Dursun Arpalı ve avukatları Turgut Kazan, Ankara Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı Enver Arpalı'nın cezaevinde intihar etmesine sebebiyet vermekle suçladı. Kardeş Arpalı, suçlamaları gururuna yediremediği için intihar eden Genel Sekreter Enver Arpalı'nın yargılandığı Van 100. Yıl Üniversitesi'ne yönelik soruşturmanın savcısı Sarıkaya hakkında “Bunun baktığı bütün davalar irdelenmeli. Bu şahıs, ağabeyimin katilidir" dedi. "Hüseyin Çelik ve dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek de işin içindeydi" diyen Arpalı ailesinin avukatı Kazan, 'Arpalı'nın kendisine atılan iftira karşısında ezildiğini' anlattı. Arpalı’ya cezaevinde iki tane çamaşır ipi verildiğini söyleyen Kazan, Arpalı’nın bu iplerle kendisini astığını kaydetti.
Avukat Turgut Kazan, darbe girişimi kapsamında devam eden 'FETÖ' soruşturmasında tanık olarak ifade veren Savcı Sarıkaya hakkında "İfadesinde bu örgütsel ilişkisini sürdürüyor ve örgütün Pensilvanya’nın kendisi ile birlikte örgüt üyesi olarak görev yaptığı kişileri saklıyor" dedi.
"Halen içimizde yanan bir ateştir bu"
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, Enver Arpalı’nın kardeşi mimar Dursun Arpalı, Sarıkaya’nın gerçek yüzünü ortaya çıkarması gerektiğini belirterek, “Bunun baktığı bütün davalar irdelenmeli. Bu şahıs, ağabeyimin katilidir” dedi. Ağabeyinin “yerim sabittir” demesine karşın bir türlü tahliye edilmediğini, adliyeye kelepçeli gelmek istemediği için intihar ettiğini belirten Dursun Arpalı, “Tahliye dilekçesinde, psikolojim tamamen bozuldu. Kalp ilaçları alıyorum, tansiyon hastasıyım. Sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Tahliye edin beni dedi. Okumadan hayır dediler. Bu işin arkasını bırakmayacağız. 11 sene geçti. Halen içimizde yanan bir ateştir bu. Kolay iş değil” diye konuştu.
"Çiçek de bedel ödemeli"
Dönemin Adalet Bakanı Çiçek’i suçlayan Dursun Arpalı, “Zamanın Adalet Bakanı dahil tüm sorumlular bunun bedelini ödemeli. Var mı böyle bir şey? Biz adalet adalet dedik. Pensilvanya’nın talimatıyla yapılan bir adalet adalet mi olur? O zaman sesiniz çıkmadı. Olmayan bir adalete güvendik. Buradaki herkes suçludur” dedi.
"Çiçek ve Çelik de işin içindeydi"
Enver Arpalı’nın ailesinin avukatı Turgut Kazan, savcı Sarıkaya’nın ifadesini değerlendirdi. Bunların itiraf olmadığını, zaten Sarıkaya’nın ne olduğunun belli olduğunu söyleyen Kazan, “İfadesinde bu örgütsel ilişkisini sürdürüyor ve örgütün Pensilvanya’nın kendisi ile birlikte örgüt üyesi olarak görev yaptığı kişileri saklıyor. Sadece tutuklanmış bir kişinin adını veriyor. Oysa orada müthiş bir ekip vardı” dedi. 100. Yıl Üniversitesi soruşturmasının Fetullah Gülen suç örgütünün ilk eylemi olduğunu belirten Kazan, şunları anlattı: "O eylemin hazırlayıcıları içerisinde AKP’nin ileri geleni sayılabilecek Hüseyin Çelik ve dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek de vardı. Adalet Bakanı olarak hazırladığı kararname taslağı ile Ferhat Sarıkaya’yı oraya atadılar. 100. Yıl Üniversitesi Saidi Nursi Üniversitesi olarak planlandı. Erdoğan Teziç başkanlığındaki YÖK, üniversitede Fethullahçı yapılanmayı dağıtmak için Yücel Aşkın ve bir ekibi oraya atadı. Hüseyin Çelik o yerel seçimde belediyeyi bize verin üniversiteyi halledeceğiz diye konuşmalar yaptı. Onlar da belediyeyi AKP’ye verdiler. Ve böylece düğmeye basıldı.”
"Çamaşır ipi verdiler"
Genel Sekreter Enver Arpalı’nın muhafazakar biri olduğuna dikkati çeken Turgut Kazan, kendisine atılan iftira karşısında ezildi ve cezaevinde kendisiyle görüşmeye gelen imama “İntihar Müslümanlıkta günah mıdır” diye sorduğunu anlattı. Hatta Arpalı’ya cezaevinde iki tane çamaşır ipi verildiğini söyleyen Kazan, Arpalı’nın bununla kendisini astığını kaydetti.
"Zavallı bir adam"
Ferhat Sarıkaya’nın 'zavallı bir adam' olduğunu söyleyen Kazan, şöyle devam etti:
"Bu iddianame falan yazamaz. İki cümleyi yan yana getiremez. Cemil Çiçek’e Meclis Başkanı’yken sordum. Siz o iddianamelerin nerede yazıldığını biliyor musunuz diye. Bilmez olur muyum dedi, hepsi Ankara’da yazılıyor, flaş bellekle gidiyor dedi. Bütün bunların hepsi AKP cemaat ortaklığı içinde yapıldı."
Van 100. Yıl Üniversitesi’ne yönelik operasyon, cemaatin ilk operasyonuydu. Dönemin Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın talimatıyla yolsuzluk adı altında yapılan operasyonda, Rektör Yücel Aşkın, Genel Sekreter Enver Arpalı tutuklandı. 11 Temmuz 2005’te tutuklanan Enver Arpalı, hakkındaki suçlamaları onuruna yediremedi ve 13 Kasım 2005’te cezaevinde kendisini asarak intihar etti. Cezaevinde bunu duyan Yücel Aşkın da kalp krizi geçirdi. Savcı Sarıkaya ise geriye kalan 10 kişi hakkında dava açtı. Van’da yapılan yargılama sonucunda tüm sanıklar beraat etti.