Cimbom perişan, Fener darmadağın…

P24

Sakatlıklarla boğuşan Galatasaray, Malatya deplasmanından 2-0’lık mağlubiyetle döndü.

Fanatik gazetesi manşetindeki habere, “Aslan zirveyi kaptırdı” başlığını attı ve “Yeni Malatyaspor, ligde bu sezon evinde Fenerbahçe’nin ardından dün de Galatasaray’ı mağlup etti. Erol Bulut’un ekibi, 3 büyükler karşısında iç sahada oynadığı son 5 maçtan 3. kez galip ayrılarak taraftarını mest etti” ifadelerine yer verdi.

Fotomaç gazetesi, “Aslan ağır yaralı” başlığını kullandı ve “Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında Galatasaray, Yeni Malatyaspor'a konuk oldu. Ev sahibi ekip üstün bir oyun ortaya koyduğu mücadelede güçlü rakibini 2-0 mağlup etti. Malatya'nın gollerini, Mitchell Donald ve penaltıdan Adem Büyük kaydetti. Cimbom 3 puan kaybetmekle kalmadı, liderliği de kaptırdı. Sakatlara Belhanda eklendi, Mariano cezalı duruma düştü” dedi.

AMK gazetesi manşetindeki habere, “Aslan komada” başlığını attı ve “Şampiyonlar Ligi dönüşü 7 eksikle Yeni Malatyaspor deplasmanına giden Galatasaray aradığını bulamadı. Zorlu deplasmanda Yeni Malatya karşısında çıkan Galatasaray Mitchell Donald ve Adem Büyük attığı gollerle 2-0 kaybetti. Haftaya lider giren Galatasaray 3 puan kaybetmenin yanı sıra liderlik koltuğunu da kaptırdı” ifadelerine yer verdi.

Hürriyet gazetesi manşetten verdiği habere, “Aslan paramparça” başlığını attı ve “Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında Galatasaray deplasmanda Yeni Malatyaspor'a 2-0 mağlup oldu. Yeni Malatya Stadyumu'ndaki mücadelede tempo yüksekti... Karşılıklı ataklara sahne olan maçta golü ilk bulan ekip Yeni Malatyaspor oldu. 35. dakikada Donald ile öne geçen ev sahibi ilk yarı skorunu da belirlemiş oldu. Öte yandan 30. dakikada rahatsızlanan Belhanda da oyundan çıkmak zorunda kalırken ilk yarının uzatma dakikalarında sarı kart gören Mariano da Fenerbahçe derbisi öncesi cezalı duruma düştü” ifadelerini kullandı.

Sabah gazetesi habere manşetinde, “Galatasaray zirveden düştü” başlığıyla yer verdi ve “Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında deplasmanda Evkur Yeni Malatyaspor'a 2-0 mağlup oldu ve liderliği Medipol Başakşehir'e kaptırdı” dedi.

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Aslan zirveyi kaybetti” başlığını kullandı ve “Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında Galatasaray, deplasmanda Evkur Yeni Malatyaspor'a 2-0 mağlup oldu” dedi.

Yeni Şafak manşetindeki habere, “Aslan ağır yaralı” başlığını attı ve “Galatasaray, Süper Lig'in 10. haftasında Yeni Malatyaspor'a deplasmanda 2-0 yenildi. Yeni Malatyaspor'a galibiyeti getiren golleri Donald ve Adem Büyük (P) attı” ifadelerini kullandı.

Vatan gazetesi, “Aslan Malatya’da yıkıldı” manşetiyle çıktı ve “Zorlu Fenerbahçe derbisi öncesi Malatyaspor deplasmanına çıkan Galatasaray hem 3 puan, hem de cezalı oyuncu bıraktı. Malatyaspor'un ilk golü 35. dakikada müthiş organizasyonla Donald'tan geldi. İkinci gol ise Ozan Kabak'ın Adem'e yaptığı müdahale sonrası penaltı vuruşundan geldi” ifadelerine yer verdi.

