Gündem

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun: Hukuksuz soruşturmalar başlatılıyor; Covid ile değil, belediyelerimizle mücadele ediliyor

25 Aralık 2020 14:33

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP’li belediyelerin pandemi sürecinde yaklaşık 7,7 milyon ihtiyaç sahibine ayni ve nakdi yardımda bulunduğunu, 60 milyon civarında maske ve dezenfektan ürününü ücretsiz dağıttığını açıkladı.

Torun, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. CHP'li belediye başkanları hakkında açılan inceleme ve soruşturmalara değinen Torun, "Bakanlıklar eliyle belediye hizmetleri engelleniyor, başkanlarımız hakkında hukuksuz soruşturmalar başlatılıyor. Adeta Covid ile değil, belediyelerimizle mücadele ediliyor. Ama bir şeyi unutuyorlar: Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz! Bizim belediye başkanlarımızı vesayet altına alıp, hizmetlerine engel olamazsınız" dedi.

Torun pandemi sürecindeki yardım kampanyalarına değinerek, "Milletimiz de bunları unutmayacak ve cevabını sandıkta verecektir" diye konuştu.

"15 milyon lira bağış yapıldı"

Torun, "Bizim belediyelerimiz; vatandaşı kandıran çılgın projelerle değil, vatandaşın öncelikli sorunlarıyla uğraşıyor. Bizim belediyelerimiz; israfa son verip, milletin hizmetine harcıyor. Bizim belediyelerimiz; sosyal belediyecilik anlayışıyla yardım götürüyor, çocuklarımıza ücretsiz süt dağıtıyor, çiftçimize, esnafımıza destek oluyor. Bizim belediyelerimiz; İzmir’de deprem, Giresun’da sel, Hatay’da yangın olduğunda el birliği ile desteğe koşuyor. Bilindiği üzere bazı belediyelerimiz, pandemi sürecinde bağış kampanyaları başlattı. Vatandaşlarımız da bu kampanyalara 15 milyon 250 bin lirasını bağışladı. Siyasi hırsları gözünü kör eden iktidar bunu bile içine sindiremedi, hesapları bloke etti. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış. Milletimiz de bunları unutmayacak ve cevabını sandıkta verecektir. Ama bu hukuksuzluk belediyelerimizi yolundan çevirmedi. Pek çok yeni kampanya başlatarak engelleri tek tek aştı." ifadesini kullandı. 

"Ne yaparsanız yapın, millete hizmetin önüne engel koyamazsınız"

Torun, "Belediyelerimizin sadece pandemi sürecinde, iktidarın unuttuğu halkımıza yönelik yardımlarını milletimizin takdirine sunuyorum: 6 milyon 800 bin vatandaşımıza ayni yardımda bulunduk. 980 bin 590 vatandaşımıza nakdi yardım yaptık. Bunların içinde; kira desteği, fatura indirimi, ulaşım desteği vs. hepsi var. İhtiyaç sahiplerine 20 milyon 800 bin kap sıcak yemek dağıttık. İktidar 5 maskeyi dağıtamazken, 60 milyondan fazla maske ve dezenfektan ürününü, ücretsiz olarak vatandaşlarımıza ulaştırdık. Ne yaparsanız yapın, millete hizmetin önüne engel koyamazsınız." değerlendirmesini yaptı. 

Torun şunları kaydetti: 

"Belediyelerimiz bunları yaparken, peki iktidar belediyeleri ne yapıyor? Bilindiği üzere Sayıştay, 1389 belediyeden, sadece 149’u için 2019 raporlarını yayımladı. Buna göre: Bursa Büyükşehir Belediyesi, kendi bünyesindeki bir otoparkı, AK Parti milletvekilinin sahibi olduğu özel hastaneye, bedelsiz olarak bırakmış. AK Parti dönemindeki İstanbul Belediyesi, '1 Hadis 1 Film' isimli dizi için anlaşma imzalamış, 295 bin TL ödeme yapmış. Ancak gelin görün ki dizi gösterime dahi girmemiş. Balıkesir Belediyesi 2019’da 'Temsil ve Ağırlama' giderlerine yaklaşık 22 milyon lira harcamış. Bu rakam Ankara Belediyesi’nin aynı kaleme harcadığı tutarın tam 11 katı. Samsun Büyükşehir Belediyesi, bir vakfın 5, bir vakfın ise 10 yıllık olmak üzere 8 milyon liralık kirasını üstlenmiş. Sayıştay bu vakıfları açıklanmamış ancak, bunların TÜGVA ve TÜRGEV olduğu basına da yansıdı."

