Gündem

CHP'li RTÜK üyesi: TRT için vatandaşlardan kesilen paylara son verilmeli

RTÜK, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlandı: İsabetli olmuş; zaten turistik bir tesistir

25 Temmuz 2018 15:31

RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İsmet Demirdöğen, RTÜK ve TRT ile ilgili Cumhurbaşkanlığı genelgesini değerlendirdi. TRT’nin anayasa gereği; özerk ve bağımsız bir kamu yayıncısı olduğunu dile getiren Demirdöğen, “TRT için vatandaşlardan kesilen paylara son verilmelidir” dedi.

Türk basınında sansürün kaldırılmasının 110. yıldönümü olan dün, gazetecilerin tüm faaliyet ve hakları kararname ile Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan İletişim Başkanlığı’na bağlandı. RTÜK de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlandı.

Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberi aynen şöyle:

Daha önceki kararname ile tarafsızlık ilkesinden 'vazgeçen' TRT de, Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile İletişim Başkanlığı’na bağlandı. RTÜK ise ETS Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Ersoy’un Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilişkilendirildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde İletişim Başkanlığı kurulmasına dair yeni kararname yayımladı.

Basın kartları Cumhurbaşkanlığında

Başbakanlık bünyesindeki basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün tüm görevlerini İletişim Başkanlığı yürütecek. Yerli ve yabancı basın-yayın organlarının ve mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırmaya yönelik düzenlemeler yapacak, tedbirler alacak. basın-yayın kuruluşlarının mensuplarına basın kartlarını Başkanlık bünyesinde kurulan basın ve Yayın Daire Başkanlığı eliyle Saray düzenleyecek. basın Kartı Komisyonu’nun sekretarya faaliyetlerini de Başkanlık düzenleyecek.

Strateji belirleyecek

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, kamuoyu ve ilgili makamların “zamanında ve doğru” bilgilerle “aydınlatılması” için bilgi akışı sağlayacak. Türkiye’nin dış tanıtım faaliyetlerini yönlendirecek. Türkiye hakkındaki propaganda faaliyetlerini takip edecek. Başkanlık, yerli ve yabancı basın mensupları için mesleki eğitimler verecek. Saray , vatandaşların şikâyet, talep, görüş ve önerilerini başkanlık üzerinden toplayacak. Bilgi Edinme başvurularını da Başkanlık yanıtlayacak. Türkiye Medya Veri Tabanını oluşturacak. Bütün amaç, politika ve stratejilerini Cumhurbaşkanı belirleyecek. Tüm Başkanlık personeli, nihai olarak Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu olacak.

Pasaport da Cumhurbaşkanlığından

Basın kartı mensuplarının hizmet pasaportu ile yurt dışı görevi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı tarafından onaylanacak. Yurtdışına gidecek basın mensuplarının hizmet damgalı pasaportunu Başkanlık verecek.

AA’nın bütçesi Cumhurbaşkanlığında

Anadolu Ajansı’nın bütçesi, İletişim Başkanlığı’nın bütçesine konuldu. Başkanlığın, Anadolu Ajansı ile 5 yıllık periyotlar halinde sözleşme imzalanmasına olanak tanındı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı’nın iki başkan yardımcısı olacak. Başkanlığın; hukuk müşavirleri ve iletişim uzmanları ile birlikte toplamda 96 kadrosu olacak.

Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan 2 No’lu genelge ile TRT , Cumhurbaşkanlığı’nın ilgili kurumu oldu. Bir önceki Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile TRT’nin kuruluş yasasından “tarafsızlığa ilişkin yayın ilkeleri çıkarılmıştı. Tarafsızlıktan kararname ile vazgeçen TRT , genelge ile sadece Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu olarak Saray’da kurulan İletişim Başkanlığı’na bağlandı. RTÜK ise hakkında FETÖ soruşturması yürütülen ETS TUR’un sahibi Mehmet Nuri Ersoy’un bakanı olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilişkilendirildi.

RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İsmet Demirdöğen, RTÜK ve TRT ile ilgili Cumhurbaşkanlığı genelgesini değerlendirdi. TRT’nin anayasa gereği; özerk ve bağımsız bir kamu yayıncısı olduğunu dile getiren Demirdöğen, “TRT’nin bir bürokratla ilişkilendirilmesi, BYEGM statüsüne düşürülmesi TRT’nin itibarına halel getirmiştir. TRT, sadece genel bütçeli bir kuruluş, bütün sıfatlarından arındırılmış, sıradan bir devlet dairesi durumuna düşürülmüştür. TRT için vatandaşlardan kesilen paylara son verilmelidir” dedi.

"Zaten turistik tesis"

Demirdöğen, RTÜK’ün Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanmasına da “Son derece isabetli olmuştur. Zaten turistik bir tesistir. Geçmişi fazla olmadığı için korunması gereken bir kültür ve tabiat varlığı sayılamayacağından, turistik bir tesis mantığı ile bakanlık ile ilişkilendirilmiştir” tepkisini gösterdi.

Demirdöğen, “Doğru olanı, bu iki kurumun da hiçbir bakanlıkla ilişkilendirilmeden, bağlantısız çalışmasını temin etmekti. İlişkilendirmek zorunluysa bu en azından Cumhurbaşkanı Yardımcılığı olmalıydı. Bu genelge kamu yayıncılığının defin belgesidir” dedi.

Rötuş yapıldı

Kararname ile ayrıca, daha önce çıkarılan kararnamelerde değişiklikler yapıldı:

Kanal İstanbul ve benzeri suyolu projeleri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın görevleri arasında sayıldı. Kanal İstanbul ve benzeri projelerin Yap-İşlet-Devret modeli ile yaptırılmasının, model çerçevesinde sermaye şirketleri ve yabancı şirketlerin görevlendirilmesinin önü açıldı. 

PTT’nin yurtiçinde ve yurtdışında şirket kurmasına, kurulan şirketlerle ortak olmasına olanak tanındı. 

Nükleer Düzenleme Kurumu’nun görevleri yeniden tanımlandı. Kurum; halkı, çevreyi ve gelecek nesilleri radyasyondan koruyacak. Bir nükleer tesisin; inşası, işletilmesi ve kapatılması ile ilgili işlemleri Kurum yapacak.