CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sevgi evleri ve çocuk evlerinde ölümle sonuçlanan cinsel istismar ve tecavüz vakaların TBMM gündemine taşıdı.
Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede Tanrıkulu, “Son 10 yılda ‘Sevgi Evleri’ ve ‘Çocuk Evlerinde’ kalan korunmaya muhtaç çocuklardan kaçı uğradığı cinsel istismar ve tecavüz sonrası hayatını kaybetmiştir” diye sondu.
Tanrıkulu’nun önergesi ve gerekçesi şöyle.
Türkiye genelinde 100 bine yakın korunmaya muhtaç çocuğun, dernek adı altında faaliyet gösteren ancak bu alanda yetkisi olmayan “taşeron elemanlara” emanet edildiği, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, hangi derneklerin korunmaya muhtaç çocuklardan sorumlu olduğu bilgisini kamuoyuyla paylaşmadığı, apartman dairelerinde, dernek görevlisi adı altındaki kişilerin bakımı altında yaşamlarını sürdüren bu çocuklara yönelik hiçbir bilgi olmadığı yönünde haberler basına yansımıştır.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı kurumlarda yaşayan kimsesiz çocuklar, 2007 yılından itibaren, “Sevgi Evleri” ve “Çocuk Evleri”ne yerleştirilmiş, yapılan protokolle bu evlerin idaresi ağırlıklı olarak dernek ve vakıflara bırakılmıştır.
100 bine yakın korunmaya muhtaç çocuk ‘taşeronlara mı’ emanet?
Türkiye genelinde 100 bine yakın korunmaya muhtaç çocuğun, dernek adı altında faaliyet gösteren ancak bu alanda yetkisi olmayan “taşeron elemanlara” emanet edildiği iddiası doğru mudur?
100 bine yakın korunmaya muhtaç çocuğun temel sorumlulukları devlete aitken, bu konuda en büyük sorumluluğu göstermesi gereken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, korunmaya muhtaç çocukları, apartman dairelerinde, dernek görevlisi adı altında hiçbir yetkili olmayan “taşeron elemanlara” emanet ederek, ayrıca hangi derneklerin korunmaya muhtaç çocuklardan sorumlu olduğu bilgisini kamuoyuyla paylaşmamasının izahı nedir?
AKP Hükümetleri döneminde sürekli "3 çocuk" çağrısı yapılırken, hatta "3 yetmez 4 olsun" denilirken, 100 bine yakın korunmaya muhtaç çocuğun sorumluluğu Devlet tarafından alınmayıp, her türlü şiddete ve cinsel istismara maruz bırakıldıkları, 2014 yılından itibaren ise, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, “sevgi ve çocuk evlerinde cemaat mensuplarının bulunduğunun tespit edildiğini” belirterek, bu evleri belediyeye devretmek için harekete geçerek yeni bir yönetmelik yayınlayarak “Çocuk Evleri”ni Bakanlığa bağlı Çocuk Koordinasyon Merkezine bağlaması sonucu değiştirmemiş, derneklerle yapılan protokoller aracılığıyla, korunmaya muhtaç çocukların bakımı yine derneklere bırakılmıştır.
100 bine yakın korunmaya muhtaç çocuğun sorumluluğunu alamayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı konu ile ilgili kamuoyunu ivedi bilgilendirecek midir?
Son 10 yılda kaç çocuk istismardan hayatını kaybetti?
Türkiye'de illere göre son 10 yılda korunmaya muhtaç kaç çocuk “Sevgi Evleri” ve “Çocuk Evleri"nde "görevli" adı altında çalışanlar tarafından şiddet ve cinsel istismara uğramıştır?
Türkiye'de illere göre son 10 yılda “Sevgi Evleri” ve “Çocuk Evleri"nde kalan korunmaya muhtaç çocuklardan kaçı uğradığı cinsel istismar ve tecavüz sonrası hayatını kaybetmiştir?
AKP Hükümeti ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, çocuklara yönelik yaşanan şiddet, cinsel istismar ve tecavüz olaylarına daha ne kadar duyarsız kalmaya devam edecektir?