Ekonomi

Çin ekonomisi büyüyor dünya endişeleniyor

Dünyanın en hızlı gelişen ülkeleri arasında yer alan Çin'den son gelen büyüme rakamları zaten sıcak olan bir tartışmayı daha da alevlendirdi.

23 Ekim 2009 03:00

Dünyanın en hızlı gelişen ülkeleri arasında yer alan Çin'den son gelen büyüme rakamları zaten sıcak olan bir tartışmayı daha da alevlendirdi. Rakamlar işsizleri sevindirirken, hisse senedi ve gayri menkul piyasasında balon korkusu yarattı.

The New York Times'ta yayınlanan bir haber analizde, ülkede uygulamaya konulan 585 milyar değerideki teşvik paketi, artan kredi kullandırma oranı ve ihracata verilen büyük destek sonucunda GSYH'da, üçüncü çeyrekte yüzde 8.9 oranında büyüme yakalandığı ancak bunun beraberinde endişeleri de getirdiğinin altı çizildi.

Gayri safi yurtiçin hasıladaki bu büyümenin ikinci çeyrekteki yüzde 7.9 oranından bu noktaya yükselirken aynı zamanda da ekonomistlerin ülkedeki istihdam ve sosyal istikrarın sağlanması için gerekli gördüğü yüzde 8 seviyesinin de üstüne çıkmış oldu.

Varlık balonu endişeli

Bu haber her ne kadar bu yıl işini kaybeden çok sayıdaki işsizi sevindirse de diğer yandan enflasyon ve borsa ile gayrimenkul piyasasındaki sürdürülemez artışla ilgili endişe yarattı.

Çin'deki gelişmeler ile ilgili görüşlerine yer verilen ekonomik analizler yayınlayan Moody’s Economy.com'dan Alistair Chan, "Yönetim yeni bir balonu başlatmaktan oldukça çekiniyor" dedi.

Ülkede devlet tarafından kontrol edilen bankacılık sisteminden bu yıl içerisinde 1.27 trilyon dolar değerinde rekor seviyede kredi sağlanırken, uzmanlar bu kaynağın çoğunun hisse senetleri ve konut sektörüne yöneldiğini söylüyor.

Bunun neticesinde gayrimenkul fiyatlarında yüzde 73'e varan artış görülürken, Şanghay Borsası yılın ilk yedi ayında bankalarda sağlanan kredi miktarının normale dönmesinden ve bir dizi halka arzın yatırıma olan talebi gidermesinden önce yaklaşık yüzde 80 oranında değer kazandı. Borsanın şu andaki 2009 kârı ise yüzde 70'e yakın seviyede bulunuyor.

Doğru zaman değil

Hisse senetlerinde ve gayrimenkul piyasasında yaşanan bu balon yine de bazı analistlerin ülke ekonomisinin sallantıda olduğu görüşünü değiştirmiyor.

Bu şekilde düşünen analistler yönetimin uyguladığı mali genişleme politikalarını şimdilik devam etmesi gerektiğini söylerken ülke ekonomisinin toparlanma ve istikrar için can alıcı bir dönemden geçtiğini belirtiyor.

Çin ekonomisini ihracata dayalı yapısını göz önünde bulundurulduğu bu yorumlara bir destek de Çin Mİlli İstatisik Kurumu sözcüsü Li Xiaochao'dan geldi. Li Xiaochao, Reuters haber ajansında yer alan haberde şunları kaydetti:

"Toparlanmanın temelleri henüz sağlam değil, dış ihracat talebi üzerindeki baskı hala ciddi boyutta ve iç talebi artırmak ve ekonominin yapısını değiştirmek bizim için hâlâ zor bir görev."

İhracat, ülkenin ekonomisindeki önemini korurken, bu sayede elde edilen gelirin oranı Batılı ülkeler resesyondan çıkış sürecine girmesine rağmen hâlâ önceki yılların altında seyrediyor.

Faiz arttırımı beklenmiyor

Haber analizde bu nedenle, ülkede para ve ekonomi politikalarında faizlerde artırıma gitmek gibi büyük adımların atılmasının beklenmediği de ifade edildi.

Analistlerin daha çok küçük ve yönetimsel adımlar atacağı belirtilen analizde, bunun bankaların ellerindeki rezervleri artırma türünden adımlar olabileceği söylendi.

Çin uzun zamandır küresel ticaret dengesizliği gidermesi için baskı ile karşı karşıya. Birçok uzman, ülkenin ihracata dayalı ekonomisini, sosyal güvenlik sistemi, eğitim ve sağlık sistemini geliştirerek vatandaşların daha fazla harcamaya yöneltmesiyle, daha fazla iç talebe dayalı hale gelmesini tartışıyor.

Analize Chan'ın şu sözleri ile son verildi: "Çin, Perşembe gelen son veriden sonra başlıca probleminin üstesinden geldi ancak günün sonunda ülke ekonomisi yine ABD'ye yapacağı ihracata dayanıyor."