CHP Sosyal Politikalar, İşveren Kuruluşları ve Esnaf Odalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu tarafından hazırlanan “KOBİ Raporu” ekonomik anlamda zor günler geçiren küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) sorunlarını ortaya koydu. Ekonomide yaşanan kötü gidişattan tüm sektörler ve kuruluşlar gibi KOBİ’lerin de ciddi anlamda etkilediğini ve bu durumun ulusal, uluslararası raporlarda da kendisine yer bulduğunu bildiren Erdoğdu, KOBİ’lerin katma değer üretimi, yerel iktisadi gelişme, yoksulluk, istihdam ve dış ticaret içindeki pay gibi göstergeler bakımından ülke ekonomisinde çok önemli bir yere sahip olduğunu ancak gerekli desteği göremediğini bildirdi.
BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,8’inin, Avrupa genelindeki işletmelerin ise yüzde 99’unun KOBİ’lerden oluştuğuna dikkati çeken Erdoğdu, “KOBİ’lerin toplam işletmelerin yüzde 99,8’ini oluşturmasına ve çalışanların yüzde 73,4’ünün KOBİ’lerde istihdam edilmesine rağmen ürettikleri katma değer, yaptıkları ihracat, kullandıkları krediler ve GSYH katkıları yüzde 50 ile 60 seviyesinde kalmaktadır. KOBİ’lerin istihdam sağladığı oranda kredi ve teşviklerden yararlanamadığı, yeteri kadar katma değer üretmediği açıktır” dedi.
"Küçülecek tek ülke"
Dünya Bankası Raporu’na göre Türkiye ekonomisi kırılgan bir nitelik taşıdığını ve gelişmekte olan Avrupa ile Orta Asya ekonomileri arasında 2019’da küçülecek olan tek ülke olduğunu hatırlatan Erdoğdu, “Türkiye ekonomisinin temel sorunları olan işsizlik, enflasyon ve adil bölüşümün yanı sıra eğitimin niteliği, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi alanlarda yapısal hale gelen sorunlar ekonomik büyümenin önünde engel teşkil etmektedir” değerlendirmesini yaptı.
"Şirketler nerdeyse kârlarının tamamıyla borç ödedi"
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının borçlarını temsil eden finansman giderlerinin 2018 yılındaki faaliyet karları içindeki oranının yüzde 49,8’den yüzde 89’a yükseldiğini vurgulayan Erdoğdu, raporunda KOBİ’lerin sorunlarına ve çözüm önerilerine yönelik şu ifadeleri kullandı:
“Şirketler 2018 yılındaki faaliyet karlarının neredeyse tamamıyla borç ödemek durumunda kalmıştır. KOBİ’lerin takipteki kredilerinin toplam takipteki kredilere oranı 2010 yılından beri bir buçuk kat artmış ve 2019 yılı itibariyle toplam krediler içerisinde takibe düşen KOBİ kredilerinin oranı yüzde 45’i bulmuştur.”
“Yaşanan durumu iyileştirmek için verimli üretim altyapısı oluşturmalı ve şirketlerin rekabetçi kapasitesini arttırmak amacıyla finansman modelleri geliştirilmeli, yatırım ve işletme kredisi verilmelidir. Ar-Ge teşvikleri artırılmalı ve sektörün önceliklerini, ihtiyaçlarını gözetecek biçimde bir yapıya kavuşturulmalıdır. Yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesine ve teknolojik atılıma olanak sağlayacak yatırımlara devlet desteği verilmelidir. Sektörün girdi maliyetleri üzerinde ve sektörün rekabet gücünü zayıflatacak ek kesintiler ortadan kaldırılmalıdır. İthal edilen ürünlerde yurtiçi piyasada üretilen ürünlerde aranan aynı nitelik standart aranmalıdır. Yurtiçinde üretilen ürünlerde etkin denetim yapılmalıdır.”
KOBİ'lerin ne kadar borcu var?
KOBİ’lerin borç yükü özellikle 2017’deki kredi garanti fonu (KGF) kredileriyle tarihi zirvesini gördü. 2017’de 142,8 milyar dolar olan KOBİ’lerin toplan nakdi kredi borcu bugün 105,3 milyar dolar. Öte yandan AKP’li yıllar KOBİ’lerin toplam kredi borçlarının katlanmasına neden oldu. Gelir yaratmak yerine borç yaratmayı tercih eden ekonomi politikaları sonucunda KOBİ’lerin takibe düşen kredi borçları katlanıyor. Bugün KOBİ’lerin kredi borcunu 10 yıl öncesi ile kıyasladık. Veriler borç krizinin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Toplam nakdi kredi borcu:
2009: 53,6 milyar dolar
2018: 107,6 milyar dolar
2019: 105,3 milyar dolar
Takipteki kredi borcu
2009: 4,1 milyar dolar
2018: 5,3 milyar dolar
2019: 9,1 milyar dolar