CHP Sözcüsü Faik Öztrak partisinin MYK gündemini kamuoyuyla paylaştı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öztrak'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Ülkemiz liyakatsiz, ehliyetsiz kadroların elinde"
“Devlet yönetimindeki gayri ciddilik, yaşanan ekonomik buhranın şiddetini her geçen gün ağırlaştırıyor. Milletin sesini duymayan, halini görmeyen, milletten kopan Erdoğan şahsım hükümetinin elinde devlet kurumlarındaki aşınma artık ayyuka çıkmış vaziyette. Ülkemiz liyakatsiz, ehliyetsiz kadroların elinde; eğitimden dış politikaya kadar her alanda savruluyor, fatura da hep milletimize çıkıyor.
Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, kömür zamları sağanak oldu; üreticilerin, sanayicilerin üzerine yağdı. KOBİ'lerin kullandığı doğalgaza son bir yılda yapılan zam yüzde 115'i buldu. Elektrik santrallerinde kullanılan gaz ise son bir yılda yüzde 148.5 zam gördü. Bu zamlar iğneden ipliğe her şeye dalga dalga yayılıyor. Enerji zamlarının evlerimize doğrudan vurması ise artık an meselesi."
"TÜİK, bir an evvel ‘Tayyip'i Üzmeyen İstatistik Kurumu' gibi çalışmayı bırakmalıdır"
"Son 2 ayda kömüre yapılan zamlar yüzde 72'yi buldu. Oduna bile 2 ayda yüzde 33 zam geldi. Şu anda hırdavatçılarda sobalar, soba boruları el yakıyor. Sobalar yanmadan milletin cebi yanmaya başladı. Hani milletimiz, ‘Kalın giyineyim, yakıt faturasını düşüreyim' dese, o da mümkün değil. Ekim ayında zam şampiyonları kışlık kıyafetler oldu. Kadın hırkası yüzde 48, erkek montu yüzde 44, kazak yüzde 40, erkek kabanı yüzde 40 zamlanmış. Kadın botu yüzde 41, erkek botu yüzde 36, çocuk botu yüzde 33 zam görmüş.
Bunlar da geçtiğimiz ayın verileri, Kasım ayı bunların içinde yok. Ama TÜİK'in makyajlı enflasyonuna bu zamlar her nedense yansımıyor. Giyim ve ayakkabı grubunda Ekim ayındaki fiyat artışı sadece yüzde 7.6. Güler misiniz, ağlar mısınız? Enflasyonu olduğundan düşük göstermek, milletin alın terini çalmaktır. TÜİK, bir an evvel ‘Tayyip'i Üzmeyen İstatistik Kurumu' gibi çalışmayı bırakmalıdır; Türkiye İstatistik Kurumu gibi çalışmalıdır."
"Dereye suyun gelmesi beklenirse kurbağanın gözü patlayacaktır"
"Bugün asgari ücret milletimizin karnını doyurmamaktadır. Şimdi hemen harekete geçme zamanıdır. Dereye suyun gelmesi beklenirse kurbağanın gözü patlayacaktır. Asgari ücretten alınan vergi, acilen kaldırılmalıdır. Asgari ücret bu yıldan başlamak üzere, yılda 2 kez artırılmalıdır. Bu yılın ikinci yarısı için bir telafi zammı hemen yapılmalıdır. Senenin başında asgari ücret 385 dolardı. Şimdi 291 dolara düştü. Fark 94 dolar. Bu 94 doları millete iade edin. Yanlış politikalarınızın vatandaşa faturasını telafi edin. Asgari ücreti telafi için 912 lira artırın, 3 bin 740 liraya çıkarın.
"6 ayda bir yapılan enflasyon düzeltmesi, derhal 3 ayda bire çekilmelidir"
Emekli maaşları, memur maaşları enflasyon karşısında bir ay bile dayanmamaktadır. 6 ayda bir yapılan enflasyon düzeltmesi, derhal 3 ayda bire çekilmelidir. Vatandaşın canı burnundadır ama Erdoğan milletin halini görmemektedir. Hayal aleminde yaşamaktadır. En ‘son yatırım, üretim ve istihdam hedefiyle yolumuza devam ediyoruz. Bu kararlı gidişimiz sayesinde Avrupa şaşkın, dünya şaşkın. Bu gidişi görünce şok oldular' deyiverdi. Biz de şok olduk bu lafları duyunca. Şu saraylarında içtikleri neyse o efulilerden millete de ikram etsinler, bari milletçe o kafaya gelelim."
‘Ben ekonomistim' diye iddia edenler olsa olsa çakma ekonomist olurlar"
"Avrupa bir de Erdoğan'ın, ‘Ben ekonomistim' demesine şokta. Beyefendi kaynak yaratıyormuş. Nasıl kaynak yaratıyorsa… ‘Tek kuruş çıkmayacak' dediği rant garantili işler için milletin cebinden sadece bu yılın ilk 9 ayında 21 milyar lira çıktı. ‘Ben ekonomistim' diye iddia edenler olsa olsa çakma ekonomist olurlar."
"Bu ülkede yapılacak en büyük tasarruf, artık ampulü söndürmektir"
Şimdi de faturalar kabarmaya başlayınca Enerji Bakanı çıkıyor, millete akıl verenler kervanına katılıyor. Bakan diyor ki, ‘Evi daha az ısıtın, faturaları düşürün, tasarruf edin…' Bunları dinleyince insanın, ‘Yüce Allah'ım bunların aklını bir geceliğine bana ver de şöyle rahat rahat uyuyayım' diyesi geliyor. Bu ülkede yapılacak en büyük tasarruf, artık ampulü söndürmektir. Ampulün söndüğü gün memlekette bayram olacaktır.”
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i protesto eden ve şehit yakını olduğu belirtilen bir kişiye Bingöl programı sırasında küfür ettiği ortaya çıkınca özür dileyen Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Grup Başkanvekilliği görevinden parti liderinin isteği üzerine istifa etti. Yerine de Samsun Milletvekili Erhan Usta, yeni Grup Başkanvekili oldu.
CHP Sözcüsü Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yaşanan bu gelişmelere ilişkin gelen soru üzerine şöyle konuştu:
"Erdoğan milletin sorunlarına çözüm üretemedikçe, bu tür yöntemlere daha sık başvuracak"
"Bu işte çok ağır bir provokasyon olduğu açık. İzmir'de yaşayan bir vatandaş, kalkıyor, Meral hanımın gezisi için özel olarak oraya geliyor. Bu hayatın olağan akışına uyan bir durum değil.
Daha önce sayın Akşener'e yönelik Rize'de gerçekleşen provokasyon akıllarda. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söyledikleri de akıllarda. Şehit cenazesinde sayın genel başkanımıza yapılan linç girişimini Erdoğan'ın nasıl grubunda seyrettirdiği de akıllarda.
Bu çirkin saldırıyı nasıl sahiplendiği de akıllarda. Anlaşılan Erdoğan milletin sorunlarına çözüm üretemedikçe, bu tür yöntemlere daha sık başvuracak. Artık hepimizin bu tür provokasyonlara karşı çok daha dikkatli olması gerek."
"Aynı provokasyon Erdoğan'a karşı yapılmış olsaydı ne olurdu?"
"Konuyla ilgili süreç İyi Parti'de yürümektedir. Kendilerinin takdiriyle gerekenler de yapılmaktadır. Ama burada şu soruyu sormak istiyorum: Provokasyonla ilgili Cumhuriyet savcıları herhangi bir soruşturma açmış mı? Aynı provokasyon Erdoğan'a karşı yapılmış olsaydı ne olurdu? Saray da şürekası da şimdi dört koldan ‘istifa' diye bağırıyorlar. İnsan merak ediyor; Erdoğan terörist başına ‘sayın', şehitlerimize ‘kelle', şehit babasına ‘karakteri bozuk' derken, kendisini eleştiren şehit anasını 4 yıl hapis istemiyle yargılatırken, çiftçimize ‘ananı da al git' derken neden bu duyarlılığı görmedik?”