"İktidar belediyeleri, bizim belediyelerimizin neredeyse 11 katı açıktan atama yaptırmış"

Adıyaman Belediyesi’nde meclis üyesi olan bir kişi, bu görevinin yanı sıra belediye şirketinde işçi olarak çalışıyor. Bu kişi aynı zamanda belediyeden ihale alan bir şirketin de yönetim kurulu başkanlığını yapıyor. Yani hem meclis üyesi, hem belediye işçisi, hem belediyenin ihale verdiği şirketin başkanı. Bursa Osmangazi Belediyesi, bir dernek için yaklaşık 6 milyon liraya yurt yapmış. Bu derneğin de AK Parti’ye yakın İlim Yayma Cemiyeti olduğu anlaşılıyor. Kayseri Belediyesi’nde; müfettiş olmayan kişiler belediyeye müfettiş olarak atanmış. Yine Kayseri Belediyesi’nde, çalışmayan bir daire başkanlığı kurulmuş, yapılmayan hizmet için Daire Başkanı atanmış ve bu kişiye Daire Başkanı maaşı ödenmiş. Sayıştay, çok sayıda AK Partili belediyede “liyakatsizlik” saptamış. Uzman kişiler pasif görevlere atanmış, onların yerine diplomasız, ehliyetsiz kişilere yetki verilmiş. Sayıştay raporlarında, belediyelerin, bakanlık onayıyla “Özel Kalem Müdürlüğü” kadrolarına yapılan açıktan atamalarla ilgili de çarpıcı tespitler var. Raporlarda, 22 belediyenin 2014-2019 yılları arasındaki “özel kalem müdürü” atamalarına yer verilmiş. Buna göre, iktidarın sadece 17 belediyesi, 5 yılda bu kadroya 118 kişi atamış. Bizim belediyelerimizde bu rakam sadece 11. Yani iktidar belediyeleri, bizim belediyelerimizin neredeyse 11 katı açıktan atama yaptırmış.

"Sayıştay iktidar belediyelerinin pek çok yolsuzluğunu görmezden gelmiştir"

Altını çizmek isterim ki; Sayıştay, iktidar belediyelerinin pek çok yolsuzluğu görmezden gelmiştir. Bu raporlarda; Serik Belediyesi’ndeki 500 bin liralık rüşvet skandalı yoktur. Bu raporlarda; 750 milyon dolar harcanan Ankapark’ın yarattığı kamu zararı yoktur. Bu raporlarda, Ordu’da 15 milyon liraya inşa edilen, daha sonra hastane yapılacak diye sökülen Botanik Park yoktur. Bu raporlarda; iktidar yakınlarına tanınan imtiyazlar, parsel parsel satılan araziler yoktur. ‘Gönül Belediyeciliği’ sloganıyla yönetime gelenlerin, aslında sadece “kendi gönüllerine göre” yönettikleri Sayıştay’ın sansürlenen raporlarına bile yansımıştır.

"Menemen halkının iradesini çaldırmayacağız"

Menemen Belediyemizin yeni başkan vekili, Belediye Meclisi’nde yapılan oylamalardan sonuç çıkmayınca, kura yöntemiyle belirlendi. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticileri, tüm kurallara uygun yapılan seçimi içine sindiremedi. Kurallarını kendilerinin belirlediği kura seçimine itiraz ettiler, İzmir 2. İdare Mahkemesi de kuranın yürütmesini durdurdu. Her fırsatta ‘milli irade’ diyenler, şimdi milli iradeyi gasp etme, hukuku da buna alet etme peşindeler.  Biz mahkemenin bu kararına gerekli itirazları yaptık ve süreci yakından izliyoruz. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın güzel bir sözü vardır: Haksızlığı her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur. Biz Menemen halkının iradesinin çalınmasına izin vermeyeceğiz.

"Siyasete yeni soluklar getireceğiz"

2002’de ‘yerel kalkınma’ diyerek iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi, yerel yönetimlerimizi vesayete ezdirmiş, belediyelerimizin yetkilerini de öz gelirlerini de azaltmıştır. 1836 belediyenin kapısına kilit vurmuştur. Biz CHP olarak 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamemizde söz verdik: Yeni bir merkez yerel dengesi kuracağız. Bu kapsamda, partimizin Yerel Yönetimler Politikası Belgesi’ni hazırlıyoruz. Çalışmamızı çok kısa sürede tamamlayıp, Türkiye’deki ideal belediye sayısından, belediyelerin yetki ve gelirlerine kadar temel konulardaki önerilerimizi halkımıza sunacağız. İnanıyoruz ki açıklayacağımız politikalar, siyasete de yeni bir soluk getirecek."