CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talebiyle istifa eden AKP'li il belediye başkanlarının sayısının 6'ya çıkmasının ardından "Hodri meydan" diyerek "erken yerel seçim" çağrısı yapmıştı. Ancak bu çağrı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'da karşılık bulmadı.
Ankara'da Kılıçdaroğlu'nun sürpriz çağrısının iki nedeni olduğu konuşuluyor:
16 Nisan referandumunda İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde yakalanan "Hayır" rüzgarının seçimlere taşınması
Belediye başkanlarının istifa ettirilmesinin AKP içinde yarattığı tartışma ve kırgınlığı, seçimlerde parti lehine çevirme amacı
Kılıçdaroğlu ve CHP sözcüleri ise taleplerini, demokratik sistemlerde "seçimle gelenin seçimle gitmesi"nin genel kural olmasına bağlıyor. Türkiye'de halen 89'u HDP'li olmak üzere 101 belediye, hükümetin atadığı kayyumlar tarafından yönetiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Mart 2019'da yerel seçimler, Kasım 2019'da da cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler yapılacağına atıfla, "Seçimlerin zamanı belli" dedi.
Ancak Erdoğan bu konuda kapıları kapatmış görünse de, "erken seçim" tartışmaları siyasetin gündeminden düşmüyor.
Ankara kulislerinde ise CHP'nin "erken yerel seçim çağrısı" ve partilerin bu konudaki tutumlarına ilişkin şu değerlendirmeler yapılıyor:
AKP için seçim, değişim ve onarım sürecine endeksli
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile parti yöneticilerinin resmi açıklamalarında, "Erken seçim yok" mesajı vermelerinin nedeni olarak Erdoğan'ın "metal yorgunluğu" diye ifade ettiği parti örgütleri ve belediye başkanlarına yönelik başlattığı "değişim" süreci gösteriliyor.
Ankara, Bursa ve Balıkesir büyükşehir belediye başkanlarının istifa süreçlerinin tartışmalı ve sancılı geçmesine karşın, bu değişimin daha da devam edeceği beklentisi yüksek.
Gerek Erdoğan, gerekse AKP sözcüleri özellikle ilçe belediye başkanları düzeyinde istifaların sürüp sürmeyeceği yönündeki sorulara, "Şu anda gündemimizde yok ama olmayacağı anlamına gelmiyor" diyerek açık kapı bırakıyor.
Değişimin belediye başkanlarıyla da sınırlı kalmayacağı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabinede de kısmi değişime gidebileceği konuşuluyor.
Şimdilik erken yerel seçime kapıları kapalı tutan AKP'nin bu tavrının altında, değişim sürecinin henüz tamamlanmamış olması, istifa ettirilen belediye başkanlarının yarattığı tartışmalar ve bunun tabana yansımasını görmeye dayalı stratejisinin yattığı ifade ediliyor.
Kulislerde, Erdoğan'ın, istifa sürecini tamamlanmasının ardından, özellikle referandumda "Hayır" çıkan İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerdeki oy oranını geri alabilecek bir programla seçmen karşısına çıkacağı dile getiriliyor.
OHAL nedeniyle yaşanan mağduriyetleri gidermeye dönük, normalleşme adımlarının atılacağı da kulislerde konuşuluyor.
2018'i, seçim yasaları da dahil, anayasa değişikliğine uyum düzenlemelerinin yapılacağı dönem olarak ifade eden Erdoğan'ın, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir anlamda "test edileceği" yerel seçimler için aceleci davranmayacağı belirtiliyor.
MHP'ye göre çağrı 'konjonktürel'
15 Temmuz darbe girişimi sonrası "beka sorunu" olduğu gerekçesiyle iktidar partisine "destek" kararı alan MHP, Kılıçdaroğlu'nun çağrısını AKP-CHP arasındaki "konjonktürel" bir tartışma olarak değerlendiriyor.
Her ne kadar partiden kopan Meral Akşener ve arkadaşlarının kurduğu İYİ Parti'nin MHP tabanından oy alacağı yorumları yapılsa da, parti kaynakları geçmişte Muhsin Yazıcıoğlu'nun partiden ayrılarak kurduğu Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) yaşadıklarını örnek olarak gösteriyor.
BBP'nin oy oranının yüzde 2-3 düzeyini hiç geçemediğine işaret eden MHP'liler, Akşener hareketinin "merkez sağ" siyasete oynadığını ve parti tabanından koparacağı oy oranının yüzde 2'yi geçmeyeceğini düşünüyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin seçim konusuna her zaman "ön alıcı" olduğunu ve 2002 seçimlerine de, 1 Kasım 2015 seçimlerine de onun seçim çağrısı ile gidildiğine dikkat çeken MHP'liler, "Bir erken seçime gidileceğini sanmıyoruz, ancak karar alınırsa her koşulda hazırız" mesajı veriyorlar.
HDP'nin gündeminde yok
OHAL döneminde eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ve bazı milletvekilleri cezaevinde olan, 89 belediye başkanı da görevden el çektirilen HDP'nin öncelikli gündemi erken seçim değil.
Parti sözcüleri bu koşullarda seçime gidilmesi halinde "seçim propagandası" bile yapmalarına olanak tanınmayacağı görüşünde.
Yaklaşık 7 aylık tutukluluk sonrasında geçen Eylül ayında tahliye edilen eski HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Kılıçdaroğlu'nun çağrısına mesafeli yaklaştı.
Ayhan Bilgen'e göre CHP Genel Başkanı bu çağrıyı "AKP'nin içindeki hesaplaşmayla ilgili çözüm önerisi olarak" gündeme getirdi.
HDP Sözcüsü, en zor koşullarda bile seçime hazır olduklarını ve asla kaçmayacaklarını belirtirken, "Ama referandumun tartışması bitmeden, YSK'nın neye alet edildiğini unutup sorunların çözümü için seçim demek, sorunun büyük kısmını görmezden gelmek demek değil midir?" sözleriyle çekincelerini dile getirdi ve ekledi:
"Hangi seçim, hangi koşullarda seçim? Benim yargılandığım dosyalardan biri seçim bürosu önünde yaptığım konuşma. Seçim döneminde seçim bürosu önünde toplantı yapmanın yargılama konusu olduğu bir ülkede seçim hangi sorunu çözecek?"
İyi Parti'nin zamana ihtiyacı var
Siyasi yaşama yeni katılan ve TBMM'de 5 milletvekiliyle temsil edilen Meral Akşener'in kurduğu İyi Parti, henüz il/ilçe örgütlenmesini tamamlayamadı.
Hala Genel Merkez binası bile bulunmayan İyi Parti mevcut koşullarda "genel seçime katılma" yeterliliğini de taşımıyor. Ancak partinin yerel seçimlerde aday çıkarmasının önünde engel bulunmuyor.
İyi Parti'nin önceliği cumhurbaşkanlığı seçimleri olsa da, mevcut şartlarda parti oylarını öncelikle yerel seçimlerde ölçecek.
Henüz örgütlenme aşamasında olan parti seçime "hazırlıksız" yakalanmak istemiyor.
Her ne kadar, Gezici şirketinin son kamuoyu araştırmasında, olası bir erken seçimde İyi Parti'nin oy oranı yüzde 20'ye yakın gösterilse de, Akşener ve ekibinin, kamuoyu desteğinin kalıcı olup olmayacağını görmek için biraz zamana ihtiyaç duyduğuna ve hemen bir erken seçime sıcak bakmayacağına dikkat çekiliy