Gündem

Cihaner: Yaptığım soruşturmalarda Başbakan dinlenmedi

Cihaner, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın telefonlarını da dinlettiği yolundaki iddiaları yalanladı.

04 Ekim 2010 03:00

T24 - Erzurum'daki Ergenekon davasında yargılanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatlerine ilişkin soruşturma sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın telefonlarını da dinlettiği yolundaki iddiaları yalanladı. Cihaner, Erdoğan'ın telefonlarını “doğrudan ya da dolaylı” yollarla dinletmesinin söz konusu olmadığını, aksi olsaydı “üzerine gidilen bir hukukçu” olarak bunun da ortaya çıkmış olacağını söyledi.



İlhan Cihaner, 32. Gün programında Mehmet Ali Birand ile Rıdvan Akar'ın, kendi savunmasından alıntılayarak okudukları “Başbakan'ın da içinde olduğu konuşmalar açıklansaydı Türkiye'nin kompozisyonu değişirdi” yolundaki sözlerine açıklık getirdi. Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar'ın 32. Gün programında yapılan alıntıya dayanarak Başbakan Erdoğan'ın telefonlarını doğrudan ya da dolaylı olarak dinlettiği iddiasını yalanlayan Cihaner, CNN Türk'te Şirin Payzın'ın yönelttiği sorulara, özetle şu yanıtları verdi:

- Başbakan'ı dinlettiniz mi, doğrudan ya da dolaylı dinleme oldu mu?

Benim söylediklerimden bu sonucu çıkarabiliyor musunuz? Söylediklerimden Başbakan'ın doğrudan ya da dolaylı olarak dinlendiğini çıkarmak sağlıklı olmaması gerek.

- Ancak “Başbakan'ın da içinde olduğu bu konuşmalardan” söz ediyorsunuz...

Sayın Rıdvan Akar'ın sorduğu soru, benim duruşmada savunma çerçevesinde söylediğim bir ibareden kaynaklanıyordu; Başbakan'ın da içinde bulunduğu konuşmalar... Ancak benim yaptırdığım dinlemelerde yasama dokunulmazlığı olan hiç kimse dinlenmemiştir. Dolaylı olarak da dinlenmemiştir. Dolaylı dinlemeden kasıt şu: Birini dinlemek istiyorsunuz, ama onun adını vermeden kullandığı telefonun teknik bilgisine dayanarak onu dinliyorsunuz. Ya da dinlemek istediğiniz kişinin sık görüştüğü yakınındaki kişilerin telefonlarını dinlemeye alıyorsunuz. Şamil Tayyar'ın dediği bu. Ben bu kadar hukuk dışı, üç kâğıda dayanan bir yöntem kullanmadım. Hakkımdaki iddiaların incelenmesi iki yılı buldu, didik didik edildi. Devletin tüm gücü arkalarında, her halde böyle bir şey olsaydı ortaya çıkardı.

Benim orada kastettiğim şuydu; kriminal kişilerle konuşan yasama dokunulmazlığı olan kişilerin konuşmalarıdır. O konuşmalar da benim dosyayı göndermemden 1,5, 2 yıl sonra ve açık yargılama başladıktan sonra yayımlanmıştır. Herhalde benim kadar üzerine gidilmiş bir hukukçu yoktur. O tarz bir dinleme olsaydı, benim arkadaşlarımla bir yaylada yediğim yemeği bile görüntüleyenler, herhalde bunları da yargılarlardı.

- “Açıklansaydı Türkiye'de kompozisyon değişir, yer yerinden oynardı” sözlerinizin nedeni ne?

Yayımlanan konuşmalardan sonra ne hikmetse o konuşmaların pek üzerinde durulmadı... Seçim bölgelerinde sahte üye kaydı, fnansman işleri v.s. Hal böyleyken benim duruşmada savunma kapsamında söylediğim bu sözlerden Başbakan'ın doğrudan ya da dolaylı olarak dinlendiğini çıkarmak sağlıklı değil.