Gündem

CHP'li Gök: Devlet Tunceli'de dağlara hâkim değil, girilemeyen yerler var

CHP’nin Tunceli heyeti, Hüseyin Aygün’le bekleyişlerini sürdürürken, bölgeyi de yakından tanıma olanağı buldu

14 Ağustos 2012 14:06

HÜLYA KARABAĞLI - Ankara

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Levent Gök, "Devlet burada dağlara hakim değil. Devletin giremediği yerler var” dedi. İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, bölgeden ne kadar etkilendiğini, “Oturduğumuz yerden, Kürt sorununa ilişkin bir takım değerlendirmeler yapıyoruz. Oysa, empati yapabilmemiz için burada kamamız gerekiyor. Sadece gelmek de yetmez” diye konuştu.

CHP’nin Tunceli heyeti, Hüseyin Aygün’le bekleyişlerini sürdürürken, bölgeyi de yakından tanıma olanağı buldu. Geçit vermez dağlar, sarp kayalar, virajlı yollar, güvenlik altında süren günlük hayatlar heyeti derinden etkiledi.
 

‘Çok zor coğrafya’


“Tunceli çok zor coğrafya” diyen Levent Gök, “Devletin giremediği dağlar var. Yerler var.  Tamamiyle devletin denetiminin dışında. Çünkü bu çok zor coğrafya. Kolay bir iş değil” dedi. Helikopterle Aygün’ün kaçırıldığı alanı da incelediklerini anlatan Gök, “Devlet, hakim değil dağlara” değerlendirmesi yaptı.


‘PKK’nin ciddi hatası deniliyor’


Tunceli’de siyasi görüşü ne olursa olsun Hüseyin Aygün’ü kaçırılmasına büyük tepki duyduğunu vurgulayan CHP’li Gök, STK’ların, birçok yerden gelen Alevi derneklerinin Aygün için Tunceli’de oldukları bilgisini verdi. “Aygün’ün kaçırılması, bu saldırı PKK’nin çok ciddi bir hatası olarak değerlendiriyor” diyen Gök, “Özellikle insan hakları ihlalleri üstende çalışan Aygün’e yönelik bu saldırı Tunceli halkı tarafından özgürlüğün ihlali olarak görülüyor” dedi.


Tunceli valisi ile değerlendirmeler


Levent Gök, Tunceli Valisi ile gün içinde görüştüklerini ve durum değerlendirmesi yaptıkların söyledi. CHP heyetinin en büyük sıkıntısı ise bilgi kirliliği.


CHP’li Sarı: Kafamızdaki imaj çok küçük kaldı


İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, Tunceli’yi ve çetin bölge şartlarını T24’e, “O dağları,  vadileri görünce kafamızdaki imajın ne kadar küçük kaldığını hissettim” diye anlattı.  Kontrolün ne kadar zorlu olduğunu vurgulayan Sarı, “Öyle virajlar, öyle derin vadiler var ki; 50 metre öteye gidemiyorsunuz. Kontrolü çok zor bölgeler” dedi. 


‘Çok tedirgin hissediyorsunuz’


Tunceli’de kaldığı otelin penceresinden dağlara konuşlanmış askeri birlikleri ve karakolları gördüğünü anlatan Sarı, “Burada, kendinizi çok tedirgin hissediyorsunuz. Her şey olabilecekmiş gibi hissediyorsunuz. Bölge halkının psikolojisini anlayabiliyorum, Onlar için çok zor bir durum” diye konuştu.

 
‘Oturduğumuz yerden Kürt sorunu değerlendirilmemeli’


Bölge halkının Elazığ-Tunceli karayolunun geçmişte güvelik açısından çok kötü olduğunu söylediklerini anlatan CHP’li Sarı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi gece bile yola çıktıklarını söylüyorlar. Ama ben bütün arkadaşlarımı bölgeye davet ediyorum. Gelmek, görmek, empati yapmak açısından çok önemli. Oturduğumuz yerden, Ankara’dan ya da büyük metropollerden Kürt sorununa ilişkin bir takım değerlendirmeler yapıyoruz. Oysa buraya gelip gördükten sonra çok farklı oluyor. Kalıp bölge halkıyla vakit geçirmemiz gerekir. Bölge insanı çok sıcak. Onlar bizim burada olmamızdan çok memnun. Kendilerini güvende hissediyorlar. Baskıdan konuşamayanlar rahatça dertlerini anlatıyor.


‘İnsanlar biraz bilenmiş’ 


Geçmişte çok yoğun acılar çekilmiş. İnsanlar biraz bilenmiş. Ön yargıları kırmak çok önemli.  Kırabilmek için de empati yapabilmek gerekiyor. Empati yapabilmemiz için bölgede kalmamız, onları anlamamız gerekiyor.”