CHP Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre,T24’ün sorularını yanıtladı. Emre, seçim sonuçları ile ilgili bir rapor çalışması yürüttüklerini açıkladı.
CHP, cumhurbaşkanlığı seçimindeki yenilginin ardından, seçim sonuçlarını bir rapor haline getirmek için çalışma başlattı. İlgili başkan yardımcılıklarının kendi alanlarında çalışma yürüttüğünü ve rapor hazırlayacaklarını belirten Emre, “Tayyip Bey’e oy veren yüzde 52’nin duygusunu doğru bir yerden anlamak lazım. Hangi duyguyla oy veriyor? Daha köklü bir analize ihtiyaç var” dedi. Kurultay öncesinde tüzük değişikliği talepleri ile ilgili de çalışma yürütüldüğünü kaydeden Emre, çarşamba il başkanlarının da bu konuda dinleneceğini ardından da perşembe tüzükle ilgili parti içerisinde geniş kapsamlı bir toplantı düzenleneceğini söyledi. Tüzük gereği aday belirleme sürecinde ittifak durumunda önseçim yapılmadığını hatırlatan Emre, bu konuda da bir değişikliğin gündeme gelebileceğini açıkladı.
Emre, parti içerisinde devam eden “değişim” ve “kurultay” çağrılarının yanı sıra yerel seçim hazırlıklarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Yüzde 52’nin duygusunu doğru bir yerden anlamak lazım”
“Seçimde biz yapılabilecek her şeyi yapmışız. Fedakarlık da yapmışız. Parti Meclisi toplantısında da MYK toplantılarında da bu sonucu etraflıca değerlendirelim dedik. Pandemiden tutun da depremde yetersiz kalmaya kadar, işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı, enflasyon, ne dersen de, bunları düşündüğümüzde oy verme davranışı neden değişmedi. Bu yönüyle CHP’nin en başta bunu irdelemesi gerekir. Tayyip Bey’e oy veren yüzde 52’nin duygusunu doğru bir yerden anlamak lazım. Hangi duyguyla oy veriyor? Daha köklü bir analize ihtiyaç var.
“Bahaneye sığınmadan tüm bunları konuşmalıyız”
Üstünde çalışıyoruz, çalışmamız lazım. Parti Meclisi’nde bunları konuştuk ve belki bu yüz sayfa olur, raporlaştıralım dedik. Önümüzdeki yol haritamızı, siyaset yapma şeklimizi, söylemlerimizi, programımızı, önceliklerimizi hepsini gözden geçirelim. Kurumsal olarak bizim ne yapmamız lazım? Bize yönelik ön yargılar niye kırılamıyor? Evet bir seçim adaletsizliği var, hibrit demokrasideyiz ama bu şartlarda da kazanabilirdik. Belki şartlar tamamen eşit olsa çoktan kazanmıştık. Ama bu tespiti yapıp, bir bahaneye sığınmadan tüm bunları konuşmalıyız.
“Yerel seçimleri kazasız belasız atlatmamız lazım”
Bütün örgütleri dinlemek lazım, şimdi çarşamba il başkanları toplantısı yapacağız. Yani tek tek onları da bir dinleyelim. Seçim sonuçlarına bakıyoruz, raporlamamız var, mesela diyoruz ki 68 ilde bizim oy artışımız var. Belki toplamı çok etkilemiyor ama yüzdesel olarak anlamlı artışlar var. Bu artışları doğru tespit etmek lazım. Bizim yerel seçimleri kazasız belasız, üstüne koyarak atlatmamız lazım ki bir normalleşme olsun ve ondan sonra her şeyi tartışalım.
