Gündem

CHP’li Erdoğdu: Kavgada “Tekbir!” diye bağırdılar!

"Bizim arkadaşlardan bir iki kişi 'cumhuriyet,' 'Atatürk' diye bağırdı, onu da garipsedim"

13 Ocak 2017 01:57

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Genel Kurul’da yaşanan kavgayla ilgili, "Tam şuradayken birkaç arkadaşınız bütün kalbim ve samimiyetimle söylüyorum tekbir getirdi" deyince AKP sıralarından milletvekilleri "Yalan söylüyorsun" diyerek tepki gösterdi.

Kurulda uzun süre ‘tekbir’ kavgası yaşanırken Erdoğdu, “Arkadaşlar, bakın, ben böyle bir adam değilim, böyle çekinecek bir adam değilim, mümkün olduğu kadar üsluplu konuşmaya çalışıyorum. Üstelik burada da bizim arkadaşlardan bir iki kişi 'cumhuriyet,' 'Atatürk' diye bağırdı, onu da garipsedim” dedi.

 Tutanaklara yansıyan Erdoğdu’nun tekbir iddiası tutanakları şöyle:

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yöneticilik özelliği, insanlık özelliği, kalenderlik özelliği, bu tip gergin durumları sakinleştirmek lazım. Öncelikle ben bütün partilerin grup başkan vekillerinden bunu beklerim.

Mustafa Bey, samimiyetle bir şey söyleyeceğim, öyle yemin etmek falan filan çok şey değil. Şu kürsünün hemen başındaydım.

Ben şimdiye kadar hiç kimseye bir fiske vurmadım, tesadüfler dışında da bana vurmadılar. Arkadaşlarınız bu durumu biliyor. Tam şuradayken birkaç arkadaşınız -bütün kalbim ve samimiyetimle söylüyorum- tekbir getirdi. (AK PARTİ sıralarından gürültüler, "Yalan söylüyorsun, yalan!" sesleri)

BAŞKAN - Arkadaşlar, dinleyelim lütfen.

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Arkadaşlar… (AK PARTİ sıralarından "Ayıp, ayıp!" sesleri)

Arkadaşlar, sizden şunu rica ediyorum…

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Bir tek sen duydun çünkü, bir tek sen duydun.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Tekbirin ne olduğunu biliyor musun? Ne demek, bir söyler misiniz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ayıp, ayıp!

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Bir sakin olun.

BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar, dinleyelim.

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Ben yanındaydım, yalan söylüyorsun.

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Arkadaşlar, bakın, bu yaptığınız doğru bir şey değil. Burada olan birkaç arkadaşınıza sorun.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Hiç kimse duymadı, bir tek sen duydun.

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Bakın, bir şey söyleyeceğim…

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ayıp, ayıp!

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Aykut Bey, tekbirin ne olduğunu biliyor musun? Ne dedi, bir söyler misin?

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Bir dakika… Bir dakika…

ALİM TUNÇ (Uşak) - Bir söyler misin? Söyle.

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Arkadaşlar, burada olan birkaç arkadaşınıza benim gıyabımda sorun, rica ediyorum.

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Ben oradaydım Aykut, vallahi yalan konuşuyorsunuz, billahi yalan.

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Zeyid Bey…

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen… İstirham ediyorum.

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Arkadaşlar…

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Ben oradaydım, ben senin yanındaydım.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Biz duymadık da bir tek sen duydun.

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Zeyid Bey, şuradaki üstelik…

ALİM TUNÇ (Uşak) - Tekbirin ne olduğunu biliyor musun? Ne söylediler, bir söyler misin?

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Bir dakika…

Arkadaşlar, bakın, ben böyle bir adam değilim, böyle çekinecek bir adam değilim, mümkün olduğu kadar üsluplu konuşmaya çalışıyorum.

Üstelik burada da bizim arkadaşlardan bir iki kişi "cumhuriyet", "Atatürk" diye bağırdı, onu da garipsedim.

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Oo, canım benim!

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Arkadaşlar, bakın, tam da Türkiye'de bunu yapıyoruz, biliyor musunuz? Bakın…

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Aykut Bey, kulağınıza mı söylediler sizin? Aykut Bey, sizin kulağınıza mı fısıldadılar?

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Bakın…

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yüksek sesle mi söylediler, kulağınıza mı fısıldadılar?

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Ya, arkadaşlar, söylediler…

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Rica ederim ya, rica ederim!

BAŞKAN - Herkes yerinde konuşmasın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kulağınıza mı fısıldadılar sizin?

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Bakın, bu yaptığın doğru bir şey değil Hocam. Ben geldim, bütün kalbimle…

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Şurada oturuyordum Aykut, şurada oturuyordum.

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Bakın, şunu diyorsanız: "Ya, sen yanlış duymuşsundur." diyorsanız, ya, bu kadar insan söylüyorsa, kendi kendime "Acaba?" derim.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Yanlış değil, hiç duymadın. Öyle bir şey yok Aykut. Hepimiz buradayız, biz niye duymadık?

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Samimiyetle, bütün kalbimle, gençliğimle, gidip evdeki evladımı göremeyeyim ki bunu duydum ya.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Biz niye duymadık?

AYKUT ERDOĞDU (Devamla) - Niye böyle yapıyorsunuz ya? Tam Türkiye bu noktaya geldi, birbirimize ne söylesek kimse inanmıyor ya.