CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Kanun Hükmündeki Kararnamelerin yasal bir mührü olabilir ama ahlaki ve vicdani bir hükmü yoktur, olmayacaktır" dedi.
Mersin'in merkez Akdeniz İlçesi İstiklal Caddesi'nde bulunan Özgür Çocuk Parkı'nda bir araya gelen sivil toplum kuruluşları temsilcileri 'OHAL'e, KHK'lere, ihraçlara, açığa almalara, kayyumlara, başkanlığa hayır' yazılı pankart açtı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit, KESK Dönem Sözcüsü Kenan Yazar, sendika başkanları ile çeşitli sivil toplum örgütü temsilcilerinin de aralarında olduğu grup, KHK'ye tepki gösterdi. KESK Dönem Sözcüsü Kenan Yazar, yeni KHK ile 4 bin 500 emekçinin işten aldığını belirterek, bugüne kadar işinde el çektirilen işçi ve emekçi sayısının yüz binleri aştığını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Altay, adliyenin, mahkemenin olmasının orada adaletin olduğu anlamına gelmeyeceğini söyledi. Altay, bir ülkede parlamentonun olması da o ülkede demokrasinin olduğunun anlamına gelmeyeceğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Eğer gerçekten gelişmiş ülkelerdeki gibi bir demokrasinin var olup olmadığının anlamanın temel koşullarından birisi temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altına alınması ile ilgilidir. Temel hak ve özgürlüklerle ilgili devletten bireye, bireyden bireye yapılan hak ihlalleri ile ilgili mahkemelerin gerçekten yürütmenin sopası gibi değil de adaletin terazisi ile bu konularda hüküm vermesi ile ilgilidir.
Biz KHK'lar için Anayasa Mahkemesi adı verilen bir mahkemeye gittik. Bunun anayasadaki çok temel hak ve özgürlükleri, anayasa ile güvence altına alınmış birçok temel hak ve özgürlüklerin açık ihlali olduğunu söyledik. Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda daha önce aldığı iki karara rağmen adı Anayasa Mahkemesi olan yürütmenin sopası, gladyatörü gibi iş ve işlem yapan o heyet bizim bu iddiamızı geri çevirdi. Heyetin geri çevirdiği bizim iddiamızın ötesinde demokrasimize vurulan en ağır darbelerden biridir. KHK'ların yasal bir mührü olabilir ama ahlaki ve vicdani bir hükmü yoktur, olmayacaktır."
CHP'li Altay, KHK'lere kendileri gibi düşünmeyen toplumun bütün kesimlerine özelde de çalışanlara, akademisyenlere, Eğitim-Sen ve KESK üyelerine yönelik olarak hain, alçak bir silah olarak kullanan bu zalimlerin bu ülkenin başından biran önce defedilmesinin bir vatanseverlik sorumluluğu olduğunu kaydetti
