Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt, Muğla’da; "Biz seçim kaybetmedik, biz kazanamadık. Kaybetmenin ne olduğunu, Allah nasip ederse kaybetmek nasıl oluyormuş 31 Mart’ta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dalaman başta olmak üzere bütün Türkiye’de AKP’lilere göstereceğiz” dedi.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl ilkini düzenlediği Dalaman Kitap Günleri’nin açılışına katıldı. Enginyurt, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu ülkede biz seçime girerken sağcılık, solculuk diye girmedik. Senin partin benim partimi döver diye girmedik. Kemal Kılıçdaroğlu’nun birleşe birleşe kazanacağız diye kurduğu Halil İbrahim Sofrası’nda kazanmak için bir araya geldik. Ama karşımızda öyle bir güç var ki bu güç hala devam ediyor. 16 tane bakanını istifa ettirmedi, devletin bakanlıktaki bütün imkanlarını kullandılar. Şu anda da kullanıyorlar. Bütün bakanlar Anadolu’yu geziyor, bakanlık yapmayan ne kadar adam varsa şu an illeri geziyorlar. Büyükşehirleri almak için Recep Tayyip Erdoğan’a hizmet edip kabullerini gösterebilmek, şükranlarını kabul ettirebilmek için Anadolu’da geziyorlar. Bakanlık yaptıkları yok. Zaten bakan da değiller. Sadece sarayın emir eri bunlar. Saraya hizmet ediyorlar. Başka özellikleri yok.
"Biz kazandık, birbirimizi kazandık"
Biz kendi içimizde kavga vermekle uğraşıyoruz, değişim, dönüşüm. 3 tane CHP vekili burada, 126 tane de Meclis’te var, 129. 3 de Demokrat Parti vekiliyiz, 132. Ne yapalım biliyor musunuz, kongrenizi yapın, kongrenizde istediğinizi seçin, Deli Dumrul misali, motorlu taşıtlar vergisini iki kez alan bu iktidara ve emekliyi 7 bin 500 liraya mahkum eden bu iktidara karşı, Çankaya’dan Kızılay’a kadar 132 milletvekili hep birlikte yürüyelim. Bakalım saraydaki ne yapacak. Millet bizden muhalefet bekliyor. Biz seçim kaybetmedik, biz kazanamadık. Kaybetmenin ne olduğunu, Allah nasip ederse 31 Mart’ta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dalaman başta olmak üzere bütün Türkiye’de AKP’lilere göstereceğiz, kaybetmek nasıl oluyormuş. Biz kazandık, birbirimizi kazandık. Kemal Kılıçdaroğlu, hani aranızda da vardır, ‘Değişsin, bıraksın’ diyenler. Çünkü CHP olarak birbirinizi yemekten başka bir özelliğiniz yok en iyisi birbirinizi yiyin. Arada tüzük kurultayı yaparsınız arada yeşil, sarı kurultay, yıllardır böyle gittiniz. Kemal Kılıçdaroğlu diye bir insan çıkmış, ülkücü ile devrimciyi, Kürtçü ile Türkçüyü, Alevi ile Sünni’yi, dine inananla dindar olmayanı, zengin ile fakiri Halil İbrahim sofrasında 50 yıl sonra buluşturmuş, ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ demiş ve hakikaten bu ülke barışı, kardeşliği, sevgiyi yakalanmış ama biz siyaset uğruna ortalığı yakıyoruz.
