Gündem

Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Dr. Bozoğlu açıkladı: Türkiye, AB’nin çöplüğü oldu; bakanlıklar topu birbirine atıyor

"Ülkeye giren atık gömülüyor mu, dereye denize mi atılıyor soru işaretleri var"

20 Nisan 2020 07:47

Avrupa Birliği'nin (AB) raporlarına göre geçen yıl Türkiye'ye 11 milyon 500 bin ton atık geldi. Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, “Ülkemiz, AB'nin çöplüğü oluyor” uyarısında bulundu. Denetimin olmadığını ve Türkiye’ye kaçak, dönüşüm oranı düşük atıkların sokulduğunu ifade eden Bozoğlu, "Bakanlıkların bu konuda verecek cevapları olmuyor” dedi.
 
Sözcü'den Saygı Öztürk'ün haberine göre Bozoğlu, “Oda olarak ticaret bakanlığına ve çevre bakanlığına bilgi edinme kapsamında yazı gönderdik. Hangi gümrük kapsında, hangi atıkların geldiğini, nasıl denetlendiğini, nereye gittiğini sorduk. İki bakanlık da sorumuza cevap vermek yerine topu birbirine atıyor” dedi.

Atığın günümüzde bir hammadde olduğunu, geri dönüşüm sektörü sayesinde atıklardan ürün elde edildiğini, ülkemizde de bu sektörün hızla geliştiğini kaydeden Oda Genel Başkanı Baran Bozoğlu, sektörün gelişmesi, tesis sayısının artması ile birlikte evlerde, iş yerlerinde ayrı toplanmış atıklara ihtiyaç olduğunu söyledi. Bozoğlu, “Ambalaj atıkları ile organik atıklar ayrı toplanmalı. Eğer birlikte karışık toplanırsa bu kullanılabilir ambalajlar kirleniyor ve geri dönüşüme uğrayamıyor” uyarısında bulundu.

İlçe ve büyükşehir belediyelerinin ev ve iş yerlerinden atıkları  çöplerle karıştırdığını, bu durumda sokak atık toplayıcılarının devreye girdiğini, atığı kaynağında ayrı toplama oranının yüzde 1 civarında olduğunu ifade eden Baran Bozoğlu, şunları kaydetti:

"Belediyeler ilgisiz, sorumluluklarını yerine getirmiyorlar"

“İşte ithal atık mevzusu da burada bir gerekçe olarak ortaya çıkıyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı atıkların ayrı toplanması ve ekonomiye kazandırılması için gerekli mevzuat düzenlemelerini tam olarak yerine getiremedi. Denetimi de henüz oturtmadı. Belediyeler ilgisiz. Sorumluluklarını yerine getirmiyorlar. Bu durumda hammaddeye ihtiyaç duyan geri dönüşüm sektörü kendi ülkemizdeki atığı bertaraf etmek yerine yurt dışından gelen atığa muhtaç kalıyor.

Özellikle kağıt ve plastik sektörü bu ihtiyacı dile getiriyor. Dolayısıyla belediyeler, bakanlık görevini tam yerine getirmediğinden kendi çöpümüzden yararlanamıyor yabancıların çöpüne ihtiyaç duyuyoruz.”

"Ülkeye giren atık gömülüyor mu, dereye denize mi atılıyor soru işaretleri var"

Türkiye'ye kaçak çöp ve atıklar sokulduğuna ilişkin örnekler bulunduğunu ifade eden Bozoğlu, “Kontrolsüzlük ve şeffaf olmayan süreç nedeniyle AB'den gelen atıkların ne kadar geri dönüştürülebilir ne kadar geri dönüştürülemez olduğunu tespit etmek çok güç.

Atık ülkeye girdikten sonra gideceği tesise gerçekten gidiyor mu yoksa gömülüyor mu, dereye denize mi atılıyor soru işaretleri var. Çünkü bunu net bir şekilde kontrol edilen bir izleme mekanizması yok. Yani ülkemiz AB nin çöplüğü oluyor” dedi.

"Asıl mesele denetimsizlik ve şeffaflıktan uzak bir süreç"

Yüzde 20 oranında bile geri dönüşüme uğratılamayan atıklar geldiğine de dikkat çeken Oda Başkanı Baran Bozoğlu, dönüştürülemeyen atıkların topraklarımızı, suyumuzu kirlettiğini, depolama sahalarımızı doldurduğunu, tehlikeli atıkların da ülkemize sokulduğunu öne sürdü. Bozoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Konu ile ilgili iki bakanlık da sorumuza cevap veremedi ve topu birbirine attı. Açıkçası kendilerinde de ciddi bir veri yok. Asıl mesele denetimsizlik ve şeffaflıktan uzak bir süreç. AB'den gelen basın bizlerle röportaj yapıyor ve neden bu kadar atığın bize geldiğini soruyorlar. Ben de, kendi hükümetlerine sormalarını söylüyorum. Yani bu konuda 'yeşil' AB ülkeleri de samimiyetsiz.”

"Denetim dokümanları halka açık olmalı"

Bozoğlu, “İthal geri dönüştürülebilir atıklara karşı olmak günümüzde belki doğru olmayabilir. Ama kendi atığını toplayıp yönetemeyen bir ülke başka ülkelerin çöpüne göz dikmemeli. Kendi değerli malzememiz çöpe giderken neden başka ülkenin atığına muhtaç kalalım. Bakanlıklar hangi atık nereden nereye geliyor, nerede geri dönüşüme uğrayıp ne kadarı çöpe gidiyor bunu şeffaf bir şekilde paylaşabilmeli. Denetim dokümanları halka açık olmalı. Bu denetimler en nihayetin halk için yapılıyor” dedi.