Gündem

Charlie Hebdo davası 9 Mart’a ertelendi

"O gazeteyi görünce orayı basmak, yakmak, yıkmak geldi içimden"

22 Ocak 2016 10:24

Fransız Charlie Hebdo dergisinde yayımlanan Hz. Muhammed'in tasvir edildiği belirtilen karikatürleri köşelerine taşıyan Cumhuriyet gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan'ın yargılandığı davanın üçüncü duruşması yapıldı, mahkeme heyeti duruşmayı 9 Mart’a erteledi.

Cumhuriyet’ten Canan Coşkun’un haberine göre İstanbul 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada haklarında 6 yıla kadar hapis cezası istenen Cumhuriyet gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan avukatlarıyla birlikte katıldı. 21 müşteki de duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, bin 280 şikayetçi arasında yer alan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, kızı Esra Albayrak ve damadı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ı ise avukatları temsil etti.

 

Çetinkaya: Vicdanım o çizimi koydurdu

 

Çetinkaya ifadesinde, 50 yıllık gazeteci olduğunu vurgulayarak, “50 yıllık süreç içinde demokrasiyi, özgürlükleri, düşünce ve ifade özgürlüğünü, din ve vicdan özgürlüğünü savundum. 28 Şubat sürecinde korkularından okullarının anahtarını Çevik Bir’e teslim edenlerin kim olduğunu ifade ettim. 250 davada yargılandım” dedi. Terörün nereden gelirse gelsin bir insanlık suçu olduğunu aktaran Çetinkaya, “Böyle bir suçu kabul etmiyorum. Beni tanıyan tanır. Ben mücadele etmekten korkmam” dedi. Vicdan sahibi olduğunun altını çizen Çetinkaya, “Vicdanım o çizimi koymama neden oldu. Fransa’daki teröre gözyaşı döküyordu karikatür. Lanetliyordu hepimiz gibi. Terör çünkü bir insanlık suçu. Dini yok, imanı yok. İster sağcı, ister solcu terör terördür” diye konuştu.

 

Karan: Düşünce özgürlüğüdür

 

Karan, Charlie Hebdo’daki meslektaşlarının yaşam haklarına kast edilerek canlarının alınmasını kınamanın insanlık görevi olduğunu aktardı. Meslek onuru, ahlakı, dayanışması ve inandığı değerlerin sonucu olarak karikatüre yer verdiğini kaydeden Karan, “İçinde saldırı, hakaret, cinayet ve şiddete teşvik barındırmayan herhangi bir yazı yahut çizimin yayımlanması meselesi ise düşünce ve ifade özgürlüğünün alanına girer. Hukuk sistemi seküler esaslara dayalı bir ülkede aksi düşünülemez” dedi. Karan öte yandan Ekim 2015’te Viyana’da katıldığı Avrupa Basın Konseyleri toplantısında Avusturya Müslüman Girişimi Başkanı Tarafa Baghajati’nin söz konusu çizime yönelik Avrupa ve Batı’da İslamofobi ile mücadelede bayrak yapılması gerektiğini söylediğini aktardı. Çetinkaya ve Karan’ın avukatı Bülent Utku da, öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in yargılandığı Türklüğe hakaret davasında mahkemenin suçtan zarar görmeyenlerin davaya katılma talebini kabul ettiğini anımsatarak, “Yargıtay 9. Ceza Dairesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu yalnızca Türk olmanın doğrudan zarar görme koşulunu yerine getirmeye yeterli olmadığı gerekçesiyle müdahillikleri reddetti. Müslüman niteliği taşımak davaya katılmayı gerektirmez” diye konuştu.

 

 

“Cumhuriyet’in adı alınsın”

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak ile damadı Berat Albayrak’ın avukatı Hatice Özay söz alarak, Erdoğan’ın diğer avukatı Ahmet Özel adına da katılma talebinde bulunduğunu belirtti. Hasan Medineli isminde bir şikayetçi de “Cumhuriyet” isminin yalnızca devlet kurumları tarafından kullanılabileceğini öne sürerek, “Bu ismin bu gazeteden alınmasını talep ediyorum” dedi. Mehmet Mert isimli şikayetçi ise, alenen tahrik edildiğini kaydederek, “Biz cahili toplumları islama davet ederiz. Kendilerini islama davet ediyoruz” dedi. Bu sırada mahkeme hakimi Abdurrahman Orkun Dağ araya girerek, bu şekilde dikte edici konuşamayacağını anımsattı. Şikayetçi Ali Mazhar Gür de, IŞİD’in islami bir örgüt olmadığını aktararak, “Biz her dönem teröre karşı çıktık. O gazeteyi görünce gazeteyi basmak, yakmak, yıkmak geldi içimden. Ancak yapmadık” dedi. Müdahil avukatları da karikatürün tahrik edici olup olmadığı ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan bilirkişi raporu alınmasını talep etti. 

İlgili Haberler