CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, 86 yıl önce bugün Menemen'de katledilen şehit asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile bekçiler Hasan ve Şevki’yi yayımladığı bir mesajla andı. Emir, "Bugün dinci terör örgütü IŞİD'in insan yakma görüntüleri ile Rize’de Atatürk heykelinin kaldırılması bu vahşi ve yok edici anlayışın son örnekleridir" ifadesini kullandı.
CHP’li Emir’in, "Gericiliğe ve yobazlığa, canı pahasına geçit vermeyen Şehit Kubilay’ı, saygıyla anıyorum!" başlığıyla yayınladığı mesajı şöyle:
"Bu yobaz ve gerici anlayış hala Ülkemizi tehdit etmektedir"
“Yobaz, gerici kitlelerin tarihimizde çıkardığı en ciddi ayaklanmalardan biri, 23 Aralık 1930 günü İzmir’in Menemen ilçesinde yaşanmış; şeriat isteyen bir grup, ilçede askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki’yi haince katletmiştir. Asteğmen Kubilay ile arkadaşlarının şahsında 86 yıl önce bugün yapılan saldırı, Cumhuriyetimizi yıkma girişimidir. Ne yazık ki yıllar önce yaşanmasına karşın bu yobaz ve gerici anlayış hala Ülkemizi tehdit etmektedir.
"Cumhuriyetimizin, işgalci devletlere karşı verilen mücadele kadar Ülke içinde aydınlanma karşıtı güçlere karşı verilen mücadelenin de bir sonucu olduğu çok iyi bilinmeli, tarihten ders çıkarılmalıdır. Ülkemizin içinde yakılmak, çevresinde oluşturulmak istenen ateş çemberi ne yazık ki bu dersin, son 14 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’ni tek başına yönetenler tarafından alınmadığını göstermektedir. Ülkemiz açısından yaşanabilecek öncelikli felaketlerden biri etnik kimlik üzerinden yürütülen siyasetlerse diğeri de inanç üzerinden yürütülen siyasetlerdir. Bu iki konu, kaşındıkça gittikçe büyüyen iltihaplı sivilcelere benzer ve bir aşamadan sonra müdahale etmek de imkânsız hale gelir.
"Gerici ve yobaz tehditlere, geçmişte Kubilaylarla nasıl karşı duyduysak bugün de aynı bilinçle karşı duracağız"
"İşte AKP iktidarı bu iki konuyla adeta küçük çocukların şuursuzca sivilceleriyle oynaması gibi oynamış, hem iç hem de dış siyasette patlayan iltihaplar ne yazık ki her gün yeni şehitlerin gelmesine, Ülkemizin geleceği açısından ciddi kaygıların oluşmasına yol açmıştır. Devletin kapılarını dinci terör örgütlerine sınırsızca açarak darbe girişiminde bulunmalarına fırsat veren mevcut iktidar anlayışı, dış siyasette de maceracı ve mezhepçi politikalarla Ülkemizi içinden çıkılmaz bölgesel mezhep çatışmalarına dâhil etmiştir. Tarih bilgisinden yoksun, akılsız ve emperyalist politikalara teslim olmuş hem iç hem dış politikaların bedeli, yine yoksul ailelerimizin evlatlarınca ödenmektedir.
"Karşı karşıya kaldığımız çıkmazın tanımı, 86 yıl önce Kubilay ve arkadaşlarını katledenlerin, ‘dini siyasete alet etme’ anlayışından farksızdır. Bugün dinci terör örgütü IŞİD’in insan yakma görüntüleri ile Rize’de Atatürk heykelinin kaldırılması bu vahşi ve yok edici anlayışın son örnekleridir. Gerici ve yobaz tehditlere, geçmişte Kubilaylarla nasıl karşı duyduysak bugün de aynı bilinçle karşı duracağız. Şehit Kubilay ve arkadaşlarını bir kez daha saygıyla ve onurla anıyorum.”
Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay Şehit edilişini 86. yılında, Yıldıztepe’deki şehitlikte hem protokol hem de halk tarafından böyle anıldı: