Gündem

CHP'li milletvekili Şenal Sarıhan: İktidar ülkeyi kan gölüne çevirdi

'12 Eylül öncesinde iktidarda bulunanların yanlı ve ayırımcı uygulamaları ile ortaya çıkan çatışma ortamı bugün daha vahim bir biçimde devam ediyor'

11 Eylül 2015 17:33

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, "12 Eylül'ün yarattığı tahribatın ürünü olan iktidarın, 7 Haziran seçim sonuçlarını aşabilmek ve tek başına iktidar olabilmek hırsıyla ülkeyi yeniden kan gölüne çevirdiğini" öne sürdü. Sarıhan, "Daha önce siyasi düşünce farklılıkları nedeniyle çatışan taraflar, bugün içeride ve dışarıda etnik köken ve dinsel inançları bahane edilerek vuruşturuluyor. Dün olduğu gibi bugün de hepimizin çocukları ölüyor" dedi.

Sarıhan’ın 12 Eylül darbesiyle ilgili verdiği bilançoya göre, bu dönemde, güvenlik soruşturması ve sakıncalılık gerekçesi ile 30.000 kişi işinden ve yurdundan uzaklaştırıldı. 14.000 kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. Yasama, yürütme ve yargının tek elde toplandığı bu dönemde, 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 26’sı siyasi suçlu olan 50 kişi idam edildi. 171 kişi işkencede, 299 kişi cezaevinde yaşamını yitirdi.  95 kişinin çatışmada öldüğü iddia edildi. 400 gazeteci için 4000 yıl hapis cezası istendi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci öldürüldü. 

Sarıhan,  iki generalin ölmesiyle birlikte yapılan 12 Eylül davasının düşüp düşmediği sorusuna, ana davanın düştüğüne ilişkin herhangi bir yargı kararının şu anda resmen tebliğ edilmediği yanıtını verdi. İnsanlığa karşı işlenmiş suçlara dikkat çeken Sarıhan, “Çünkü bu suçlar, bireye karşıdır elbette ama esas olarak mağduru insanlıktır. Bu yanıyla hem Anayasa Mahkemesi’nde, hem AİHM'de, hem de diğer uluslararası alandaki yargı sistemlerinde bu davayı hukukçu arkadaşlarımız özenle izleyeceklerdir. O sebeple bu 'dava bitti' denemez” dedi.

 

'İktidar ülkeyi kan gölüne çevirdi'

 

CHP’li milletvekili, 12 Eylül darbecileri hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 7 Nisan 2011 tarihinde soruşturma başlatıldığını, dava açıldığında hayatta kalmış olan iki general de şimdi yaşamadığına işaret ederek, “Ancak Türkiye tarihine bu davada sanıkların, yargılandıkları ve  mahkum edildikleri yazacak” dedi. Sarıhan şu açıklamalarda bulundu:

“Şimdi yeni bir süreçteyiz. 12 Eylül’ ün yarattığı tahribatın ürünü olan iktidar, 13 yıllık baskıcı ortamına karşı itirazı içeren 7 Haziran seçim sonuçlarını aşabilmek ve tek başına iktidar olabilmek hırsıyla ülkeyi kan gölüne çevirdi. Bir sıkıyönetim komutanı gibi, yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplayarak, hukuk sistemini, kendi tercihlerine uygun hale getirdi.

Hukukun katledildiği bu ortam, 13 yıl süren ve halkı inançları, düşünceleri ve etnik kökenleri ile birbirinden ayıran politikaların sonucu olarak yeniden kavga ve karmaşa ortamını tırmandırdı. 12 Eylül öncesinde iktidarda bulunanların yanlı ve ayırımcı uygulamaları ile ortaya çıkan çatışma ortamı bugün daha vahim bir biçimde devam ediyor.  Daha önce siyasi düşünce farklılıkları nedeniyle çatışan taraflar, bugün içerde ve dışarda, etnik köken ve dinsel inançları bahane edilerek vuruşturuluyor.

 

'Dün olduğu gibi bugün de çocuklarımız ölüyor'

 

Dün olduğu gibi bugün de hepimizin çocukları ölüyor. Bugün çıkarılan kavga – çatışma esas olarak AKP iktidarının, hükümranlığını sürdürme hırsının ürünüdür. Bu hırsın yarattığı vahim sonuçlar ortadadır. Her ölümün arkasından yükselen şiddet, özellikle Kürt ve Türk kökenli yurttaşlar arasında kardeşliği-birliği yok edici sonuçlar yaratmaya gebedir. Gerek parti binalarına, gazetelere yönelik saldırılar, gerekse özellikle Güneydoğulu  tarım işçilerine yönelik tehditler ile yer değiştirmeye zorlamalar, gerçek anlamda ülke birliğine ve bütünlüğüne hançer saplama niteliğindedir.”