CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İstanbul’a yapılacak yeni havalimanı şantiyesinde çok sayıda işçinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanan iş bırakma eylemine neden olan işçilerin temel taleplerinin karşılanması, yaşandığı ifade edilen iş cinayetlerinde gerçek rakamların ve sorumluların açığa çıkarılması amacıyla TBMM Başkanlığı’na bir araştırma önergesi sundu.
Özgür Özel, soru önergesinde T24'ün konuştuğu saha mühendisinin ifadelerine de yer verdi.
TIKLAYIN - Saha mühendisi anlatıyor; 3. havalimanı inşaatında nelere tanık oldu?
Özel'in sunduğu önerge şöyle:
7 Haziran 2014’te başlanılan inşaat çalışmalarının ardından 29 Ekim 2018 tarihinde havayolu ulaşımına başlanacağı açıklanan İstanbul’un yeni havalimanı, İGA yatırımcılarının oluşturduğu Cengiz, Mapa, Limak, Kolin, Kalyon Ortak Girişim Grubu tarafından yapılmaktadır. İnşaatın başladığı 2014 yılından bu yana iş kazaları ile gündeme gelen yeni havalimanında, ölümlü iş kazalarının yaşandığı kamuoyu gündemine sıklıkla gelmiş olsa da yaşanan iş kazalarının sayısı, iş kazaları nedeniyle ölen, malul hale gelen ya da geçici ve sürekli iş göremezlik geliri alan işçi sayısı kamuoyuna açıklanmamaktadır.
Yeni havalimanı inşaatında çalışma mevzuatının amir hükümlerine de aykırı çalışma biçimlerinin ve çalışma koşullarının bulunduğu iddia edilmektedir. İş Kanunu’na aykırı alt işveren uygulamalarının olduğu ve işçilerin haklarının bu tür uygulamalar nedeniyle fiilen uygulanamadığı, ücret ve sosyal güvenlik haklarına yönelik kısıtlamalar olduğu belirtilmektedir. İşçilerin çalışma saatlerinin günlük üst sınır olan 12 saatin ve haftalık 45 saatin üzerinde olduğu, buna karşılık fazla çalışma ücreti ve diğer izin haklarının da verilmediği iddialar arasındadır. İşçilere İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile ilgili ikincil mevzuatı gereğince sağlanması gereken koruyucu ekipmanların verilmediği ve zorunlu önlemlerin alınmadığı da ileri sürülmektedir.
Uluslararası İşgücü Kanunu’na aykırı olarak yabancı kaçak işçilerin niteliksiz işlerde çalıştırıldığı, doğaya ciddi zararlar verildiği, hafriyatların yüklenmesi, taşınması ve dökülmesi esnasında mevzuata aykırı bir biçimde doğal yaşamı da tahrip eden bir yöntem uygulandığı ve gerekli teftişlerin yapılmadığı 2014 yılından bu yana çeşitli kereler kamuoyu gündemine gelmiştir.
Son olarak 14 Eylül 2018 günü yeni havalimanı şantiyesinde çalışan işçilerin kaldığı Akpınar Köyü’nde işçiler, sık sık yaşanan servis kazaları ve ölümler ile kötü çalışma koşullarına tepki göstererek iş bırakma eylemine başlamıştır. Köyde kalan işçiler ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi, iş cinayetlerine karşı önlemler alınması, servis sorununun çözülmesi, yatakhanelerde bulunan tahtakurusu sorunu ile yemekhanelerdeki hijyen sorununun giderilmesi gibi bir dizi haklı talepte bulunmuştur.
Bu talepleri yerine getirilmeyen işçilere biber gazlı müdahalede bulunulmuş, 15 Eylül 2018 sabah saatlerinde yapılan operasyonla da çok sayıda işçi gözaltına alınmıştır. Operasyonda 543 işçinin gözaltına alındığı ifade edilmektedir.
Şantiyedeki iş güvenliği koşullarının mevzuata aykırı olduğu, operasyonun yapıldığı 15 Eylül günü sepet vincinin içindeki iki çalışanla birlikte 30 metreden devrilmesi ve iki işçinin yaralanmasıyla da gözler önüne serilmektedir.
Yeni havalimanının çalışmaları sırasında ölümlü iş kazalarının boyutu hakkında tatmin edici bir veri bulunmamakta olup çok vahim boyutlarda iddialarda ortaya atılmaktadır. T24 isimli haber portalına konuşan ve 2 yıl havalimanı inşaatı çalışmalarına katıldığı belirtilen bir saha mühendisi 1000 kişinin öldüğü iddiasını gündeme getirirken, DİSK’e bağlı Dev Yapı-İş Sendikası teyitli olarak en az 35 işçinin yaşamını yitirdiğini, bu sayıyı aşan iddiaların da bulunduğunu, inşaatta yaşanan kazaların tamamının önlenebilir olduğunu vurgulamaktadır.
Yeni havalimanının inşaat çalışmalarının başladığı tarihten bu yana yaşanan iş kazalarının nedenlerinin tespit edilmesi, çalışanların en temel taleplerinin yerine getirilmesi için gerekli incelemelerin yapılabilmesi, mevzuata aykırı uygulamalara son verilmesi, ölümlü iş kazalarının gerçek rakamının belirlenebilmesi ve sorumlularının açığa çıkarılması amacıyla Anayasanın 98 ve TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105.maddeleri göre Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz