Ekonomi

CEO'lar ekonomi için ne düşünüyor?

Önde gelen şirketlerinin CEO’ları dünya ekonomisi için daha olumlu düşünürken Türkiye için karamsar bir tablo çizdi.

19 Ekim 2009 03:00

T24- Önde gelen şirketlerinin CEO’ları dünya ekonomisi için daha olumlu düşünürken Türkiye için karamsar bir tablo çizdi. CEO’lara göre, ekonomideki daralma bu sene yüzde 4,7 olurken gelecek sene de ancak yüzde 2.6 civarında bir büyüme görülecek. Dolar kurunun 2009’da 1.539, 2010’da 1.627 olacağı beklentisindeki  CEO’lar, enflasyon oranını da 2009 için yüzde 5.9, 2010 için yüzde 6.5 tahmin ediyor.


TÜSİAD’ın temmuz ve ağustos aylarında da yaptığı CEO anketinin eylül ayı sonuçları açıklandı. Ankete göre, genel ekonomik durumun daha iyi olduğunu düşünen CEO’ların oranı temmuzda yüzde 44 iken ağustosta yüzde 33’e eylülde ise yüzde 20’ye geriledi. Yatırım ortamının elverişliliğin gösteren değerlendirmeler de ağustos ayına göre daha olumsuz oldu.

TÜSİAD’ın eylül ayı CEO’lar anketinden elde edilen sonuçlar şöyle:



Genel Ekonomik Beklentiler

TÜSİAD CEO Anketi’nin Ağustos ayı yanıtları Temmuz ayına göre sınırlı da olsa bir bozulmaya işaret etmektedir. İçinde bulunduğumuz ayda geçen aya göre genel ekonomik durumun daha iyi olduğunu düşünen üyelerin oranı Temmuz ayında %44 iken, Ağustos ayında bu oran %33’e, Eylül ayında ise %20’ye inmiştir. Üyelerin %72’si genel ekonomik durumun Ağustos ayıyla aynı olduğunu düşünmektedir. Daha olumlu ve daha olumsuz arasındaki denge değer, Temmuz ayındaki 44 puan seviyesinden Ağustos ayı için 33 puana, Eylül ayı için ise 12 puana gerilemiş ve böylece 50 puanlık eşik değerin epey altında kalmıştır. Endeks değeri gelecek üç aylık dönem için 36 puana inerken 2010’da ise 64 puana gerilemiştir.

Dünya Ekonomisine İlişkin Beklentiler

İçinde bulunduğumuz aya ilişkin dünya ekonomisi ile ilgili beklentiler, Türkiye ekonomisine göre daha olumludur. Dünya ekonomisindeki gidişatın gelecek üç aylık dönemde, 2010 ve 2011 yıllarında giderek daha olumlu olacağı beklentisi görülmektedir.



AB Ekonomisine İlişkin Beklentiler

Eylül ayında AB ekonomilerine ilişkin beklentiler bir ay önceye göre iyileşmiştir. AB ekonomisinde 2010 yılı için beklenen iyileşme dünya ekonomisine göre daha kuvvetlidir.

Türkiye/Dünya/AB/Bölge Ekonomilerine İlişkin Beklentiler

İçinde bulunduğumuz aya ve önümüzdeki aya ilişkin dünya ekonomisi ile ilgili beklentiler, Türkiye ekonomisine göre daha olumludur. Ancak, orta vadede Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerin dünya ekonomisinden daha iyi olduğu dikkati çekmektedir. 2010 yılına ilişkin en olumlu beklentinin AB ülkeleri için olduğu görülmektedir. Bölge ekonomilerine ilişkin beklentilerin Ağustos ayında olduğu gibi Eylül ayında da gerilediği göze çarpmaktadır.




Ülke Dışında Yapılacak Doğrudan Yatırım Beklentileri

Anketi yanıtlayanların çoğunluğu, ülke dışında yapılacak yatırımların gelecek üç ayda aynı kalacağını düşünürken beklentilerin 2010 yılı için iyileştiği görülmektedir.

Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ile İlgili Beklentiler

Türkiye’ye gelecek yabancı sermaye yatırımlarında Temmuz ayında hakim olan aşırı olumsuz tablonun Ağustos ayından sonra Eylül ayında da düzelmekte olduğu görülmektedir. Türkiye’ye gelecek yabancı sermaye yatırımlarında gelecek üç ayda aynı seviyeyi koruyacağını bekleyen üyelerin oranı %72 iken, daha olumsuz olacağını düşünen üyelerin oranı% 16’ya gerilemiştir. Gelecek sene artacağını bekleyenlerin oranı %72’dir.

Yurtdışından Krediye Erişim İmkanları İçin Beklentiler

Krediye erişim imkanlarında yurtdışında ve yurtiçinde gelecek üç ay için bir değişim öngörülmemektedir. Ancak 2010 yılında yurtdışından krediye erişim imkanlarında iyileşme beklenmektedir. Yine de olumlu bekleyişlerin Ağustos ayına göre gerilemiş olduğu dikkati çekmektedir.




Yurtiçinden Krediye Erişim İmkanları İçin Beklentiler

Ağustos ayıyla karşılaştırıldığında, özellikle yurtiçi krediye erişim imkanlarındaki olumlu beklentilerin zayıflamış olduğu dikkati çekmektedir. Yine de 2010 yılında yurtiçinden krediye erişim imkanlarında iyileşme beklenmektedir.

Geçmiş 12 Ay’a Oranla Yatırım Ortamının Elverişliliği

Yatırım ortamına ilişkin değerlendirmeler de Ağustos ayına kıyasla daha olumsuz olmuş ve 24 ile normal durumu gösteren 50 seviyesinin oldukça altına inmiştir.




Türkiye’deki Yatırım Ortamının En Önemli Üç Sorunu

Türkiye’de yatırım ortamının önündeki en önemli sorunlar arasında ilk sırada kayıtdışı ekonomi gelmektedir. Diğer önemli sorunlar ise sırasıyla, hukuki altyapıdaki eksiklikler, siyasi belirsizlikler ve vergi politikası olarak çıkmaktadır.

Üyelerimizin Tahminleri

Türkiye ekonomisinin nabzını elinde tutan üyelerimizin ekonomik beklentilerinin geçen aya göre bozulmasıyla birlikte, ekonomik tahminlerin de bozulmakta olduğu görülmektedir. Ekonomideki daralma hızının bu sene %4,7olurken gelecek sene de ancak %2.6 civarında bir büyüme görüleceği beklenmektedir. Temmuz ayı ve Ağustos ayı sonuçları ile karşılaştırıldığında, Eylül ayında döviz kurları ve faiz oranlarına ilişkin tahminlerde bir miktar iyileşme görülürken enflasyon tahmininin hafifçe yükseldiği dikkati çekmektedir. Bu sene için enflasyon beklentisi %5.9, gelecek sene için ise %6.5’tir. Dolar kurunun 2009 yılında 1,539, 2010 sonunda ise 1,627 olacağı tahmin edilmektedir. Hazine Bonosu Gösterge Bileşik Faizlerinin ise bu sene sonunda 9, 2010 sonunda ise 9,9 olacağı beklenmektedir

2010 Yılı İçin Sürdürülebilir Büyüme Açısından En Öncelikli
3 Risk Alanı Toplulaştırılmış Sonuçlar

Büyümenin önündeki başlıca risk alanlarına bakıldığında, siyasi istikrar, işsizlikte artış ve bütçe disiplinin bozulması tekil sorun alanları olarak dikkati çekmektedir. Toplulaştırılmış sonuçlara göre ilk sıraya konjonktürden kaynaklanan talep düşüklüğü, küresel ekonomide ikinci bir kriz yaşanması gibi riskler yerleşmektedir. Bunları, makroekonomik istikrardan kaynaklanan riskler takip etmektedir. Üçüncü grupta ise siyasi istikrarla ilintili riskler dikkatli çekmektedir.

Ayın Sorusu : ORTA VADELİ PROGRAM

Anket her ay gündeme göre değişecek özel bir soruyu da içermektedir. 2009 Eylül Anketi’nin özel sorusu Orta Vadeli Program olmuştur. Üyelerin %12’si açıklanmış olan Orta Vadeli Programı yeterli bulurken, %38’i yeterli bulmamış, %50’si ise OVP’nin IMF anlaşması ile desteklenmesi gerektiğini düşünmektedir. Üyelerin %81’i OVP’nin bütçe hedeflerinin gerçekleştirilmesi için ilave dış kaynak gerekeceği düşüncesindedir.