Akşam gazetesi manşetten verdiği habere, “Aslan’ın deplasman kabusu” başlığını attı. Haberde, “Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında Galatasaray, deplasmanda Evkur Yeni Malatyaspor ile karşı karşıya geldi. 90 dakika sonunda Galatasaray, Evkur Yeni Malatyaspor'a 2-0 mağlup oldu. Galatasaray bu sezon deplasmandaki 3. yenilgisini aldı. Ev sahibi Malatyaspor'un gollerini 35. dakikada Mitchell Donald ve 66. dakikada penaltıdan Adem Büyük kaydetti. Galatasaray'da 45+1. dakikada Mariano gördüğü sarı kart ile Fenerbahçe ile oynanacak maçta cezalı duruma düştü. Bu sonucun ardından Galatasaray Süper Lig'de 19 puanda kaldı. Evkur Yeni Malatyaspor ise puanını 15'e çıkardı” ifadeleri yer aldı.

Ali Ece Fanatik gazetesindeki, “Hem kuramıyor, hem kıramıyor” başlıklı yazısında, “İlk yarıda Ozan Kabak, iki kritik kademe-müdahale yaptı. 2. yarıda ise yine bekinin kademesine girmeye çalışırken penaltıya sebep oldu. Zaten ikinci yarının başında Muslera harika reflekslerinden birini sergilemese, Sarı- Kırmızılılar ikinci golü daha önceden yiyecekti. Sürekli stoper ve kaleci performanslarının ön plana çıkması, Galatasaray’da takımın orta saha ve hücum gücünün ne kadar azaldığının da göstergelerinden birisi. Belhanda da oyundan çıkmak zorunda kalınca Fatih hoca sahaya yine bir stoper olan Ahmet’i sürdü. Stoperde başlattığı Donk’u orta sahaya kaydırdı. Ancak bu da Galatasaray’ın ortadan gelişen pozisyonda gol yemesini engelleyemedi. Galatasaray ikinci golü de ortadan gelişen pozisyonda savunma arkasına atılan top neticesinde oluşan penaltıdan yedi. Schalke de bu Galatasaray savunması arkasına atılan toplarla bir sürü gol pozisyonuna girmişti. Bunun baş sebebi Galatasaray orta sahasının oyun kuramadığı kadar rakibin oyununu da ‘kıramaması’” ifadelerine yer verdi.

Ebru Kılıçoğlu Cumhuriyet gazetesindeki, “Dağınık kalsın” başlıklı yazısında, “Galatasaray, bir soruya cevap vermek için çıkıyor sahaya... 7 önemli sakat futbolcudan geriye kalan isimlerin bireysel kalitesi, ligde 10. sırada yer alan Evkur Y. Malatya’dan iyi mi değil mi? Zira ilk kez beraber oynayacak bazı isimler dikkate alınırsa G.Saray’dan bir ‘takım’ oyunu beklemek lüks. Ev sahibinin G.Saray için bir hazırlığı bir de planı var: Önce rakibi tartıyorlar. G.Saray’ın özellikle savunmadaki zaafını ve reaksiyonsuzluğunu fark edince planın 2. aşamasına geçiyorlar: Hızlı çık, gafil avla... Bunu da maç boyunca, ustalıkla yapıyorlar. Hızlı çıkamadıkları zamanlarda da G.Saray’ın zaten bir türlü kuramadığı oyunu bozmak onlara yetiyor. Tamam; G.Saray, hemen ‘avlanmıyor’ ama girişteki sorunun cevabını veriyor: Rodrigues ve Muslera dışında, Süper Lig seviyesinde futbolcusu yok aslında! Fiziksel yetersizlik, eksikler, birbirine alışık olmamak, tecrübesizlik… Bunların hepsi kabul edilebilir ama çabasızlık ve ciddiyetsizlik!.. Kaderine bu kadar mahkûm oynamak!.. İşte orada soru işareti gittikçe büyüyor. Bu tabloda geriye ev sahibinin golleri ne zaman atacağını beklemekten başka bir şey kalmıyor. İlk gol, bir savunma hatası sonrası 35’te Boutaib’in asistiyle Donald’dan; 2. golse 66’da Ozan’ın Adem’e yaptığı faul sonucu verilen penaltıdan geliyor. 2. yarıda biraz hareketlense de G.Saray, eline geçen nadir pozisyonları bonkörce harcamayı tercih ediyor. Kimse ‘eksikler’ demesin. Evet, tabii ki etkisi var ama sahaya yine de 11 adamın çıktığı unutulmamalı! Niyet eden, hak eden ve bunun tüm gerekliliklerini yerine getiren taraf Yeni Malatyaspor. Fıkra eskidir… Adamın 3 tel saçı varmış. Berbere gitmiş. Tıraştan sonra kuaför, saçı sola taramak istemiş… Bir tel kopmuş! Mahcup, adama bakmış; “Abi, sağa tarayayım” demiş. Bir tel daha kopmuş… Tam bir daha girişecekken aynadan berbere bakmış adam ve sinirle bağırmış: “Bırak! Bıraaak... Dağınık kalsın!..” ifadelerini kullandı.

