CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, HSYK'da değişiklik öngören kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptı. Öztürk, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonun üzerinin örtülmesi için yapılan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişiklik öngören kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından önce yok hükmünde sayılmasını, ardından iptal edilmesi gerektiğini ifade etti.
Öztürk, "Yok hükmünde karar verilmediği zaman, bu yasa ile yapılmak istenilen değişiklikler gerçekleşmiş olacak. Yolsuzluk soruşturmasının doğru bir şekilde yürütülmesini sağlayan savcılar ve hâkimler görevlerinden alınmış olacak. Ayarlanmış hâkim ve savcılarla yolsuzluk soruşturması örtülecektir. Yolsuzluk soruşturmasını Parlamento'da çoğunlukla örtmek mümkün değildir. Toplum vicdanının bunu kaldırması mümkün değildir." dedi.
CHP tarafından HSYK'da değişiklik öngören kanunun iptali için yapılan başvuru, dün TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü karşılamaya gitmesi nedeniyle imzalanamadı. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk bugün Anayasa Mahkemesi'ne gelerek, söz konusu kanunun yok hükmünde sayılması için taleplerini iletti. Çıkışta basın mensuplarının sorularını cevaplayan Grup Başkanvekili Öztürk, Meclis'ten geçen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunulan HSYK'da değişiklik öngören kanunun 22 maddesine itiraz ettiklerini belirtti. Öztürk, "HSYK yasasının 1, 2, 3, 7, 8, 9, 20, 23, 24, 25, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 37, 38, 39 ve 40'ncı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu nedenleriyle öncelikle yok hükmünde olduğunun tespiti ve yürürlüğünün durdurulmasıyla birlikte iptaline karar verilmesi dileği ile Adalet Komisyonu Üyesi Turgut Dibek ile birlikte Anayasa Mahkemesi'ne başvuru dilekçesini verdik." dedi. Yasanın toplam 46 maddeden oluştuğunu ve birçok maddenin Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle hukuka aykırı olduğunu kaydetti.
'HSYK değişikliği ile yetki gaspı yapılıyor'
Bir hukuk işleminin çok ağır sakatlık ile malul olması durumunda işlemin yok hükmünde sayıldığına dikkat çeken Öztürk, şu ifadeleri kullandı: "Bu nedenle yasama işleminin yok sayılabilmesi ancak çok ağır ve şiddetli bir gasp yetkisinde söz konusudur. Burada da çok büyük bir yetki gaspı söz konusudur. Kanunla yargısal denetimi etkisiz bırakacak düzenleme ağır bir yetki gaspı olur. Hukuki işlemin yokluk sonucunu doğuracak ve bunun da yaptırımı yokluk olmalıdır. Bir iptal kararının verilmiş olması, geriye doğru yapılan işlemleri ortadan kaldıramayacağı için, geriye doğru yapılan işlemleri ortadan kaldıracak bu yasal düzenlemenin ağır bir yetki gaspı olduğu nedenle yok sayılabilmesi yaptırımını istiyoruz. Anayasa Mahkemesi'nden öncelikle bunun yok hükmünde sayılmasını talep ediyoruz."
'17 Aralık operasyonunun üzeri örtülmek isteniyor'
HSYK'da yapılan düzenleme ile çalışanlarının işine son verilmesinin idari yargı kapsamına girdiğini, ancak bunun da önünün kapatıldığını hatırlatan Öztürk şöyle devam etti: "İdari işlemleri yaptırmak için idari yargıya gitmek mümkün iken kanunla böyle bir idari işlemin yapılmış olması, idare mahkemesine gitme olanağını da ortadan kaldırmaktadır. Anayasa'nın 159. maddesine göre HSYK'nın yapısı düzenlenmiştir. Düzenlenen HSYK'nın yapısı ve buna ilişkin çıkarılacak kanunların mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik mesleğinin teminatına ilişkin yapılması gerekir. Bu, Başbakan'ın yargıya tecavüzüne yönelik bir yasadır. Bu 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasını örtmek, gizlemek için yargıya müdahaledir. Yargının elinden soruşturmayı almaktır."
'Karar önce yok hükmünde sayılmalı sonra iptal edilmeli'
Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararın tarihsel öneme sahip olduğunu belirten Öztürk, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun kapatılmaması için tasarının iptaline karar verilmesi gerektiğini ifade etti. Öztürk, "Bu çıkarılan kanun, Tayyip Bey gerçekten kendisini ve yandaşlarını yolsuzluğa karşılaşanları yargının elinden kurtarmak için bu yasayı çıkartmıştır. Anayasa Mahkemesi, Tayyip Bey'in elinden yargıyı kurtarmak için yok hükmünde karar vermesini diliyoruz. Yok hükmünde karar verilmediği zaman, bu yasa ile yapılmak istenilen değişiklikler gerçekleşmemiş olacak. Yolsuzluk soruşturmasının doğru bir şekilde yürütülmesini sağlayan savcılar ve hâkimler görevlerinden alınmış olacak. Ayarlanmış hâkim ve savcılarla yolsuzluk soruşturması örtülecektir. Yolsuzluk soruşturmasını Parlamento'da çoğunlukla örtmek mümkün değildir. Toplum vicdanının bunu kaldırması mümkün değildir." diye konuştu.
'Anayasa mahkemesi benzer bir karar verdi'
CHP Kırıkkale Milletvekili Turgut Dibek ise Anayasa Mahkemesi'nin daha önce de buna benze bir kararının olduğunu hatırlattı. Dibek, "Anayasa Mahkemesi'nin geçmişte benzer bir kararı var. Cumhurbaşkanı'nın onayına gitmeden açılan bir davaya bakmış ve bir içtihat oluşturmuş. Böyle bir mevcut kararı var. Bu da görülecektir. Cumhurbaşkanı'nın onayı gerekmiyor böyle bir durumda. Anayasa Mahkemesi, Meclis'in iradesinin oluşmasıyla kanunun Anayasa Mahkemesi'ne dava açılmasına ilişkin bir kararı var." değerlendirmesinde bulundu.
