BirGün'den Uğur Şahin'in haberine göre, ‘gizli’ ibaresinin yer aldığı başvuruda, Mezitli Belediye Başkanı CHP’li Neşet Tarhan’ın, eski CHP Dersim Milletvekili, Avukat Hüseyin Aygün’e haksız yere ödeme yaptığı iddia edildi. ‘Çok ivedi’ ifadesinin yer aldığı başvuruda, söz konusu belediyenin Ankara’da hiçbir davasının ve avukatlık işinin olmadığı öne sürüldü. Başvuruda, şu ifadelere yer verildi:
“Mezitli Belediye Başkanlığı tarafından Hüseyin Aygün’e 16 bin 600 TL ödeme yapılmıştır. Tarhan’ın CHP’nin Ankara’daki para havuzuna bugüne kadar milyonlarca lira para aktarıldığı söylenmektedir. Aygün’e yapılan ödemelerin nedeni, Aygün Avukatlık Bürosu adı altından Ankara’da oluşturulan bir havuz hesabının olmasından kaynaklanmaktadır. Gönderilen paraların, buradan Seyit Torun, Bülent Tezcan, Veli Ağbaba, Gökhan Günaydın gibi bazı milletvekillerine aktarıldığı söylenmektedir. Bu vesile ile Tarhan kendi ikbalini düşünerek, yeniden CHP’nin Belediye Başkan Adayı olarak atanmasını kesinleştirmiştir… Ayrıca HDP ile kurmuş olduğu seçim ittifakı sayesinde kendisini başkan olarak seçilebileceğini garanti gören Tarhan’ın icraatları ile ilgili acilen gerekli inceleme ve soruşturma veya cezai işlemlerinin başlatılması ve ismimin gizli tutulması hususunda gereğinin yapılmasını arz ederim.”
Mithat Fahlioğulları ise önceki gün ‘muhbir-müşteki’ sıfatıyla Kaymakamlığa giderek ifade verdi. Söz konusu CİMER başvurusunun kendisine ait olmadığını dile getiren Fahlioğulları, ifadesinde şunları kaydetti:
“Dilekçe ve altındaki imza bana ait değildir. Dilekçe içeriğinden de herhangi bir bilgim yoktur.”
Mithat Fahlioğulları, CHP’li Hüseyin Aygün ve Neşet Tarhan konuya ilişkin Birgün’e konuştu. Fahlioğulları, yaşananlar nedeniyle mağdur olduğunu belirterek, “CİMER yasası yeniden gözden geçirilmeli” dedi. Fahlioğulları, şöyle devam etti:
“CİMER yasasının ve ihbar hattının ne kadar yanlış anlaşıldığını gözler önüne seren bir olay. Burada verilen dilekçeyi alan kurum, bunu düşünmeli. Bunu imzalayan şahıs kimdir, TC Kimlik Numarası nedir gibi sorgulamanın yapılması lazım. Sahte imzayla ve tanıklarla yüzlerce insan cezaevinde yattı. Yani en son Mansur Yavaş olayında da gördük… Vatandaş olarak da CİMER’den şikâyetçiyim. Benim bilgim dışında, benim adıma soruşturma açmasından dolayı… Adımın kullanılarak kumpas kurulmasını şiddetle kınıyorum. İhbarcıların yürekleri varsa kendi isimleriyle şikâyette bulunsunlar.”
"İlişkimiz bitti"
Mezitli Belediyesi’nin Ankara’da bir süre avukatlığını yaptığını aktaran Hüseyin Aygün, o dönem yaşananları şöyle anlattı:
“Süresini hatırlamıyorum ama Belediye’nin Ankara’daki işlerini yürütmemizi istemişlerdi. Vekâlet, belediye başkanlığı tarafından bana verildi ve Ankara’daki işlerini yaptık. Ama belediyeyle vekâlet ilişkimiz sona erdi.”