“Fener dağıldı, Cocu kovuldu”

Fenerbahçe kazanmak zorunda olduğu Ankaragücü maçını 3-1 kaybetti ve teknik direktör Cocu ile yollar ayrıldı.

Fanatik gazetesi manşetindeki habere, “Cocu 4 ayda aramızdan ayrıldı” başlığını attı ve “Tarihinin en kötü sezonlarından birisini geçiren Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında Ankaragücü'ne evinde 3-1 mağlup oldu. Alınan ağır mağlubiyet ve puan durumunda takımın yer aldığı konum nedeniyle teknik direktör Phillip Cocu istifaya davet edilirken, sarı lacivertli futbolcular da yoğun ıslıklara maruz kaldı” ifadelerine yer verdi.

Fotomaç gazetesi, “Facia” başlığını kullandı ve “Fenerbahçe'ye Kadıköy'de şok! Sarı-Lacivertliler 10. haftada evinde ağırladığı Ankaragücü'ne 3-1 mağlup oldu. Fenerbahçe, yarın Rizespor Beşiktaş'tan puan alırsa, 10. hafta sonunda küme düşme hattında yer alacak” dedi.

AMK gazetesi habere, “Acıların ‘Cocu’ğu” başlığını attı ve “Fenerbahçe Süper Ligi'n 10. haftasında evinde ağırladığı Ankaragücüne 3-1 yenildi. Kadıköy'de büyük protestoların yaşandığı maçta Ankaragücü 2. golünü penaltından atarken, Fenerbahçe'nin yıldız forveti Slimani kırmızı kart görerek Galatasaray Fenerbahçe maçında oynama şansını kaybetti” ifadelerine yer verdi.

Sabah gazetesi habere manşetinde, “Fener dağıldı Cocu kovuldu” başlığıyla yer verdi ve “Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında evinde karşılaştığı Ankaragücü'ne 3-1 mağlup oldu. Bu sonuçla geride kalan 10 haftayı 9 puanla tamamlayan Fenerbahçe'de, taraftarlar maçın son bölümünde takımı ıslıklarla protesto ederken Ankaragücü teknik direktörü İsmail Kartal'a sevgi gösterilerinde bulundular” dedi.

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “F.Bahçe yenildi, Cocu gönderildi” başlığını kullandı ve “Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında Fenerbahçe, evinde MKE Ankaragücü'ne 3-1 mağlup oldu” dedi.

Vatan gazetesi manşetindeki habere, “Facia ile gönderildi” başlığını attı ve “Kritik Galatasaray derbisi öncesi Fenerbahçe evinde Ankaragücü'ne 3-1 mağlup oldu. Ankaragücü'nün gollerini Faty, Al Kabir ve penaltıdan Erdem kaydetti. Fenerbahçe'nin tek golünü ise Frey attı. Sarı-Lacivertliler'de Slimani hakeme itirazdan doğrudan kırmızı kartla oyundan atıldı. Yıldız oyuncu Galatasaray derbisinde oynayamayacak. Kadıköy'de 3-0'dan itibaren Cocu ve futbolculara büyük tepki geldi” ifadelerini kullandı.

