Gündem

CHP Sözcüsü'nden kayyım atamasına tepki: Terörün değirmenine su taşıyorlar

20 Ağustos 2019 14:13

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamalarda bulundu. Öztrak, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyesi başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasına tepki gösterdi. Terörün değirmenine su taşındığını kaydeden Öztrak, "Bu şekilde bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir" dedi.

Öztrak'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Herhalde yeniden gömlek değiştirme vaktinin geldiğini düşünüyorlar. Yenilenmiş bir partiyle 17 yıllık günahlardan arınacaklarını sanıyorlar. Ama günahları bir değil, iki değil. 

Büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı diğer kurumları sevmedi, sevemedi. Milletin iradesi üzerinde vesayet tanımayız diyerek iktidara geldiler, ne istedilerse verdiler, orduyu bu örgütün vesayeti altına verdiler.

Aldatıldım Allah ve milletim affetsin diyerek kendilerini temize çıkarmaya çalıştılar. Peki Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanı başka neler yaptı bölücü terör örgütü lideriyle masaya oturdu. Ülkemizi Suriye krizinin içine sürüklediler sonra da bizi yalnız bıraktılar dediler. Defalarca sorduk, hangi egemen güçler sizi Suriye bataklığına doktu? Buna bir türlü cevap vermediler. Kim bu işin içine onları doktu?

Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanı şimdi sınırımızda güvenli bölge kuruyor. Meclisimizin bunlardan haberi yok. Güvenli bölge işini koordine edecek merkez neden operasyon bölgesinden değil de Türkiye topraklarında kuruluyor? Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanı kimin değirmenine su taşıyor. Hep aldatılıyorlar. Fakat bunlardan önemli olan şu; ne yazık ki ülkemizde hukuk devletini bitirdiler. Ülkemiz 50 sıra birden geriledi.

(Tank palet fabrikası) Bu kararname neden milletten gizleniyor. Bundan önce de bu özelleştirme değil dediler, kendi imzaları olan kararnameyi ortaya koyduk, bu işin özelleştirme olduğu ortaya çıktı. Anlaşılan kararnameleri artık yayınlamaktan da vazgeçtiler.

Millet oy verdi, iktidara getirdi. O gün eleştirdikleri İstanbul yaklaşımını bugün geri getirdiler.

17 yıldır el atına binip türkü söylediler.

AKP’nin kuruluşunun 18. Yılında ülkemizde ne adalet var ne de kalkınma. 18. Yıl için hazırladıkları filmleri gördük ortada ne parti kalmış ne kadro kalmış. Filmde sosyete damatla kayınpederden başka kimse yok.

Ülkede işsiz sayısı 8 milyona dayandı. Her ay bir milyonun üzerinde artış var.

İşsizlik maalesef giderek kronik yapışkan bir hal alıyor. 859 bin yurttaşımız son bir yılda işini kaybetmiş.

Tarımda son 16 aydır, inşaatta son 14 aydır sanayide son 6 aydır insanlar işlerini kaybediyor. Bütün bu rakamlar şahlanan bir şey var, ama şahlanan ekonomi değil işsizlik ve vatandaşın sesini duymayan saray sosyetesi.

Çay fiyatı bir kez daha yüzde 15 zamlandı. Bir kilo Rize çayını 36 liradan içeceğiz.

Milleti duymuyorsunuz, görmüyorsunuz, milleti unuttunuz. Geçen yıl yaz aylarında finansal piyasalarda başlayan kriz tüm ailelere çöktü. Krizin vurduğu bir diğer yer de ülkemizin bütçeleri. Ekonomi durduğu için vergi de toplanamıyor. Harcamalar hiç hız kesmeden reel olarak artıyor. Dağılan bütçeyi MB’nın ihtiyat akçesine el koyarak toparlamaya çalışıyorlar bir de borç alıyorlar.

Adli yıl açılışının kaçak sarayda yapılmasına değinmeden geçmemiz mümkün değildir.  Saray’ın kaçak olarak inşa edildiği oy birliğiyle kabul edildi. Bu yapının salonunda adli yılın açılışı nasıl yapılacak. Kanunu uygulamakla yükümlü yargıçlar kanunsuz dedikleri o salonda adli yılın açılışını nasıl kutlayacaklar?

(İçişleri Bakanlığı'nca HDP'li belediye başkanlarının görevden alınması) Milliyetçi Hareket Partisi olarak sözcüsü olarak açıklama yapan zatın gerçekten edepten yoksun olan sözlerine adam yerine koyup da cevap vermek istemiyorum. Üslubu bayan aynıyla insandır. Ancak diğer taraftan çok ilginç bir oyun sergileniyor. Bu belediye başkanları 5 ay önce adli sicil kontrolünden geçtiler, YSK’dan da geçer not aldılar. Şimdi 5 ay sonra ne oldu da el çektiriyorsunuz? Bu tür olayları yaparken sonuç itibariyle sandıktan çıkan insanlara el çektiriyorsunuz. Sandıktan çıkan insanlara el çektirirken bunun kesinleşmiş yargı kararlarıyla yapılıyor olması demokratik bir ülkeye, bir hukuk devletine yakışandır. Ama ortada böyle bir şey yok. Bunların hiçbirini yapmayacaksınız. Hızlı karar almayacaksınız. Dosyaları tekamül ettirip mahkemelere vermeyeceksiniz ama basına vereceksiniz,  var, bu var deyip terörle mücadeleyi gerekçe göstermek suretiyle bu işle ilgili konuşanları terörize edeceksiniz. Yetmez açık söyleyeyim  bunu yapmak suretiyle terörün değirmenine su taşıyacaksınız. Bu şekilde bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir."

zmir'deki orman yangınlarında helikopterlerin kullanılmaması iddiası) Burada sözleşme vardı yoktu buna bakılmaz. Bu afetin üzerinden gelebilmek için ülkenin elindeki tüm imkanlar kullanılır. Gerekçe göstererek bu imkanların kullanılamaması bu ülkenin yönetilemediğini, savrulduğunu gösterir.