CHP'li Engin Altay, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekonomide yeni safhaya geçiyoruz” sözlerini eleştirerek, "Allah aşkına yeni model icat etme. Ekonomiyi bürokratlara teslim et" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekonomide yeni safhaya geçiyoruz” açıklamasına tepki gösterdi. Altay, “Erdoğan, Allah aşkına yeni model icat etme. Sen her yeni model icat ettiğinde milletin beli biraz daha büküldü. Devletin iyi yetişmiş bürokratlarına teslim et şu işi, üç ay. Ekonomiyi bilen, devletin ahlaklı bürokratlarına teslim et. Git rapor al, dinlen, dış dünyayı gez” dedi.
Altay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye ekonomisini içine düştüğü halin, rasyonel bir tane gerekçesi var o da sensin"
"Beyefendi dün milletvekillerini topladı, iftar öncesinde; onlara kimi değerlendirmelerde bulunmuş, biz de bazı değerlendirmeler yapma gereği duyduk. ‘Türkiye döviz kurundaki rasyonel hiçbir gerekçesi olmayan yükselişin yol açtığı sarsıntıya maruz kaldı. Önce günaydın diyelim, sarsıntıyı kabul etmiş. Yükseliş rasyonel de rasyonel olmayan Erdoğan’ın ta kendisi ve Erdoğan’ın inadı. Üç örnek vereyim. Eylül 2021. Bunların ekonomi yönetimi diyor ki, ‘TL biraz değer kaybetsin, ihracat artsın, cari açık düşsün.’ Yani cari işlemler fazlası olsun. Böyle bir yöntem deniyorlar. O gün, bu laf edildiğinde, bu politika başladığında, dolar 8 lira ve bu politika doları pek kısa sürede 18 liraya fırlattı. Sonra çok rasyoneldi ya. Beyefendi ‘rasyonel değil’ diyor. Sen dedin ‘TL’yi çekelim cari işlem açığını kapatalım’ diye. 8’den 18’e fırlattılar. Rasyonel gerekçe yokmuş. Rasyonel gerekçe bu işte. Senin bu kafan. Sonra ne yaptılar? ‘İndirelim.’ Kur korumalı mevduat diye, dünya ekonomi literatüründen çıkmış bir ucubeye, bir garabete dört elle sarıldılar. Ne oldu, dolar 18’den 11’e indi hakikaten. Bir gecede indi. Bir sürü insan da zengin edildi. Şimdi dolar nerede? 14.75. Bu da rasyonel olmayan bir gerekçe, beyefendiye göre. Ama gerekçesi ortada. Kur korumalı mevduatın, yıllık bileşik faizi kaç para? Bunu Erdoğan’a sorsak, ekonomist ya, söyleyemez. Yüzde 95. Tam olarak. Bunlar faize karşı güya. Reelde, sokakta, finans sektöründe, bankalarda durum ne? Bir tüketici kredisini yüzde 28’den aşağı alan varsa söylesin, ben de gideyim, ben de alayım. Hazine borçlanıyor, kaçtan? Biliyor mu, bilmiyorum. Yüzde 27-27 aralığında faizle borçlanıyor… Rasyonel gerekçe var, Erdoğan. Rasyonel gerekçe sensin. Türkiye ekonomisini içine düştüğü halin, rasyonel bir tane gerekçesi var o da sensin."
"Allah’tan kork; karşındakiler milletvekili"
"Dün ne demiş, ‘Avrupa’daki tablo bizden vahim’ demiş. Allah’tan kork. Karşındakiler milletvekili, yasama organı üyesi. Karşında 280 milletvekili var. ‘Avrupa’daki tablo bizden daha vahim.’ Herhalde mevkidaşım ‘Akbaşoğlu matematiğine’ göre... Kime diyor? Milletvekillerine söylüyor. TÜİK’e göre gıda fiyatlarıyla ilgili enflasyon kaç? Yüzde 70,3. Avrupa Birliği ortalaması kaç? 4.7. Yani Erdoğan, ‘4.7 gıda enflasyonu, 76.3’ten kötüdür’ diyor. Bunu söyleyebiliyor. Rasyonel gerekçe senin kafan. Kafanın içindeki yanlışlar, etrafındaki yanlış takım rasyonel gerekçe. Sen ve kadron, gerekçe."
