24 Haziran seçimlerinin ardından yeni sistemin yürürlüğe girmesiyle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile temmuz ayında kapatılan Maliye Bakanlığı’na bağlı Bütçe ve Mali Kontrol Müdürlüğü’nün, 6 aydır faaliyetlerine devam etmesi dikkatleri çekti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, kapatılan müdürlük adına yazışmaların yapıldığı ve kararlar alındığını belirterek, “Bu, devletin yönetilemediğini gözler önüne seriyor” dedi.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre 24 Haziran seçimleriyle birlikte yürürlüğe giren yeni yönetim biçimiyle birlikte pek çok kamu kurumu kapatılırken, yeni sisteme yönelik yeni kurumlar oluşturuldu. Bu kapsamda 703 sayılı KHK ile Maliye Bakanlığı’na bağlı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü de geçen temmuz ayında kapatılmıştı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün kapatılmasına karşın faaliyetlerine hâlâ devam ettiğini belirledi. CHP’li Özel, 24 Haziran seçimleriyle birlikte yürürlüğe giren ve CHP’nin tamamen karşısında durduğu tek adam rejiminin bürokraside ve devlette geçişinin gerçekleştirilemediğini ifade etti.
Söz konusu genel müdürlük adına hâlâ yazışmalar yapıldığını ve kararlar alındığını belirten Özel, “Bu durumun rejimin yürütülemediği ve devletin yönetilemediğini gösterdiğini” dile getirdi.
CHP’li Özgür Özel, şunları söyledi:
“Son olarak 3 Ocak 2019 günü Bakan Yardımcısı Osman Dinçbaş imzasıyla hazırlanan ‘Seyahat Kartı’ konulu genelgenin, mülga genel müdürlük tarafından yayımlandığı görülmektedir. Rejim değişikliğini anlatırken, bürokratik sistemin hızlanacağını savunan iktidar partisi, 6 ayda bürokrasideki dönüşümü tamamlayamamıştır. Bu rejim değişikliği, vatandaşlarımızın sorunlarını çözemediği gibi, geleneksel devlet işleyişini de allak bullak etmektedir. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle bir de soru önergesi vererek, konuyu TBMM gündemine de taşıdık.”
"AKP'li milletvekilleri yeni sistemden hoşnut değil"
Sözcü'den Başak Kaya'ya da konuşan Özgür Özel, şunları da söyledi:
"Uçakta, Meclis kulisinde, yemekte, ziyaretlerde yan yana geldiğimiz AKP milletvekilleri, yeni sistemden ve durumdan çok hoşnut değil. Çok çaresiz kaldıkları konular var. Bakanlara ulaşamıyorlar.
Arada bir Meclis'e atanmış bir bakan geldiğinde otobandaki gişe gibi kuyruk oluyorlar. Aynı gemideyiz edebiyatı yapıyorlar ama gemiyi yürütemiyorlar. Başkanlık sistemi oturmadı. Bunu onlar da görüyor.
"AKP'nin hep bir mazereti vardı"
AKP'nin hep bir mazereti vardı. Anayasa değişikliğinden sonra artık mazeretleri kalmadı. Yeni yönetim biçiminin her soruna çare olacağını söylediler. ‘Verin yetkiyi dolar, faiz, enflasyon nasıl düşecek görün' dediler. ‘Bürokratik oligarşi aşılacak, hızlı karar verilecek, sorunlar çözülecek' dediler. Vatandaş şimdi ‘Aldın yetkiyi faiz, dolar niye yükseldi' diyor.
Yeni sistemin kurgusu yanlış olduğu için oturmadı ve hatta yol aldıkça cıvatalardan ses gelmeye başladı. Binlerce yıllık demokrasi tarihinde deneyim var. Bir kişinin her şeyi belirlemesi hep devletleri çökertmiş. Demokrasiye inanan biri olarak ciddi endişelerim var.
"Bakanlar, müsteşar yardımcısı kadar bile etkili değil"
Bakanlar artık müsteşar yardımcısı kadar bile etkili değil. Milli Savunma Bakanı Akar ile tartışmamız sonrası bana karşı linç kampanyası başlatıldı. Ama bana kim sahip çıktı? 15 Temmuz gecesi demokrasiye sahip çıkan Balyozcu, Ergenekoncu denilen kahramanlar beni korudu, ‘Az bile söylediniz' dediler.
Cumhurbaşkanı beni direk hedef gösterdi ve ‘Dikkat et' diyenler oldu. Hulusi Akar Meclis'te karşısında bir tabur asker var gibi bağırdı. O üniformayı çıkarıp o ceketi giydiysen, atanmış biri olarak milletvekillerine bağırttırmadık. Silah arkadaşlarının hislerine de tercüman olduk.
"Gül, 'Hiç haberim yok' dedi"
Özel, CHP'li Eren Erdem hakkında yargı kararı için ise şöyle dedi:
“Eren Erdem hakkındaki mahkeme kararının ardından hemen serbest bırakılması gerekirdi. 7 saat boyunca bırakmadılar. Bu süre zarfında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile telefonda görüştüm. Tahliye kararının gecikmeksizin uygulanması gerekiyordu. Eren'i tutan iradenin mahkeme olmadığı ortaya çıkıyor. Gül ise ‘Hiç haberim yok, konuyla ilgileneceğim' dedi ve ilk kez benden duyuyormuş gibi yaptı. Telefon görüşmesinden bir saat sonra yeni tutuklama talebi geldi.”