Gündem

ÇHD'den maden faciasına ilişkin rapor: "Hakkında gözaltı kararı verilmeyen materyal başmühendisi ve 3 iş sağlığı güvenliği uzmanının soruşturmaya dahil edilmesi gerekiyor"

"25 şüphelinin, kolluktaki gözaltı ve ifade işlemleri devam etmektedir"

28 Ekim 2022 18:48

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığınca Amasra'da maden ocağında meydana gelen patlamaya ilişkin haklarında gözaltı kararı verilen 25 şüpheliden aralarında Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24'ünün İlçe Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri sürüyor. Konuyla ilgili tartışmalar sürerken Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) konuya ilişkin bir gözlem raporu yayımladı.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), konuya ilişkin yayımladığı raporda, "İlk andan itibaren sorumluların cezalandırılması için Soma’da, Ermenek’te, Hendek’te, Çorlu’da edindiğimiz adalet mücadelesi deneyimimizle katliamın yaşandığı bölgedeyiz. İlk günden itibaren dilekçelerimizle ve sahadaki aktif katılımımızla soruşturmanın etkin şekilde yürütülmesi ve gerçek sorumluların tespiti için mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz" ifadeleri kullanıldı. 

Yayımlanan raporda, hakkında gözaltı kararı verilmeyen materyal başmühendisi ve 3 iş sağlığı güvenliği uzmanının da soruşturmaya dahil edilmesi gerektiği belirtildi.

ÇHD tarafından yayımlanan raporda şu ifadelere yer verildi: 

"14.10.2022 günü Türkiye Taşkömürü Kurumu ait Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi’nde yaşanan katliamda 41 madenci hayatını kaybetmiştir. İlk andan itibaren sorumluların cezalandırılması için Soma’da, Ermenek’te, Hendek’te, Çorlu’da edindiğimiz adalet mücadelesi deneyimimizle katliamın yaşandığı bölgedeyiz. İlk günden itibaren dilekçelerimizle ve sahadaki aktif katılımımızla soruşturmanın etkin şekilde yürütülmesi ve gerçek sorumluların tespiti için mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz. 

"25 şüphelinin, kolluktaki gözaltı ve ifade işlemleri devam etmektedir"

27 Ekim 2022 tarihinde akşam saatlerinde Amasra Cumhuriyet Savcılığı, içinde müessese müdürünün de bulunduğu 25 kişi hakkında gözaltı kararı vermiş olup şüphelilerin kolluktaki gözaltı ve ifade işlemleri devam etmektedir. 

18 ve 19.10.2022 tarihinde gerçekleşen ve katılım gösterdiğimiz keşif sırasında aynı Müessesede görevli yöneticilerin ocak hakkındaki bilgisine başvurulmuştur. Müessese çalışanları tarafından patlamanın nedeninin özetle; -320 kalın damar kotunda ilerleme sağlamak için yapılan dinamit patlatması sırasında işçi hatasından kaynaklı olduğu ifade edilmiştir. Müessesede görevli mühendislerin keşfin ilerleyen aşamalarında verdikleri; havalandırma değerleri, sensör yerleri ve isimlendirmeleri konusundaki bilgilerin de gerçekle uyuşmadığı görülmüştür. Yanıltıcı bu beyanların bir kısmı keşif esnasında tarafımızca tespit edilerek tutanak altına alınması sağlanmıştır. 

"Keşif sırasında verilen bilgilerin tamamen gerçek dışı olduğu sonucuna ulaşıldı"

Ölü muayene tutanakları, tanık ve müşteki beyanları, keşif gözlemlerimiz bir arada değerlendirildiğinde keşif sırasında verilen bilgilerin tamamen gerçek dışı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Patlama sonucu hayatını kaybeden ve yaralanan işçilerin ölü muayene tutanaklarında genel beden travmasına bağlı kırıklar, künt kafa travması, yanık ve karbonmonoksit zehirlenmesi ölüm nedenleri olarak tespit edilmiştir. Tespit edilen ölüm nedenleri, tanık beyanları ve hayatını kaybedenlerin ocak içinde bulundukları yerler bir arada değerlendirildiğinde patlamanın merkezi/merkezleri ve etki alanları konusunda ön bir kestirim yapmak mümkün görünmektedir. 

Kırık ve yanık nedeniyle hayatını kaybedenlerin patlama bölgesinde ve/veya yakınında olduğu, Karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybedenlerin ise patlama sonrasında yayılan zehirli gazların etkilendiği düşünüldüğünde, keşif sırasında bilgisine başvurulan müessese yetkililerinin olay anlatımının tamamen gerçek dışı olduğu görülmektedir. -350 Tavan Damar hattında çalışan 8 işçiden 7 si hayatını kaybetmiş ve 1 işçi ağır yaralı olarak kurtarılmıştır. Bu bölgede vefat edenlerin ölüm nedenlerinin ağırlıklı olarak kırık ve yanık olduğu tespit edilmiştir. Yaralı kurtarılan 1 kişi ise tanınmayacak derecede yanık nedeniyle hastanede yoğun bakımda tedavi görmektedir. 

