CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, 2020 yılında Covid-19 salgınıyla birlikte Türkiye’de büyük bir adaletsizlik pandemisi yaşandığını belirterek, geçen yıl ülke genelinde yaşanan hukuk dışı uygulamaları “Adaletsizlik Envanteri” adıyla raporlaştırdı.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre, CHP'li Erkek, şu tespitlerde bulundu:
İlan yasakları ve RTÜK cezaları
Cumhuriyet, Sözcü, Birgün, Korkusuz ve Evrensel gazeteleri, Basın İlan Kurumu tarafından verilen ilanların kesilmesi cezalarıyla ekonomik açıdan zor durumda bırakıldı ve adeta onlara “gerçekleri yazma” denildi.
2020 yılı boyunca “yandaş” kanallara yalnızca 400 bin lira para cezası verilirken, iktidarın eleştirildiği kanallarda bunun tam 25 katına denk düşen 10 milyon liralık ceza kesildi. Halk TV ve TELE 1 ekranlarının uzun süre karartılması 2020’nin bu alandaki karanlığını yansıttı.
Gazetecilere davalar
Gazetecilik yaptıkları için ve yalnızca haberleri nedeniyle çok sayıda gazeteci cezaevine atıldı. Gazeteciler; askeri ve siyasi casuslukla suçlandı. Ömrünü FETÖ ile mücadeleyle geçirmiş Sözcü ve Cumhuriyet Gazetelerinin yazarları ve yöneticileri kumpas davalarıyla yargılandı.
CHP’nin yayınları toplatıldı
CHP’nin “21 Soruda FETÖ’nün Siyasi Ayağı”, “Arpalık Aile Şirketi” ve “10 Maddede Kıdem Tazminatında Fon Aldatmacası” yayınlarına basım, dağıtım ve satış yasağı getirildi. Yalova Gençlik Kolları üyelerimiz hakkında, “15 Temmuz’dan Sonra AKP, FETÖ’ye Selam OHAL’e Devam” adlı kitapçığı dağıttıkları için dava açıldı.
AİHM ve AYM kararları uygulanmadı
AYM tarafından verilen karar yerel mahkeme tarafından uygulanmadı. AİHM’nin Türkiye hakkında verdiği karar da anayasa aykırı bir şekilde yok sayıldı.
Cumhurbaşkanına hakaret suçlamaları
AKP Genel Başkanı’na hakaret iddiasıyla 10 binlerce yurttaş yargılandı. Partili Cumhurbaşkanı’na yönelik yapılan her eleştiri hakaret sayıldı.
"Pandemi yasaklara gerekçe oldu"
Türkiye’nin dört bir yanında önlem alınması koşuluyla kutlanmak istenen milli bayramlar, iktidar tarafından pandemi gerekçesiyle engellendi. Yine haklarını savunmak için yürüyüş yapan madenciler, baro başkanları, çeşitli STK ve sendika temsilcilerine aynı gerekçelerle yasak getirildi. Ancak AKP’nin siyasi faaliyetleri ve kalabalık mitingleri engellenmedi.
Örtülü af, eşitliği ihlal etti
İnfaz düzenlemesi adı altında getirilen teklifle koşullu salıverme ve denetimli serbestlik sürelerinde değişikliğe gidildi. Kabul edilen teklif, örtülü bir af düzenlemesi niteliğinde olurken; şiddet içermeyen eylemler kapsam dışında tutularak eşitliğe aykırı bir düzenleme yapıldı.
Barolara bölme, STK'lara kayyım
Bağımsız ve tarafsız yargıyı yok eden, baroları siyasallaştıran, bölen ve Barolar Birliği delege sistemini temsilde adalete aykırı biçimde değiştiren yasa kabul edildi. Dernek ve STK’lerin başına kayyım atanmasına olanak veren, sivil toplum üzerindeki vesayeti ağırlaştıran teklif de hayata geçti.
İstanbul Sözleşmesi tartışıldı
İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açarak zayıflatan AKP döneminde kadına şiddet ve kadın cinayetleri sürekli artış gösterdi. 2020 yılında en az 300 kadın katledildi.