CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, üyesi olduğu, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarına adı karışan 4 eski bakanla ilgili kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu’nun kuruluşundan itibaren usulsüz işlem ve kararlarla çalışmaya devam ettiğini söyledi. “Komisyonun çalışmalarındaki süreçte usulde yapılan eksiklikler esası etkileyecek niteliktedir” diyen Türmen, “Komisyon Başkanı (AKP’li Hakkı Köylü –T24), kendi kişisel ve partisinin önceliklerine göre (hacca gitme, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve benzeri) komisyonu toplamıştır” dedi. Dört eski bakanla ilgili fezlekelerdeki ayrıntılara dikkat çeken Türmen, “TBMM’ye ilk 32 klasör geldi. Şu anda 14 klasör var. 18 klasörü ne oldu” diye sordu.
Adalet Bakanlığı görevlilerinin komisyonda görevlendirilmesine karşı çıktıklarına dikkat çeken Türmen, tarafsız uzman talebinde bulunacaklarını söyledi. CHP, Meclis’in yasama uzmanları, hukukçuları yada Türkiye Barolar Birliği’nden hukukçu görevlendirmesi isteyeceklerini ifade etti.
Rıza Türmen, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin operasyondan sonra CHP’nin son toplantısını terk ettiği Meclis Soruşturma Komisyonu’ndaki usulsüzlük iddialarını T24’e değerlendirdi:
‘Usulsüz işlem ve kararlarla çalışmalar sürüyor’
“9 Temmuz 2014’te göreve başlayan, Ekonomi Eski Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan, İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen Bağış ile Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında kurulan Meclis Soruşturması Komisyonu kuruluşundan itibaren usulsüz işlem ve kararlarla çalışmalarına devam etmektedir.
‘62 günün sonunda komisyon kurulabildi’
Komisyonun kuruluşuna dair önergeler genel kurulda defalarca konu olmuştur. Önergeler verilmiş, geri çekilmiş, yeniden düzenlenmiştir. Sonuç olarak AKP’nin kendi istediği halde verdiği önerge neticesinde 62 gün sonunda komisyon kurulmuştur. Usul esasın parçasıdır. Komisyonun çalışmalarındaki süreçte usulde yapılan eksiklikler esası etkileyecek niteliktedir. Bu hukuka aykırılıkları şu şekilde gruplandırmak mümkündür;
‘Adalet Bakanlığı’nda fezlekeler
26 gün bekletildi’
Dosyalar cumhuriyet başsavcılığından çıktıkları günden itibaren soruşturma komisyonu odasına gelene kadar epey yol kat etmiştir. Fezlekeler başbakanlık aracılığıyla TBMM’ye iletilmek için Adalet Bakanlığı’na gönderilmiş, orada 26 gün bekledikten sonra savcılığa iade edilmiştir. Yıllık izinde olan cumhuriyet başsavcı vekilinin izin dönüşünde usuli eksiklikleri tamamlanan dosyalar yeniden gönderilmiştir.
‘TBMM’ye 32 klasör gelmişti’
Hazırlanmasından 2 ay sonra fezlekeler TBMM’ye ulaşmıştır. 25 Aralık’taki operasyon kapsamında Erdoğan Bayraktar hakkında hazırlanan 4 klasörle birlikte toplam 32 klasör olarak gelmişti. Soruşturmayı yürüten savcılar değiştirilmiş ve ardından 18 klasör azaltılarak, 14 klasörlük son hali Soruşturma Komisyonuna gelmiştir. AKP dizi pusulalarının olmadığını iddia etmiştir. Bu sebeple tekrar dosyalar iade edilmiş ve 14 klasöre dizin pusulası eklenerek Komisyona 4 ay sonrasında gelmiştir.
‘15 milletvekilinin dosyalardan
kopya almasına izin verilmedi’
Komisyon başkanı dizin pusulalarının olmadığını ileri sürerek aldığı iade kararını tek başına almıştır, komisyon kararına ihtiyaç duymamıştır. Hukuksal dayanaktan yoksun olan bu karar hakkında görüşlerimiz 16. Temmuz 2014 tarihli dilekçe ile komisyon başkanlığına iletilmiştir. Dosyaların incelenmesi sadece bir oda ile sınırlandırılmıştır. Fiziki mekanın sınırlandırılmasının yanı sıra 15 milletvekiline birer kopya dahi hazırlanmamıştır.
‘Başkanın keyfine göre toplanılıyor’
Komisyon çalışmalarına komisyon başkanının keyfine göre devam etmektedir. Komisyon başkanı kendi kişisel ve partisinin önceliklerine göre komisyonu toplamıştır(Hacca gitme, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve benzeri). İçtüzük uyarınca talep edilen toplanma çağrılarını dahi yanıtsız bırakmıştır. Komisyon başkanının yazılan tüm dilekçelerimizi yanıtsız bırakmış olması ise en hafifinden nezaketsizliktir.
‘Komisyona danışmadan
bakanlık müfettişi görevlendirildi’
Komisyon başkanı komisyona danışmadan tüm süreci tek başına yürütmeye çalışmaktadır. Adalet Bakanlığına yazı yazarak adalet müfettişi görevlendirmesi talep etmiş olması sayısız örneklerden sadece biridir. İçtüzüğün 41. Maddesindeki bakanlıklarla yazışma yetkisi komisyonundur. Görevlendirilen adalet müfettişlerin şahsından bağımsız olarak görevleri gereğince adalet bakanlığına bağlı oldukları açıktır. Burada yürütmenin ana aktörleri olan eski bakanlar hakkında yapılan yarı yargısal nitelikte bir soruşturmadır.
‘Tarafsız uzmanlar talep edeceğiz’
Yürütmeye bağlı görevlilerin olması ise iktidarın söylemiyle ‘manidardır’. TBMM’ye sunulacak raporun bu kişilerce hazırlanmasının tarafımızca kabul edilmeyeceği yazılı olarak TBMM Başkanlığına ve Komisyon Başkanlığına bildirilmiştir. Çözüm önerimiz ise Mecliste hali hazırda görevli olan tarafsız hukukçular veya yasama uzmanlarından görevlendirme yapılması ve yahut Türkiye Barolar Birliği’nden hukukçu görevlendirmesi talep edilebilecektir.”