CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, anayasa değişikliği teklifinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a hâlâ gönderilmediğini hatırlatarak, "Genel Kurul'da bir dakika, iki dakika söz eklemeleriyle müthiş bir aceleyle Genel Kurul'dan çıkartılan anayasa değişikliği teklifi, günlerdir bir imza bekliyor. Açıkçası çok yorum yapmanın gerekmediğini düşünüyorum. Bir şeyden korkuluyor ki bekletiliyor" dedi.
Böke, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, anayasa değişikliğiyle ilgili açıklamalarda bulunan Böke, "Gönül isterdi ki Meclis'teki mikrofonlar, uzun uzun açık kalsaydı. Gönül isterdi ki madem vaktimiz vardı, bu geçtiğimiz 10 günü sivil toplum kuruluşlarını Meclis'e davet ederek, Meclis'te temsil edilmeyen kitleleri Meclis'te dinleyerek, hep beraber bir toplumsal sözleşme olduğunu bildiğimiz anayasayı ortak akılla yazsaydık. Gönül isterdi ki milletin temsiliyetini sadece sandıktan seçilmek olarak gören değil, demokrasiyi hayatın her alanında, bireye değer veren bir yaklaşımla yaşatmayı tercih etseydi iktidar. Ama biliyoruz ki bu referandumdan sonra Türkiye, sonuç ne olursa olsun böyle demokratik bir Türkiye'nin inşası için adımları hep beraber atacak" diye konuştu.
“Bir şeyden korkuluyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa değişiklik teklifini henüz onaylamadığına da dikkat çeken Böke, "Genel Kurul'da bir dakika, iki dakika söz eklemeleriyle müthiş bir aceleyle Genel Kurul'dan çıkartılan anayasa değişikliği teklifi, günlerdir bir imza bekliyor. Açıkçası çok yorum yapmanın gerekmediğini düşünüyorum. Bir şeyden korkuluyor ki bekletiliyor" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın sığınmacılar dahil 7 Müslüman ülkenin vatandaşlarının ülkeye girişini engelleyen başkanlık kararnamesine karşı AKP hükümetinin sessiz kaldığını söyleyen CHP Sözcüsü Böke, şöyle konuştu:
"Nüfusu Müslüman olan bazı ülkelerin vatandaşlarının açık bir ayrımcılıkla Amerika'ya sokulmayacağı kararı verildi. AKP iktidarından Müslümanlara yapılan bu açık ayrımcılığa ilişkin ne hikmetse tek bir söz duymadık. Bu durum bir kez daha AKP'nin haklının değil, her zaman güçlünün yanında durduğunu bize gösterdi. Bir kez daha AKP'nin kendi siyasi çıkarları, kendi hesapları söz konusu olduğunda hiçbir ilkesel tutumda ısrarcı olmadığı da ortaya çıkmış oldu. Tüm dünya ülkelerinden bu karara tepki yükselirken, AKP hükümetinin sessizliğe bürünmüş olması ülkemiz ve en çok insanlık adına bir utanç kaynağıdır. Her türlü radikalizmle mücadelenin yöntemi ayrımcılık yapmak değildir. Her türlü radikalizmle mücadelenin tek bir yolu vardır, demokrasi."