Konya'da 4 yıl önce Ş.A.'ya 'cinsel istismar'da bulunduğu ve 'şantaj' yaptığı iddiasıyla yargılanan A.K.'ya (20) 'reşit olmayanla cinsel ilişkiye teşebbüs' suçundan 2 yıl hapis cezası verildi. Ceza, eylemin teşebbüste kaldığına vurgu yapılarak, iyi hal indirimi uygulanıp 1 yıl 1 ay 10 güne indirilip, hükmün açıklanması da geri bırakıldı.
A.K.'nın tutuksuz yargılandığı davada, savcı mütalaasında cinsel eylemlerin Ş.A.'nın rızasıyla gerçekleştirdiğini belirtti. Mütalaada, cinsel ilişkinin teşebbüste kaldığı aktarıldı. Eylemde şantajın da olmadığı belirtilen mütalaada "Eylemlerin her ikisinin de rızasıyla gerçekleştiğinin sabit olduğu, cebir, tehdit veya hileyle mağdurenin iradesinin sakatlandığına dair bir delil de elde edilemediği, A.K.'nin mağdureye şantaj yaptığına ilişkin gerek mağdurenin, gerekse A.K.'nin cep telefonlarında delil olabilecek bir veriye rastlanılmadı" denilerek, A.K.'nın 'reşit olmayanla cinsel ilişkiye teşebbüs' suçundan ceza alması talep edildi.
Mahkeme heyeti mütalaa doğrultusunda A.K.'nın 'şantaj' suçundan beraatine karar verdi. Heyet ayrıca eylemin teşebbüste kaldığı belirterek sanığa 'reşit olmayan ile cinsel ilişkiye teşebbüs' suçundan 2 yıl hapis cezası verdi. Heyet, A.K.'nin iddiaların öne sürüldüğü dönemde 18 yaşından küçük olduğunu dikkate alarak iyi hal indirimi uyguladı. Sanığa verilen ceza 1 yıl 1 ay 10 güne indirilirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da karar verildi.
Ş.A.'nın aile avukatı Aycan Ceylan, kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını belirterek şunları söyledi:
"Taraflar arasında bir arkadaşlık ve arkadaşlık neticesinde bir 'şantaj' ve 'cinsel istismar' bulunmaktaydı. İddianamede cinsel istismar, ek olarak da şantaj suçlamasından cezalandırma talep edilmişti. Ancak mahkemede verilen mütalaa da cinsel ilişkinin teşebbüsü halinde verildi. Tabii ki bunu kabul etmedik ve buna dair çok ciddi itirazlarımız oldu. Sonuçta iki suçlama arasında dağlar kadar fark bulunmaktadır. Bildiğimiz üzere teşebbüs halinde kalması durumunda da çok caydırıcı bir ceza alınamayacaktı. Usulen eksikliklerin üzerine daha çok değindik. Olay yeri keşif yapılmadı, buna çok değindik. Sanığın telefonundaki uygunsuz fotoğrafların mağdureye gösterilmesi ve tespit edilmesi gerekiyordu. Maalesef şantaj suçlamasından da beraat etti. Tarafımızca yapılan tüm itirazlara rağmen yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilince de itirazlar yapıldı. Ancak ne yazık ki, mütalaa doğrultusunda karar verilerek mahkemece sanığa 1 yıl 1 ay 10 gün şeklinde bir cezalandırma, bunu da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve ne yazık ki şantaj suçlamasından beraatına karar verildi. Bunu daha öncede söylemiştik. Karar, vicdanları yaralayan bir karar. Elbette böyle bir karara karşı itirazlarımız olacak. Zira başka çaremiz yok. Mağdure ve ailesi çok zor bir durumdalar." (DHA)