, görüşmelerle ince ince dokuyarak ve vatandaşlarımızı iyi anlayarak onların geçmişte uğradığı haksızlıkları gidererek Türkiye ’yi normalleştirmektir. Biz bu yönde çok mesafe aldık. Hedefimiz şudur, neticede çözüm süreci başında da ana hatları üzerinde, örgüt mensuplarının silahları bırakması, devletin de bu insanların evlerine, normal hayata, siyasete dönmeleri için kendine düşen çalışmaları yapmasıdır.
10 yıllık bir süreçten bahsettiniz. Siz tam olarak nasıl ifade edersiniz çözüm sürecini?
Çözüm süreci iyi gidiyor. Çözümün son safhasına doğru yaklaştığımızın tespiti içindeyiz. Bu konular kolay konular değil. Hem her kesimi ikna, hem toplumun desteğinin olgunlaşması anlamında zaman istiyor. Sabırlı olmak lazım... Kararlı, sabırlı ve samimiyet içinde çaba sarf etmemiz lazım. Şu anda bölge insanı da, ülkemizin her kesimi artık bunun sona erdirilmesi yönünde, somut adımlar yönünde beklenti içinde. Toplumsal beklenti süreci yönetenler için çok önemli. Biz daha ileri adımları atacağız inşallah. Konu olgunlaştı ve sona doğru bu çalışmalarla gideceğiz.
Açıklamış olduğunuz paketle ilgili medyada yorumlar yer aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilişkilendirenler oldu…
Türkiye’de her zaman seçimler oluyor. Bizim yürüttüğümüz çalışmalar belli. Ben tarihleri açıkladım. Birkaç aydır üzerinde çalıştığımız tasarıyı getiriyoruz. Bu seçimle irtibatlı bir şey değil. Aslında bir yandan bakarsanız AK Parti daima cesaret gösteren riskler alan bir partidir. AK Parti hükümeti özelliği budur. O sorulara cevap için şu da söylenebilir. Çok kritik hayati düzenlemeler seçim yaklaşıyor diye, belki de seçimden sonraya ertelenir. Onlara cevap olarak söylüyorum. Seçimler falan ayrı, yürütülmesi gereken çok önemli bir görevdir.
Devletin bütünlüğü, kurumların koordinasyonu en yüksek noktasında. Bütün kurumlar istisna olmadan, bu konuları paylaşıyorlar. Bu tabi koordinasyonun başında başbakanımız olarak, bu tür koordinasyonları ben yürütüyorum. Bütün kurumlarımızın bu çalışmalara ne kadar samimi katıldığını görüyorum. Ama genel manada şu, çalışmayı yapanlarda endişenin olmaması lazım. Bir zamanlar MİT müsteşarına bir görev veriyor, git görüş diyor. Sonra savcılık onu şeye çağırıyor. Bu tür sakatlıklar yol kazaları olmaması lazım. Bu tür endişeler olursa, kamu görevlisi üzerinde, tabi onların cesaretleri kırılır. Böyle bir yasal güvenceye ihtiyaç var.
Dağdan inişe, eyleme katılmayan gençlerin normal hayata katılmalarıyla ilgili yol haritası nedir?
Burada bunların çerçeveleri var. biz daha somut bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz. Eğer ihtiyaç olursa yeni yasal düzenlemelerde olabilir. Onları şu anda isimlendirmiyoruz. Sadece belirli yaşta olanlar değil, bu sürecin ana amacı dağdaki herkesin normal hayata inmesidir. Ama tabi o acılı anaların üzüntüsünü biz daima paylaşıyoruz. Toplumsal bir şeydir o, bir taleptir. Çok ciddi bir harekettir. Ellerinde çocuklarının resmi, kısa süre önce o çocukları okul hayatından alınmış dağlara götürülmüş. Kimi ikna edilmiş, kimi kaçırılmış. İsmi ne olursa olsun, o anaların acısını anlamak için kendinizi o ailelerin yerine koyacaksınız. Çocuğunuzun elinden alıp götürülmesinin ne demek olduğunun acısını yakından hissedeceksiniz. Bu çalışmalar o anaların da başka anaların da bundan sonra çekmemesidir, çözüm sürecinin amacı budur.
Hangi aşamada çözüm süreci başarıya ulaşılmış olur?
Şiddetin bittiği silahın bırakıldığı, dağdakilerin uygun şekillerde kendi evlerine ailelerine dönmeleri hedef budur. Oraya ulaşıldığında ulaşmış olacaktır.
© Tüm hakları saklıdır.