T24- Yazar Utku Çakırözer, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Türkiye'ye geldiğinde ABD Başkanı Barack Obama için 2009’da yapılan programın bir benzerini uygulayacağını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra muhalefet liderleriyle de görüşeceğini yazdı. Çakırözer, Clinton ve Erdoğan görüşmelerinde ana maddelerin İran ve İsrail olacağını söyledi.
Utku Çakırözer'in Cumhuriyet gazetesindeki Analiz köşesinde yayımlanan yazısı (17 Ocak 2011) şöyle:
Clinton’ın Kılıçdaroğlu Randevusu
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, iki yıl aradan sonra 7 Şubat’ta Türkiye’ye geliyor. Kendisinden hemen önce ise yeni ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin gelmesi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e güven mektubunu sunarak görevine başlaması öngörülüyor. Clinton’ın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile yapacağı görüşmelerin ana teması 2010 yılında Ankara-Washington ilişkilerinde yaşanan kriz sonrasında yeniden güven tazelemek.
AKP hükümetinin ABD yönetimiyle ilişkilerini sarsan iki ana konu vardı: ‘İran’ ve ‘İsrail’ .
Geçen yıl BM’de yapılan oylamada kullandığı ‘hayır’ oyuyla, tüm dünyada “Türkiye İran’ın yanında” algısına neden olan Erdoğan hükümeti, 2010 yılının son aylarından itibaren dış politikasını uluslararası toplumla daha uyumlu hale getirmeyi tercih etti. Bu değişiklik doğrultusunda son olarak, Tahran yönetiminin İran’ın nükleer tesislerine düzenlediği ‘propaganda gezisi’ davetine, ABD ve diğer BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ile AB’nin pozisyonu doğrultusunda AKP hükümeti de “ret” yanıtı vermeyi tercih etti.
Lübnan’da yaşanan krizin çözülmesi noktasında Erdoğan hükümetinin, “Suriye’yi İran etkisinden kopararak Tahran yönetimini yalnızlaştırmaya çalışan Batı bloku ve Ortadoğu’daki Sünni Araplarla birlikte hareket etmesi” de Türkiye’nin İran politikasındaki farklılaşmanın bir başka somut işareti sayılmalıdır.
İran konusunda Ankara’daki politika değişikliğinden memnun ABD yönetiminin bir sonraki önceliği Türk-İsrail ilişkilerinin düzeltilmesi olacak. Clinton’ın görüşmelerde Cumhurbaşkanı Gül ve AKP hükümetine asıl mesajı İsrail ile ilişkilerin bir an önce düzeltilmesi yönünde olacaktır.
Muhalefetle görüşme ısrarı
Türkiye’nin kritik haziran seçimleri öncesinde gerçekleşecek ziyaret sırasında Clinton’ın kurmaylarının kafasında önemli bir mesele var:
‘Ziyaret, AKP’ye destek şeklinde algılanmamalı’
Yanıtları da hazır. “Mesajlarda doğrudan Türk halkını muhatap almak.”
Clinton için yapılacak program ABD Başkanı Obama için 2009’da yapılan programın bir benzeri olacak. Yani, Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra muhalefet liderleriyle de görüşecek. Gezi hazırlığı mutlaka bu randevuları kapsayacak şekilde yapılıyor.
Clinton’a yolsuzluk raporu
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ABD Büyükelçiliği tarafından Clinton’ın görüşme talebinin geldiğini ve kendisinin de kabul ettiğini Cumhuriyet’e doğruladı. CHP lideri bu görüşmeyi oldukça önemsiyor. “Türkiye’nin içinde olduğu durumu iyi bilirler ama bir de bizden dinlesinler” dedikten sonra Clinton ile görüşmesinin kendine göre önceliklerini şöyle sıralıyor: Yargı, Demokrasi, Özgürlükler, Yoksullaşma ve Yolsuzluklar.
Üç tane de İngilizce rapor verecek: ‘Yargı’, ‘Basın Özgürlüğü’ ve ‘Kamu Harcamaları’ .
ABD Dışişleri Bakanı’na neden ‘kamu harcamaları’ raporu verme ihtiyacı hissediyor?
“Eğer bir ülkede kamu harcamaları sağlıklı değilse o ülkede sağlıklı bir demokrasinin varlığından bahsedemezsiniz. Sadece Bayan Clinton’a değil tüm yabancılara veriyorum. ‘AKP’nin gerçek yüzünü görsünler’ diye. AKP’nin kendi iddia ettiği gibi demokrat ve özgürlükçü olmadığını görsünler diye.”
CHP’ye İngiltere ve ABD daveti
CHP lideri seçim meydanlarına inmeden önce birkaç önemli dış gezi yapmaya hazırlanıyor. Almanya, İngiltere ve ABD’den davet var. Almanya’da Münih Güvenlik Konferansı’na katılması ve Türklerin düzenleyeceği kapalı bir salon toplantısında konuşması gündemde. İngiltere’de ise ülkenin saygın okullarından London School of Economics’te konferans verecek ve İngiliz İşçi Partisi lideri Ed Miliband ile bir araya gelecek.
Seçim öncesinde CHP’den bir heyet de ABD’ye giderek düşünce kuruluşlarında CHP’nin görüşlerini aktaracak. Heyete kimin başkanlık edeceği henüz netleşmiş değil.
Anlaşılıyor ki muhalefet, AKP iktidarının demokrasi, hukuk devleti ve özgürlükler konusundaki politikalarına yönelik eleştirilerini ülke sınırlarının dışına, tüm dünyaya ulaştırmaya kararlı...