Gündem

Copla işkenceye 16 yıllık tolerans

Abdulkadir Kurt, 16 yıl önce Diyarbakır'da işkencede öldü. O dönem asker olan 15 kişinin yargılanmasına ise 17 yıl sonra karar verildi.

03 Mart 2009 02:00

Abdulkadir Kurt, 16 yıl önce Diyarbakır'da işkencede öldü. O dönem asker olan 15 kişinin yargılanmasına ise 16 yıl sonra karar verildi.

Diyarbakır’ın Bismil İlçesi'nde 16 yıl önce gözaltında makatına cop sokulması sonucu yaşamını yitiren Abdulkadir Kurt adlı köylüye işkence yaptıkları iddiasıyla haklarında dava açılan o dönem asker olan 15 kişinin, olaydan 16 yıl sonra ağır ceza mahkemesinde yargılanmalarına karar verildi. Davanın, 4 yıl içinde sonuçlanmazsa zaman aşımından düşeceği belirtildi. 

Diyarbakır’ın Bismil İlçesi'ne bağlı Ağıllı Köyü’nde 16 yıl önce gözaltına alınan 36 yaşındaki Abulkadir Kurt'un, gözaltında makatına cop sokularak işkenceyle öldürülmesi üzerine 17 Şubat 1994 günü 15 asker hakkında, ‘İşkence yapmak suretiyle adam öldürmek, iştirak etmek’ten TCK’nın 450/3 maddesi uyarınca ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.

Yargılama 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı, ancak sanıkların asker olması nedeniyle davaya bakma yetkisinin 7’nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde olduğu gerekçesiyle dosya Askeri Mahkemeye gönderildi. Askeri Mahkeme de, sanıkların terhis olması ve askerlik görevinden ayrılmaları nedeniyle davaya Ağır Ceza Mahkemesi’nin bakmakla yetkili olduğuna karar verip dosyayı uyuşmazlık mahkemesine gönderdi.

Ağır cezada yargılanacaklar

16 yıldan beri görev ve yetki tartışması nedeniyle bir türlü yargılaması yapılamayan tutuksuz 15 sanıkla ilgili davaya, Uyuşmazlık Mahkemesi son noktayı koydu ve Ağır Ceza Mahkemesi’ni yargılama yapmaya yetkili kıldı. Uyuşmazlık mahkemesinin kesin nitelik taşıyan, oy birliğiyle aldığı kararında, işlenen suçun askeri suç olmadığı için askeri mahkemede yargılanmayı gerektirmediği, sanıkların tümünün askerlik hizmetiyle ilişkilerinin kesilerek terhis olmaları nedeniyle davanın adli yargıda görülmesi kanaatine varıldığı belirtildi. Bu karar üzerine mahkeme, adresleri tespit edilemeyen bazı sanıkların adreslerinin tespiti için nüfusa kayıtlı olduğu yere talimat yazılmasına, adresleri belli olan sanıklara ise duruşmaya çağrılıp ifade vermeleri için çağrı yazılmasına, gelmedikleri taktirde yargılamadan kaçtıkları değerlendirileceğinden haklarında yakalama emri çıkarılarak zorla getirilmeleri için adreslerine tebligat çıkardı. Dava 4 yıl içinde sonuçlanmazsa sanıklar zamanaşımıyla ceza almaktan kurtulacak. 

Ağzından kan gelmiş
 
İddianamede, 3’ü asteğmen 15 askerin, PKK’ya yardım ettikleri gerekçesiyle bazı köylüleri 19 Nisan 1992 günü gözaltına alarak, Bismil Komando Bölük Komutanlığı nezarethanesine getirdikleri, operasyon için Silvan ve Hazro İlçelerinden takviye gelen askeri birliklerin de geceyi burada misafir olarak geçirdikleri, Abdulkadir Kurt ile birlikte gözaltına alınan diğer köylülerin sorgu esnasında yüzlerinin duvara dönük olduğu, akşam saat 22.00’de Abdulkadir Kurt’un diğer köylülerin yanından alınarak içeriye götürüldüğü, 15 dakika sonra getirildiğinde ağzından kan geldiği, nezaretteki diğer köylülerin ne olduğunu sorması üzerine makatına cop sokulduğunu söylediği, ancak kimin soktuğunu söylemediği belirtildi. 

İşkenceyi yapan 'Rambo' lakaplı asteğmen

İddianamede, gerek olayın oluş biçimi, gerekse sanıkların tespitine yönelik Bismil İlçe Komando Bölüğü’nde bulunan tüm subay, astsubay ve erlerin ifadelerinin alındığı, dosyanın ayrıntılı olarak incelenmesinde bilgisi bulunan 20 askerin ifadelerine başvurulduğu, bu askerlerin ifadelerinde, Abdulkadir Kurt’un Silvan İlçe Komando Bölüğü’ne bağlı asteğmenler tarafından sorgulandığı belirtildi. Bu asteğmenlerden ‘Rambo’ lakaplı O.U.’nun kendi timindeki askerlerin yardımıyla nezarette nöbetçi olan Ş.Ş. ve M.G. adlı askerleri yanına alarak nezaretin 20 metre ilerisindeki banyonun arkasında Kurt’a işkence yaptıkları iddia edildi.

İddianamede, nezarette bulanan Abdulkadir Kurt’un sorgulanmak amacıyla nezaretten çıkarılıp banyo kısmına götürülüp burada asteğmenler tarafından sorgulandığı, 15 dakika burada bekletildikten sonra tekrar nezarete getirildiği, ifadesi alınan askerlerin görgü, teşhis ve anlatımlarına göre olayı bizzat O.U.’nun kendi timine bağlı askerlerin yardımıyla gerçekleştirdiği ifade edildi. Abdulkadir Kurt’un gözaltında hayatını kaybetmesi üzerine otopsi yapıldığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nca verilen raporda, Kurt’un makatına cop sokularak meydana gelen iç ve dış kanama sonucu hayatını kaybettiği belirtildi