-350 Tavan Damar’dan itibaren -350 1. Rekup - 9. Bant - doğrultusunda hayatını kaybeden işçilerde kafatası parçalanması, kemik kırıkları ve ciddi yanıkların gözlendiği, yine aynı hat üzerindeki -300 Desandre başından alınan işçilerde de benzer şekilde kemik kırıklarının mevcut olduğu, bu kavşak bağlantısındaki -300 1. Rekup Lağım bölgesinden ve 6. Bant’tan alınan iki işçide de geniş yanıklar ve parçalı kemik kırıkları ve kopmalar olduğu görülmüştür. 

"Meydana gelen katliamın bireysel bir hatadan kaynaklandığının kabul edilmesinin mümkün olmadığını göstermektedir"

Katliamın gerçekleştiği andan itibaren gerek dosya kapsamında elde edilen belgeler, gerek sahadaki gözlemlerimiz ve diğer araştırmalarımız; meydana gelen katliamın bireysel bir hatadan kaynaklandığının kabul edilmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. Tam aksine çalışılan kömür damarlarındaki yüksek metan riski bilinmesine rağmen; 2018 yılından bu yana planlaması yapılan ana nefeslik modernizasyon projesinin sürüncemede bırakılarak gerçekleştirilmemesi, kömür tozu kaynaklı riskler bilinmesine ve uyarılmasına rağmen patlayıcı kömür tozuna dair önlem alınmaması, çalışma alanlarında taş tozu kullanılmaması, işçi sayısının yeterli seviyeye çıkartılmayıp ocak içi güvenli çalışma dinamiğinin sağlanmaması, iş güvenliği sorunlarının giderilmemesi gibi işletme gereklerine uygun olarak yapılmayan sorunlara karşı kayıtsız kalınmıştır. Bu durum TTK yetkililerince çizilmeye çalışılan tablonun aksine katliam sebebinin, sistematik altyapı eksiklikleri olduğunu, katliamın öngörülen risklere karşın tespit edilen yapısal sorunların çözülmemesi nedeniyle gerçekleşmiş olduğunu göstermektedir. 

Bu nedenlerle Amasra Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın genişletilerek en başta Türkiye Taş Kömürü İşletmesi’nin çeşitli yönetim ve karar alma mekanizmalarında görevlilerin soruşturmaya dahil edilmesi gerekir. Enerji Bakanlığı ve MAPEG (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü), Çalışma Bakanlığı yetkililerinin de çeşitli biçimlerde kusur ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bu sebeple soruşturmanın bir an önce bu yetkilileri de kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekmektedir. TTK Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Eroğlu, TTK Teftiş Kurulu Başkanı Hayrullah Çakmak, TTK Genel Müdür Yardımcısı, Ercan Gebeş, TTK Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Kiraz başta olmak üzere diğer sorumlular hakkında işlemlerin başlatılması gerekmektedir. Tarafımızdan belirtilen kişiler ve denetleme sorumluluğu tespit edilecek kişiler hakkında tutuklama tedbiri de dahil olmak üzere gerekli adli kontrol tedbirlerinin alınması talepli dilekçeler soruşturma dosyasına sunulmuştur. 

"Hakkında gözaltı kararı verilmeyen materyal başmühendisi ve 3 iş sağlığı güvenliği uzmanının soruşturmaya dahil edilmesi gerekmekte"

Özellikle keşif esnasında bilirkişi heyetine, savcılığa ve bizlere karşı; olayın muhtemel gelişimine, vücudunda kırık olan işçilerin yerlerine, ocakta bulunan sensör yerleri ve verilerine dair alenen yalan söyleyen; İşletme müdürü Selçuk Ekmekçi, Müessese müdürü Cihat Özdemir, İş Sağlığı Güvenliği Başmühendisi, Üretim Başmühendisleri, Elektro mekanik Başmühendisi, Müessese Müdür Yardımcıları konumları itibari ile delilleri karartabilecekleri ve soruşturmayı yönlendirebilecek davranışlarda bulundukları/bulunabilecekleri, olayın oluş biçiminin aydınlatılmasına engel olabilecekleri, ocakta çalışmaya devam eden işçilerin aynı zamanda tanık olmaları sebebiyle amir pozisyonlarını kullanarak tanıklar üzerinde etkide bulunabilecekleri dikkate alınarak biran önce tutuklanmaları gerekir. 

Hakkında gözaltı kararı verilmeyen materyal başmühendisi ve 3 iş sağlığı güvenliği uzmanının soruşturmaya dahil edilmesi ve gerekli tedbirlerin uygulanması gerekmektedir."