"Gölge etme başka ihsan istemeyiz"
"Dün yine, ‘ekonomide yeni safha başladı’ demiş. Erdoğan, Allah aşkına yeni bir model icat etme. Sen her yeni model icat ettiğinde, her yeni süreç başladığında milletin sırtı, beli biraz daha büküldü. Millet enflasyonun altında inim inim inledi, ezildi. TL itibar ve irtifa kaybetti. Ne olur, senden rica ediyorum. Yeni bir safha, dönem açma, yeni bir şey yapma. Gölge etme başka ihsan istemeyiz. Devletin iyi yetişmiş bürokratlarına teslim et şu işi üç ay. Ekonomiyi bilen, devletin ahlaklı bürokratlarına teslim et. Git rapor al, dinlen, dış dünyayı gez. Gençlere tavsiye ediyorsun ya, gençler belediye otobüse binemiyor, dünyayı nasıl gezecekler? Sen git dünyayı gez. Bu memleketin iyi yetişmiş çocukları, iktisatçıları; senin Türkiye’de yarattığın tahribatı bir an önce temizlesin."
"Fırın 150 pide satamıyor"
"Eryaman, Ankara. Bir fırıncı şunu söylüyor. Benim danışmanım gitmiş, bir yerde yığınla pide görmüş, ‘bunlar niye duruyor’ demiş. Esnaf, ‘bunlar kalıyor, tedbiren yapıyoruz.’ 150 pideye düşmüş, satamadığını söylüyor. Şimdi aynı fırın 150 pide satamıyor."
"Sen hedef koyma Erdoğan, sen hedef koydukça ülke batıyor"
"Sıkıntıyı kabul etmiş. ‘Fahiş fiyattan kaynaklanan alım gücünü artıracağız.’ Bir ara hedef koymuş. Sen hedef koyma Erdoğan, sen hedef koydukça ülke batıyor. Millet perişan oluyor. Ben sana yol yöntem söyleyeyim. Asgari ücreti güncelleyeceğini ilan et. Emekli maaşını güncelleyeceğini ilan et. 3600’ü hemen vereceğini ilan et. Ne yap başka? Bayram ikramiyesi. Bayram geliyor. Senin atıştırmalığının maliyeti 660 lira. Bin 100 lira komik bir rakam. Gel bunu 4 bin 4 bin 250 yapalım. Emekli bu millete ömrünü adamış. Emekli olmuş. Geçinemiyor. Gel bir şey yapalım. Şu beşli çeteden, yasak var ya beşli çete diye düşünmeyeceğiz, mahkeme tedbir koymuş, koyabildikleri kadar koysunlar, şu beşli çeteden sabır iste. Emeklilerin yüzü üç gün gülsün. Sonra nasıl olsa yine ezeceksin. Bu enflasyon burada kalmayacak. Ne yap başka? Tarım ilaçlarına bir yılda gelen zamdan haberi var mı? Elektriği, doğal gazı… Vergi dairesine çevirdin. Gel bir şey yap. Esnafın ve köylünün aldığı kredilerin faizlerinin tamamını silelim. Bir saatte geçirmezsek hiçbir şey bilmiyorum. Hayırlı olsun diyelim. Millete nefes aldıralım. Sağlık çalışanlarının maaşlarının düzenlenmesinde halletmek lazım."
"Kasa boşaldı, efelik bitti"
"‘Rasyonel gerekçesi olmayan’ sarsıntı sadece ekonomide yok dış politikada da var. Kaşıkçı dosyası Arabistan’a gitti. Dosya kapandı. Ne diyelim şimdi? Beyefendi ‘insanları enayi ahmak mı zannediyorsunuz’ diye Arabistan’a seslenmiş. Şimdi ne oldu? Bir şey daha söylemiş beyefendi, ‘suçluların cezasız kalmaması için mücadele etmek bizim boynumuzun borcudur’ demiş. Borç ödenmedi. Dosya kapatıldı. Bu ne demek? Kasa boşaldı, efelik bitti."
"Parasız yatılı okullarda çocuklarımızın üç öğünü için 16 lira ayrılıyor"
"Türkiye’de herkesin ‘vay anasını bu tablo da var mı’ demesi ve düşünmesi için sizinle paylaşmak istiyorum. Devlet parasız yatılı okulları vardır. Burada okuyan yaşları 11 ila 18 arasındaki çocuklarımız var. Bu çocuklarımıza devletin üç öğün için ayırdığı tahsisat kaç lira olabilir? Beyefendinin bir kase fiyatının çocuklarımızın üç öğünü için paylaştırılmasına razıyım. Devletimiz 320 bin 219 çocuğumuz için 16 lira para ayırıyor her gün. Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği. Her gün çocuklar makarna yese belki yetebilir. Sade makarna. Nasıl olacak? Bunu insan düşünmez mi? manda yoğurdu, kestane balı, yulaf ezmesini rahat rahat devlet yöneticisinin şu rakamlardan haberi oluyorsa bir ayıp olmuyorsa iki ayıp. Bu çocuklara sabır mı tavsiye edelim, şükür mü tavsiye edelim." (ANKA)