T24 - İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın Türkiye'ye yönelik C planı iddialarını değerlendiren Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, "Bunlar sorumsuz açıklamalar, bunlar tarihi ilişkilere gölge düşürür" dedi.
Çiçek, 12. Uluslararası Beypazarı ve Yöresi Festivali'nin açılışında yaptığı konuşmada, isim vermeden İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın Türkiye'ye yönelik C planı iddialarını değerdirdi.
Birlik ve beraberlik vurgusu yaptığı konuşmasında Çiçek, özellikle Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada son dönemde yaşanan gelişmelerin bu birlik ve beraberliğin önemini ortaya koyduğunu söyledi.
Son 3-5 ayda bu coğrafyanın çevresinde, “ibretle dikkatle takip etmek gereken olaylar yaşandığını dile getiren Çiçek, şöyle konuştu:
“Sadece yaşanan olaylara değil, bu olayları yatıştırmak için kullanılan yöntemlere bir bakın, yapılan açıklamalara bir bakın. Tarih duygusundan yoksun, kadir kıymet bilmez insanların kendi halkından kopuk, halka sırtını dönmüş, sorumsuz sorunlu açıklamalarıyla barışa katkı sağlamak yerine kin ve nefreti körükleyen bir kısım insanların devlet yönetici sıfatıyla görev yaptığı bir bölgenin ortasında bulunuyoruz. Onun için bu şenlikler aynı zamanda bizim bu gerçeklerin buralarda bilinip, dillendirilip, birbirimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini de açıkça ortaya koyuyor.
Yapılan açıklamalara baktığınızda kandan, kinden, şiddetten, dehşetten, vahşetten, insanlık dışı yol ve yöntemlerden medet umanların bakan sıfatıyla, devlet yöneticisi sıfatıyla açıklamalar yaptığına şahit oluyoruz. Bunlar bizi üzüyor. Bunlar sorumsuz açıklamalar, bunlar tarihi ilişkilere gölge düşürür. Tarihte yaşadığımız ve insanlık adına yaptığımız dostluğa karşı verilmesi gereken cevaplar değil tam bir sorumsuzluk örnekleridir. Bunu ifade etmek isterim. Bu yaşadığımız sorunlara çözüm getirmez, giderek daha da sorunların karmaşık hale getirilmesine sebebiyet verir.”
"Şantaj unsuru yapılmasın"
Türkiye'nin uzun yıllardır terör sorunuyla uğraştığını belirten Çiçek, şunları kaydetti:
“Hep ifade ettim, bugün bu şenlik vesilesiyle bir kere daha ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin uğraştığı sadece etnik bölücü terör, onların kandırarak dağa çıkardıkları değildir. Şimdi bunların arkasında kimlerin olduğu, kimlerin olacağı da bu açıklamalarla ortaya çıkıyor. Akan şehit kanında, akan göz yaşında bu sorumsuz zihniyetlerin rolünün olduğunu biz biliriz. Kimse bizim bildiklerimizi Türkiye Cumhuriyeti devletine şantaj unsuru olarak kullanmasın. Çünkü bunun en fazla acısını gün gelir kendileri de çeker.
Onun için bir taraftan şenlikleri yapacağız, ama öbür taraftan da bu sorumsuzlukların, bu hezeyanların, bu şantajların devlet politikası haline getirilmeye çalışıldığı bir dünyada, bir bölgede yaşadığımızı unutmadan bu şenlikleri birliğimizin beraberliğimizin kuvvetlenmesi, güçlenmesi noktasında da önemi bir fırsat imkan olduğunu düşünüyoruz.”