Gündem

Cengiz Çandar: Onu bunu azarlama; önce dinle, sonra düşün

Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın dünyaca ünlü Amerikalı yazar Paul Auster ile kıraathane ağzıyla polemiğe tutuşması olabilirdi.

04 Şubat 2012 02:00



Cengiz Çandar
(Radikal - 4 Şubat 2012)



Onu bunu azarlama; önce dinle, sonra düşün


Aklıma en son gelecek şeylerden biri, uluslararası siyasetin önemli şahsiyetlerinden biri haline gelmiş olan Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın dünyaca ünlü Amerikalı yazar Paul Auster ile kıraathane ağzıyla polemiğe tutuşması olabilirdi.


“Türkiye’yi antidemokratik bulduğu için gelmiyormuş. Hapiste yatan gazeteciler yüzünden gelmiyorum. Çin’e de gitmiyorum. Aman! Biz sana çok muhtacız. Gelsen ne olur, gelmesen ne olur. Türkiye irtifa mı kaybeder?.. Bu yazar en son 2010’da İsrail’e gitmiş. Güya İsrail, demokratik, laik, insan hak ve hürriyetlerinin sınırsız olduğu bir ülke. Sen ne cahil adamsın yav. İsrail tam bir din devleti...”


Dil ve üslup bir yana, Başbakan’ın söyledikleri olgusal olarak doğru da değil. Bir kere Paul Auster her şey olabilir ama herhalde ‘cahil’ sıfatı onun üzerine oturmaz. Paul Auster’ın ‘cehaleti’ne örnek olarak gösterilen İsrail’in ‘tam bir din devleti’ olduğu değerlendirmesi yanlış. İsrail bir ‘Yahudi ulus-devleti’dir ama ‘din devleti’ değildir.


İsrail’in kuruluşuyla, kurucu kadrolarıyla, kurucu ideolojisiyle ilgili en ufak bir fikri olanlar, İsrail’in ‘tam bir din devleti’ olmadığını bilirler.


Böyle bir üslup ile ve yanlış bilgilerle konuşarak Paul Auster’ı ‘azarlayan’ bir Başbakan, uluslararası algıda sorduğu sorunun cevabını da üretmiş olur; evet, Türkiye irtifa kaybeder.
Paul Auster altta kalmadı. Onun cevabı edepli bir dille oldu. Uluslararası Yazarlar Birliği’nin (PEN) Türkiye’deki gelişmeleri yakından izlediğini ve bu arada KCK dalgalarından birinde tutuklanan ve KCK ile ilgisiz olduğuna Türkiye’de sözü geçer, aklını yitirmemiş herkesin kefil olacağı yayıncı Ragıp Zarakolu’nun ismini verdi. PEN ve Avrupa’da bugüne dek Türkiye’yi kollamış İsveçli Yeşiller’in de aralarında bulunduğu siyasi çevreler, Ragıp Zarakolu’nun Nobel Barış Ödülü adaylığı için başvuru girişimindeler.


Tayyip Erdoğan döneminde Türkiye ‘kamu diplomasisi’ne önem verdi. Son gelişmeler, ‘kamu diplomasisi’ bakımından tam ters sonuçlar verecek nitelikte. Bir Nobel Barış Ödülü adayı, kamu vicdanının ikna olmadığı gerekçelerle hapiste. Türkiye’nin Başbakanı dünyaca ünlü yazar Paul Auster ile polemikte eşleşiyor. Ve, bu Türkiye, AİHM’de ‘Avrupa mahkûmiyet rekortmeni’.