CHP Ankara Milletvekili, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Bülent Kuşoğlu, ‘metal yorgunu’ sözleriyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2 Mayıs’tan bu yana verdiği mesaja rağmen il, ilçe başkanları ve belediyelerde istifaların yüzde 10-15’i geçemediğini söyledi. “Erdoğan açısından bir otorite zaafı oluştu” diyen Kuşoğlu, Gökçek konusunda, “Ben Melih Gökçek’in bu dönem seçildiğine inanmıyorum ama kendisine verilen oya saygı göstermesi ve sahip çıkması lazım halkın ondan beklediği odur. Direnmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
T24'e konuşan Kuşoğlu, "Erdoğan ayağa kalkabilmek için yol arkadaşlarını feda ediyor" yorumunda bulundu.
Kuşoğlu şöyle devam etti:
Siyasetin ve insaniyetin bittiği noktadayız. Erdoğan açısından baktığımızda sürekli oy kaybediyor, 16 Nisan referandumu sonrasında sürekli kaybedilen oy var. Her şey kötüye doğru gidiyor, dış politika ekonomide aynı şekilde oy oranları da aşağıya gidiyor. Öyle bir ortamda kendi yol arkadaşlarını kendisi için feda ediyor. Onları insafsızca feda ediyor. Şimdiye kadar olan aldanmışlıkları için hataları ve yanlışları için feda ediyor. Tekrar ayağa kalkabilmek için panikle yol arkadaşlarını feda ediyor.
“Tayyip Bey’in başarısı diyenler başarısızlığın kendilerine fatura edilmesini anlamıyor”
Onların metal yorgunu olduğunu ve açıkça söylemese bile yolsuzluklara karıştığını söylüyor. FETÖ üyesi olduklarını söylüyor ve sadece kendisini aklıyor. Kendisini kurtarmaya çalışıyor ve bütün partisini ve yol arkadaşlarını feda ediyor. Ahmet Davutoğlu sürecinde güçlüdür tabii ki alır ya da o getirdi o alır diyen insanlar kendilerine sıra gelmeyeceğini düşünüyorlardı. Şimdi ise çok uzun olmayan bir sürede sıranın kendisine gelebileceğini görmeye başladılar.
Tayyip Bey’in başarısıdır diyen insanlar, başarısızlığın kendilerine fatura edilmesini anlayamıyorlar. Ama ortamı boş bırakmanın, parti olmamalarının ve kendi siyasi kişiliklerini ortaya koymamanın her şeyi tek adama bırakmanın sonucu bu. Ak Parti bunun bedelini ödeyecek ama korkumuz bu bedeli Türkiye’nin de ödeyecek olması.
“Gökçek’in bugüne kadar seçin, aday gösteren Erdoğan”
Ankara’da bu sıkıntılar çekilecek. Gökçek’i bu güne kadar seçen aday olarak gösteren Erdoğan. Sebebini bilmediğimiz gerekçeler de olsa o seçti. Eğer bir başarısızlık varsa Ankara’da referandum başarısızlığı kendi açılarından var bu Erdoğan’ındır. Ona mal edilmesi gerekir. Ama o başarısızlığı yol arkadaşlarıyla ve partisiyle paylaşmıyor bile. Sadece onlara fatura ediyor. O nedenle söyledim, siyasette ölmüştür, vicdanda ölmüştür.
“ Siyasette ölmüştür, vicdanda ölmüştür”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadri Bey’in istifasından sonra Melih Gökçek’in menzile girdiğini düşündüm. Daha önce Melih Bey alınmayacaktı o kesin. Kadri bey’in alınmasından sonra tabii ki Ankara olabilirdi, İstanbul’dan sonra gündeme geldi.
Gökçek’in yapacağı çok şey yok aslında onurlu bir biçimde ayrılmak zorunda öyle görülüyor. Ben Melih Gökçek’in bu dönem seçildiğine inanmıyorum ama aldığı oy yüzde 49 dahi olsa yüzde 50 artı bir dahi olsa kendisine verilen oya saygı göstermesi ve sahip çıkması lazım halkın ondan beklediği odur. (Direnmesi mi gerekir sorusuna) Direnmesi gerekin, Ankaralıların 25 yıldan bu yana ona bu yetki verilmişse ve buna sahip çıkamıyorsa yazıklar olsun. Ben de seçildiğine hakkıyla geldiğine inanmıyorum ama geldiyse sahip çıkması lazım.
“ Tek adam Türkiye’yi itibarsızlaştırıyor”
Çünkü tek adam Türkiye’yi sıkıntıya sokuyor, itibarsızlaştırıyor. Türkiye, AB, ABD ve tüm dünya nezdinde itibarsız bir ülke. Bazı ülkelerde Türkiye’nin bu zaafını bu zaafını kullanmaya çalışıyor. Türkiye bundan çok büyük zarar görecek. Bu zarara aklı olan muhafazakar, milliyetçi, sosyal demokrat, sosyalist, liberal kesimlerin böyle bir itibarsızlaştırmaya tahammül etmemesi lazım. Kimsenin böyle bir hakkı yok.
Gökçek ve belediye başkanları için ilk mesajı 2 Mayıs’ta verdi ve daha sonra devam etti. Ama il, ilçe başkanları ve belediyelerde bu istifalar yüzde 10-15’i geçemedi. Tek adam, otorite diye konuşulan kişinin o talimatının yerine gelmediği görüldü. Erdoğan açısından bir otorite zaafı oluştu.
“ Parti içinde bir otorite boşluğu, otorite zaafı başladı Erdoğan için”
Hepsinin istifasını alır ama o itibarını yerine getirmez. Asıl itibarsızlık sorumluğu almamasıyla oluştu. Bunun kabahatlisi benim, benim yanlışlarımdan oldu dememiştir. Parti içinde bir otorite boşluğu, otorite zaafı söz konusu olmaya başladı Erdoğan için. Talimatlandırdığı, emrettiği şekilde olan istifalar gerçekleşmeyince gittikçe daha büyük bir sıkıntı söz konusu. Çünkü, birliktelik paylaştıkça olur. Her şey tek adama bağlı olursa olmaz. Türkiye’nin 2 bin yıllık istişare geleneği vardır. Demokrasi paylaşmak demektir. Ama hiç sorumluluğu almayacaksınız ve yetki isteyeceksiniz.