T24- Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Arat Dink'in dün Taraf gazetesinde yayımlanan "Bir AKP adayını tanıyalım" başlıklı yazısını eleştirdi. Hrant Dink cinayetinin ardından yaptığı taziye ziyaretinde Arat Dink, Cemil Çiçek için "kanlım" kelimesini söyleyip söyleyemeyeceği sorusu üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "'zanlım' de" söylediğini yazmıştı. Çiçek, yazı hakkında "Aramızı açmak için çok uğraştılar. Ancak bizim ilişkimiz bir kardeşlik ilişkisidir. Biz birbirimiz hakkında ne diyebileceğimizi biliriz. Başbakan’ın böyle bir ifade kullandığına en küçük bir ihtimal dahi vermedim" dedi. Çiçek, "Benim kitabımda ölüme sevinen insan değildir" dedi ve ekledi: "Hrant cinayetine en çok üzülenlerden biri de benim."
Arat Dink'ten düzeltme: Başbakan Çiçek'i korudu
"Erdoğan: Çiçek'e KANLIM deme ZANLIM de"
Çiçek'le görüşen Fikret Bila'nın Milliyet gazetesindeki köşesinde yayımlanan (21 Mayıs 2011) yazısı şöyle:
Çiçek’ten Arat Dink’e yanıt: Ölüme sevinen insan değildir
Hunharca bir suikasta kurban giden gazeteci Hrant Dink’in oğlu Arat Dink, dün Taraf gazetesinde çok dikkat çekici bir yazı yazdı.
Arat Dink, “Bir AKP adayını tanıyalım” başlıklı yazısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a taziye ziyareti sırasında, eski Adalet Bakanı C.Ç. (Cemil Çiçek) için ‘kanlımız’ deyip diyemeyeceğimizi sormuştuk. Kendisi bize ‘kanlım deme zanlım de’ diyerek doğruyu göstermişti” diye yazdı.
Hem Başbakan Erdoğan’ı hem Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’ı ağır zan altında bırakan bu ifadeye ilk tepki Başbakan’dan geldi. Başbakan Erdoğan, Kars’taki konuşmasında, “Eğer bu çocuk (Arat Dink) böyle demişse teessüf ederim, bunu yazan gazeteyi de kınıyorum” dedi. Arat Dink’in Ermeni diasporasının etkisi altında kaldığını ima etti.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise dünkü görüşmemizde bu konudaki sorularımı yanıtlarken görüşlerini şöyle açıkladı:
“Aramızı bozmak istiyorlar”
“Bizim partimizde üst düzey görev yapanlar olarak aramızdaki ilişki resmi bir parti ilişkisi değildir. Kardeşlik ilişkisidir. Bu 8,5 yıldır böyledir. Bu nedenle ben kimin ne diyebileceğini tahmin edecek kadar arkadaşlarımı tanırım. Bu itibarla Sayın Başbakan’ın böyle bir ifade kullandığına en küçük bir ihtimal dahi vermedim, vermem. Nitekim kendisi de Kars’ta bunu açıkladı. Ama ben buna benzer çok olay yaşadım. Sayın Başbakan’a bir şey diyemeyenler benim üzerimden demeye çalıştılar. Aramızı açmak için çok uğraştılar. Ancak dediğim gibi bizim ilişkimiz bir kardeşlik ilişkisidir. Bunun bozulması mümkün değildir. Biz birbirimiz hakkında ne diyebileceğimizi biliriz.”
“Kitabım kabul etmez”
“Ben insanların farklı etnik yapıda olmalarının Allah’ın ayeti olduğuna inanırım. Benim kitabım, insanları Ermeni, Kürt, Arap, Boşnak diye ayırmayı kabul etmez. Buna izin vermez.”
“İnsan değildir”
“Hrant Dink’in hunharca bir cinayete kurban edilmesi hepimizi çok üzdü. Bu cinayete en çok üzülen ve tepki gösterenlerden biri de benim. Benim kitabımda ölüme sevinen insan değildir. Benim inancım insan öldürmeyi kabul etmez. Benim Ermeni vatandaşlarımızla da diğer etnik kökenlere sahip vatandaşlarımızla da hiçbir sorunum yoktur.”
“Diasporaya yanıt”
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ermeni iddialarıyla ilgili olarak diasporanın suçlamalarına yanıt vermenin ayrı bir konu olduğuna da dikkat çekti ve şöyle dedi:
“1915’te üzücü olaylar olmuştur. Ancak bunlar tek taraflı değildir. Tek taraflı yaşanmış değildir. Diasporanın iddialarına yanıt vermek bir bakan, bir siyaset adamı olarak bizim görevimizdir. Ancak Ermeni bir vatandaşımızın menfur bir cinayete kurban edilmesini kabul etmem mümkün değildir. Hrant Dink’in böyle bir cinayete kurban edilmesi en başta Türkiye, Türk milletine zarar vermiştir. Benim böyle bir cinayeti kabul etmem inanç ve kültür yapıma sığmaz. Diasporaya cevap vermek başka bir şeydir, bir menfur cinayeti, bir Ermeni vatandaşımızın katledilmesini desteklemek, buna memnun olmak başka şeydir. İkincisi benim kitabımda yazmaz. Beni tanıyan herkes de bunu bilir. Diasporanın tertiplerine, oyunlarına gelmemek gerekir.”