"Emeklinin 7 bin 500 lira ile nasıl geçinecek bunu konuşsak ya"
Recep Tayyip Erdoğan’ı sevindirecek, güldüreceğiz ya kendi içimizde yapacağımız bir kongreyi, tartışmayı televizyon ekranlarına taşıdık. Hangi kanala kim çıkarsa çıksın, ‘CHP ne olacak, CHP’nin tartışmaları ne olacak’ bırakın kardeşim, gençler ne olacak, iş bulamayan çocuklar ne olacak, Recep Tayyip Erdoğan ‘Mülakatı kaldıracağım’ dedi hala torpille işe adam alınıyor bu gençlerin hakkı ne olacak bunları konuşsak ya. Emeklinin 7 bin 500 lira ile nasıl geçinecek bunu konuşsak ya. Staj ve çıraklık mağduru olan insanlar var, verilen sözler yerine getirilmedi bunları anlatsak ya. Bir günden 17 yıl sonra emekli olmak zorunda kalan milyonlarca kardeşimiz var bunların derdini konuşsak ya. Denklik sınavı sayılmayan 110 bin tane bu memleketin çocuğu üniversitelere alınmazken Suriyeliler Afganlılar tek bir Türkçe bilmeden üniversiteye alınıyor bunu konuşsak ya.
"FETÖ’cü ne kadar varsa devlet dairelerine doldurdu"
Bu memlekette milyonlarca insan bırakın tatil yapmayı çocuğuna ekmek götüremiyor, bunu konuşsak ya. Limon üreticisi, buğday üreticisi, fındık üreticisi, mısır üreticisi iflas ediyor. Çünkü mazot 38 lira oldu, bunu konuşsak ya. Yok Recep Tayyip Erdoğan ve yandaş kanalları buna müsaade etmiyor. Geçen akşam birisi Çeşme’de bağırıyor oradan, ‘Kemal Kılıçdaroğlu istifa etsin’ demeyecek miyiz diye. Diyeceksin elbet dedim ama yüreğin yetiyorsa ‘Erdoğan istifa’ diye bağır da görelim seni dedim. Niye Erdoğan’ın istifasını istemiyoruz. Her sözü yalan, her yaptığı iş devlet, millet aleyhine ve iftiradan başka bir şey yapmıyor. Bizi sürekli PKK’lı diye suçladı, ‘FETÖ’cü dedi. Şimdi FETÖ’cü ne kadar varsa devlet dairelerine doldurdu, bakan yaptı, bakan yardımcısı yaptı. Hala seçim bitti, 96 gün oldu seçimi kazandığının farkında değil galiba hala seçim çalışması yapıyor, yerel seçimlere hazırlık yapıyor. Sürekli bize PKK’lı demeye devam ediyor.
"Yeşil Sol Parti’den kastı PKK ise PKK’yı Meclis’e sokan adamın adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır"
Dalaman’daki sağ düşünceli milliyetçi arkadaşlarım ‘Ya PKK’lı Meclis’e girmesin diye biz oyu mecburen vermedik’ dedi. Pekala PKK Meclis’e nasıl girecekti, HDP ve Yeşil Sol Parti Meclis’e girerse HDP, PKK Meclis’e girmiş olacak. Yeşil Sol Parti Meclis’e girmedi mi girdi. Kim soktu, eğer Yeşil Sol Parti’den kastı PKK ise PKK’yı Meclis’e sokan adamın adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye çekmeseydi bugün Meclis’te HDP yoktu. Hem kendi oynuyor hem kendi çalışıyor, biz de kenardan seyrediyoruz.
Biz Atatürkçü olmaktan, Türk milliyetçisi olmaktan hiç gocunmadık ama biz Kürdü de başımızın üstünde kardeşimiz bildik. Allah o Kürtlerden razı olsun ki bu seçimde Kemal Kılıçdaroğlu’na yüzde 70’in üstünde destek verdiler. Ama sizin aranızda öyle CHP’liler var ki ‘Kemal Bey niye kazanamadı’ diyor. Nasıl kazansın, belediye başkanlığında yüzde 52 almışsın, Cumhurbaşkanlığı seçiminde senin ilçende senin ilinde Recep Tayyip Erdoğan yüzde 62 almış, sen adam olsan önce aynaya döner kendine bakardın. Dalaman’dan bir kere daha haykırıyoruz, biz biriyle beraberiz doğrudur. Birlikte olduğumuz kişi sarı saçlı, mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk’tür.”
