Sözcü'de yer alan habere göre fezlekede basın açıklamasında kullanılan cümleler 5237 sayılı TCK'nun 267/1 ve 53/1-2, 299/1-2 ve 53/1-2 maddelerine göre suç olarak değerlendirilip Ağbaba’nın dokunulmazlığının kaldırılması istendi.
"Zorlama bir karar"
”Bu fezleke hukukun ayaklar altına alınmasının, saray hukukuna döndüğünün kanıtıdır” diyerek tepki gösteren Ağbaba, şöyle konuştu:
Yargıyı arka bahçeleri haline getirdiler. Saray talimatıyla açılan davalara son yıllarda saraya şirin görünmek için açılan davalar eklenmeye başlandı.
”Tank palet fabrikasını satmak vatana ihanettir” cümlesinden Cumhurbaşkanı’na hakaret ve iftira sonucu çıkarmak zorlama bir karardır. Hukuki de vicdani de değildir.
Hangi ülkeye giderseniz gidin devletin silah/tank fabrikasını başka bir ülkeye satmak o ülkeye ihanettir. Bunu yapan her kim olursa olsun suç işlemektedir.
Bizlere fezleke hazırlayacaklarına ülkenin silahlı kuvvetlerinin fabrikasını Katarlılara peşkeş çekenlere soruşturma açmaları gerekiyordu. Ama bu süreçte bunu beklemek saflık olacaktır.
"Geri adım attıramazlar"
Tank palet fabrikasının Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir fabrika olduğunu belirten Ağbaba, sözlerini şöyle tamamladı:
Tank palet fabrikası neyse 2’nci ordu odur. Doğuda sınırımızı bekleyen birlik ile tank palet fabrikasının hiçbir farkı yoktur, orada çalışan işçinin de o Mehmetçikten hiçbir farkı yoktur.
Ve bu tank palet fabrikası Katarlılara peşkeş çekilmiştir. Bu nedenle 100 tane fezleke gönderseler de bu gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz. Bir adım geri adım atmayacağız.
Türkiye’nin çıkarları için mücadeleye devam edeceğiz. Ismarlama fezlekelerle bizlere geri adım attıramazlar.