Gündem

CHP AB Temsilcisi Kader Sevinç: AKP iktidarı Berlin’de Yunanistan’la ne görüştüğünü açıklasın

14 Aralık 2020 10:07

CHP AB Temsilcisi Kader Sevinç, “Geçen yaz büyük bir skandal yaşandı” diyerek, Berlin’de, Almanya’nın arabuluculuğunda Yunanistan ve Türkiye’nin gizli müzakereler yürüttüğünün ortaya çıktığını söyledi.  Sevinç, “AKP iktidarı Berlin’de Yunanistan’la ne görüştüğünü açıklasın” dedi.

Yunanistan Başbakanı Simitis’in, Recep Tayyip Erdoğan’ı henüz resmi bir sıfatı dahi yokken Atina’ya davet etmesiyle 2002’de “stratejik ortaklık” başladığını ifade eden Sevinç, devamında şunları kaydetti:

“Yunanistan temsilcileri yakın zamana kadar da AKP’ye toz kondurmuyordu. Hatta bu 15 yılda, açıkça AKP iktidarı bizim çıkarlarımız için daha iyi diyenlere de, ada ve adacıklara yerleşimler nedeniyle CHP’den gelen eleştirilere “İktidar partisi sesini çıkarmıyor, siz neden eleştiriyorsunuz?” diyen Yunanistan temsilcilerine de rastladım. Geçen yaz büyük bir skandal yaşandı. Berlin’de, Almanya’nın arabuluculuğunda Yunanistan ve Türkiye’nin gizli müzakereler yürüttüğü ortaya çıktı. Elbette ülkeler diplomasi içinde bu tür görüşmeler yapabilir ancak Meclis’te bir kapalı oturum ile bunu paylaşmaları gerekir. Sayın Erdoğan, bir adamını beraberinde birkaç kişiyle Berlin’de bu müzakerelere defalarca gönderiyor ve hatta 10 maddelik bir mutabakattan da bahsediliyor. Fakat sonra Dışişleri Bakanı’nın bu gizli görüşmeleri bir şekilde ifşa etmesiyle ortalık karıştı. Mesele Alman ve Yunan medyasında yoğun olarak yazıldı ama Türkiye’de medyaya karartma uygulandığı için pek yansımadı. Bu gizli müzakerelerin Meclis’ten gizlenme sebebini iktidara, kamuoyuna açık şekilde sordum. CHP Meclis’te yazılı önerge olarak da sundu. İktidar ise sessizliğini koruyor. Bir iktidarın böylesi önemli bir ulusal meselede kendi meclisinden gizli, Yunanistan ile müzakere etmesinin sebebi nedir? Bu sorunun yanıtını almak zorundayız.”

Sevinç, “Peki, AB liderleri tarafında neler yaşandı? Olaylar nasıl buraya geldi?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

“Yunanistan ve Türkiye uzlaştırılmaya çalışıldı, ancak anlattığım gibi başarısızlıkla sonuçlandı. Bu ifşa sonucunda masa dağıldı ve Yunanistan gidip Mısır ile anlaşma imzaladı. Olaylar da hızla tırmandı. Ekim ayında yapılan zirvenin öncesinde Oruç Reis gemimizin Navtex süresi uzatılmayarak Antalya açıklarına demirlemişti. İktidar bunu içeride “AB zirvesiyle ilgisi yok” diye açıklasa da Brüksel’de ve AB başkentlerinde ‘diplomasi ve diyaloğa şans vermek’ şeklinde sunmuştu. Bu sebeple Fransa, Yunanistan, GKRY ve Avusturya’nın bulunduğu ‘sert yaptırımları savunan blok’ çok bastırmasına rağmen Almanya’nın başını çektiği blok baskın çıkmıştı. Bu blokta da İspanya, İtalya gibi ülkeler var. Bir diyalog ve çözüm olur umuduyla karar 10/11 Aralık Zirvesi’ne ertelenmişti.”

Sevinç, “Türkiye’nin tek taraflı eylemler ve provokasyonlarda bulunmasından ve AB’ye yönelik söyleminden üzüntü duyulduğu” belirtilen söz konusu kararla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

Bu iktidarın uhdesinde bir mesele. Tıpkı Yunanistan ile gizli görüşmeler yaparken olduğu gibi Meclis’e danışmak, bilgi vermek gibi önemli usuller çiğneniyor. Yurtdışında başka, içeride başka tonda konuşuluyor. Doğu Akdeniz meselesinde esasen ülkemiz haklıdır ancak uluslararası meselelerde haklılık tek başına yetmez, ülkenizin iktidarının bu haklılığı savunabilecek saygınlığı ve inanılırlığı olması gerekir. Akp iktidarı dünyada bu saygınlığa sahip değil, savruluyor, kendisiyle beraber ülkemizi de savuruyor. Uluslararası alanda hem itibar hem üslup sorunu olan bir iktidarın yönetiminde ülkemizin haklı olduğu davalarda bu tür durumlara düşmesi kaçınılmaz ve bir o kadar da üzücü.

Röportajın tamamını okumak için tıklayın.