Akşam gazetesi manşetten verdiği habere, “Fener komada” başlığını attı. Haberde, “Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında Fenerbahçe, taraftarı önünde Ankaragücü'nü konuk etti. Fenerbahçe, taraftarı önünde oynadığı maçta Ankaragücü'ne 3-1 mağlup oldu. Ankaragücü'ne galibiyeti getiren golleri 35. dakikada Ricardo Faty, 74. dakikada penaltıdan Erdem Özgenç, 77. dakikada Moestafa El Kabir kaydetti. Fenerbahçe'nin golünü 89. dakikada Michael Frey attı. Fenerbahçe'de 71. dakikada Islam Slimani kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Bu sonucun ardından Fenerbahçe, 9 puanla kalıp 15. sırada yer aldı. Ankaragücü ise bu galibiyetle puanını 16’ya çıkardı” ifadeleri yer aldı.
Mehmet Demirkol Fanatik gazetesindeki, “The end” başlıklı yazısında, “Ligde en çok şuta maruz kalan takımın kalesine ilk isabetli şutu 55. dakikada bir duran topun sonrasına atabilmek... Hem de evinde oynarken, hem de rakibin ligde kurtarış rekortmeni kalecisi yokken. Aynı zamanda rakibine en çok şut attığı maçı yaşatmak... Geçen haftaki sözümün arkasındayım. Sorun Cocu değil. Ama çok belli ki çözüm de o değil. Muhtemelen siz bu yazıyı okurken Cocu gitmiş olacak. Normal olan bu. Ben beklerim ama büyük takım beklemez. Fenerbahçe’nin çok sorunu var. Ancak Yer darlığı dolayısıyla sadece birincisinin altını çizeyim. Topu içeriye vuracak bir oyuncusu yok. Slimani futbolda yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarından biri. Sedece korkunç formuyla değil, vücut dili, negatif enerjisiyle de... Sahada bir pırıltı değil, bir keder sergiliyor sürekli. Bunu söylediğime inanamıyorum ama Frey an itibarıyla ondan iyi. Eğer böyle devam edecekse etmesin” ifadelerini kullandı.

Uğur Meleke ise Hürriyet gazetesindeki, “Cocu’nun faydası yoktu” başlıklı yazısında, “8’le 30 arası tam 11 faul oldu dün... Ardından 38-53 arası 12 faul daha! Neredeyse dakika başına 1 faul. Ve biz bu izlediğimiz şeye futbol diyoruz maalesef. Dün ilk 1 saatte tam 30 faul vardı Kadıköy’de. Ve sadece sert fauller için kullanılmış 4 sarı kart! Maçın hakemi Hüseyin Göçek’e soruyorum: Bu stratejik faullü oyunu durdurmayı hiç düşündünüz mü? Son yarım saatte kart elinizde gezip, önünüze gelene gösteriyorsunuz. Futbola gelince... Dün bilet alıp stada gidenlerin sanırım yalnızca İsmail Kartal’a teşekkür etmeleri gerek. İki stoperini aynı dakikada kaybetti; ön liberosunu savunma göbeğine çekti ama hücum düşüncesinde tek bir geri adım olmadı. Hak ederek kazanılmış harika bir 3 puandı dün akşamki. Cocu içinse olumlu şeyler söylemek güç maalesef... Futbol bilgisine elbette çok saygı duyuyorum ama neden hâlâ üçlü savunmada ısrar ettiğini anlayamıyorum. Üç stoper kullanıyorsanız, en azından kanatlardan biri bek özellikli olmamalı, öyle değil mi? Kenarlarda Isla ve İsmail varsa, bunun adı beşli savunma oluyor zaten! Ve siz Kadıköy’de, mütevazı Ankaragücü’nü beşli savunmayla bekleyip, orta sahayı tamamen kaybediyorsunuz. Üstelik Brüksel’de iyi oynayan Hasan’ı da adeta cezalandırmış oluyorsunuz üçlü savunmaya sokarak! Cocu, PSV’de harika bir 4 yıl geçirmişti. Ama burada sanki kararlarını soğukkanlılıkla değil panikle alıyordu. Ve artık bu işin iyiye gitme ihtimali kalmamıştı. Cocu, PSV’de 4 yılda alttan çıkan Locadia’yı 17 milyon euroluk, Depay’i 34 milyonluk adam haline getirmişti. Wijnaldum, Bruma, Pröpper, Lozano onun döneminde olağanüstü gelişmişlerdi. Sanırım Fenerbahçe’de de Cocu’dan beklenen oydu. Keşke Eljif’e, Oğuz’a, hatta Barış’a daha erken düzenli forma verseydi. Belki bir rüzgâr yakalayabilirdi o stratejiyle” ifadelerine yer verdi.