“Kendi içimizde çalışma grubu oluşturduk”
Şu anda bilgi toplanıyor, analiz ediliyor, uzmanlar dinleniyor. Anket çalışmaları da yapılıyor. Buna göre yol haritamızı belirleyeceğiz. MYK’da bu alanda yetkilendirilen isimler var herkes kendi alanında çalışıyor. Artış olan yerleri, düşüş olan yerleri, ilk tur ile ikinci tur arasındaki farkları sorguluyoruz. Söylemin nerede etkili olup olmadığına bakıyoruz. Örneğin bilişimden sorumlu arkadaş kendi açısından değerlendirecek. Bilim Kültür platformundan sorumlu arkadaş kendi açısından değerlendirecek. Biz burada örneğin seçim ve hukuk işleri olarak başladığımız çalışmalar var. Partinin yönetim şekli tartışılıyor. Biz kendi içimizde bir çalışma grubu oluşturduk. Bu alanda çalışan önceki milletvekilleri var. Resmi olarak çalışan milletvekili arkadaşlar var.
“İttifakta da önseçim yapılabilir”
İlk MYK toplantımızda kongreler takvimini açıklarken tüzük konusunda da bir çalışma yapılmasını ve bir çalışma komisyonu kurulması kararı almıştık. Tüzükle ilgili de çalışma başlattık. Kadın ve Gençlik Kolu genel başkanlıklarından birer temsilci aldık. Çarşamba il başkanlarımızı dinledikten sonra perşembe ilk toplantımızı yapacağız. Hatta tüzük değişikliği talebinde bulunan il başkanlarına da dedik. Gerekirse sizlerden de isim alalım. Dünya tüzüklerini inceleyelim. Şöyle zorluklar da yaşadık. Bizim tüzüğümüzde mesela önseçim şarttır. İttifak olduğunda onu yapamıyorsun evet, işte ittifak varken de biz bunu nasıl yaparız? Belki onu da tartışmak lazım. Nasıl bir yöntem bulunmalı burada.
“Kongreleri 15 Ekim’e kadar bitirmeyi planlıyoruz”
6 Haziran’da ilk MYK’mızı yaptık. İlçe ve büyük kongreler takvimini başlattık. Bunu yaparken şöyle hesapladık. Üye çizelgelerinin hazırlanması süreci var. Bir hafta sürüyor, bir hafta askıya çıkarılması var. Askıdan indikten sonra itirazların ikişer gün üst kurullara itiraz süreleri var. Bunlar bittikten sonra mahalle, ilçe kongre ve delege seçim başlangıç tarihi belirledik. 27 günde 972 mahallede delege seçimi olmasını öngördük. Hatta bunu uzatmanız lazım diyenler var. İlçe kongrelerinin başlangıç tarihi ile bitiş tarihi arasında dört hafta var sadece. Kongreler hafta sonu olduğu için 8 gün demek. 8 günde ben 972 tane kongre yapmam lazım. Yani ne demek bu her bir gün kongre gününde 110 civarında kongreyi buradan yöneteceğim. Yani bunlar asgari süreler, sonra il kongrelerini hesapladık. 15 Ekim’e kadar bitirmeyi planlıyoruz il kongrelerini. İl kongrelerini bitirdikten sonra buraya kadar MYK yetkisinde. Bu bittikten sonra Parti Meclisinin yetkisi var. En erken 30 gün sonrasına kurultay tarihi verebiliyor. Bu da Kasımın ikinci haftası demek. Erkene çekme şansımız olursa onu da çekeceğiz.
“Kurultay kararı Parti Meclisi’nde tartışılacak”
Şimdi bunlar bittiğinde yerel seçim de yaklaşmış oluyor, adayların belirlenme süreci. Hedefimiz yerel seçim öncesi kurultayı yapmak. Bunu da parti meclisinde tartışalım en sağlıklı karar neyse onu yapalım. Yerel seçim takviminin başladığı bir dönemde aynı süreçte biz kurultay yaparsak başka eleştiri alırız. Yani yerel seçim geliyor, bunlar hala kendi içinde seçimlerle uğraşıyor diye. Arzumuz mümkün mertebe öne çekip kurultayı yapmak. Büyük olasılıkla yaparız.”
