Gündem

CEM UZAN'DAN BİLİRKİŞİLERE SUÇ DUYURUSU İSTANBUL (A.A)

07 Temmuz 2010 18:27

-CEM UZAN'DAN BİLİRKİŞİLERE SUÇ DUYURUSU İSTANBUL (A.A) - 07.07.2010 - Cem Uzan, kendisi ile annesi Melahat Uzan ve kız kardeşi Ayşegül Uzan'ın da aralarında bulunduğu 18 sanığın yargılandığı dava kapsamında rapor hazırlayan bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Uzan'ın avukatları Şaylan Çığgın ve Mehmet Ferhan Ünalan, dava ile ilgili bilirkişi raporu hazırlayarak İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Oğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökcen, emekli banka müfettişi Sabahi Yulukar ve emekli başmurakıp Mehmet Lütfi Toker hakkında, ''Gerçeğe aykırı bilirkişilik'' yaptıkları ve ''Görevi kötüye kullandıkları'' gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 10 sayfadan oluşan dilekçeyi sundu. Dilekçede, mahkemenin verdiği ara karar gereğince rapor düzenleyen bilirkişilerin düzenledikleri raporda, görevlerinin gereklerine aykırı hareket ettikleri ve gerçeğe aykırı mütalaada bulunarak suç işledikleri iddia edilerek, ''Bilirkişiler, objektifliklerini yitirerek, kendilerinden bu yönde talep bulunulmamış olmasına rağmen, ayrıca yasa gereği görüş bildirme imkanları da olmayan konularda görüş bildirmek suretiyle yasaya aykırı bir davranış sergilemişlerdir'' denildi. Raporda, Cem Uzan'ın ''yönetimde fiilen etkin menfaat sağlayan kişi'' olarak belirtildiği ifade edilen dilekçede, Uzan'ın 1994 yılından itibaren İmar Bankasının yönetiminde, denetiminde ve başka bir biriminde görev almadığı, hakim hissedarlığı iddiasının da gerçek dışı olduğu ileri sürüldü. Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: ''Suç oluşturduğu iddia edilen kredi kartı ödemelerinin 22 Eylül 1994 - 10 Mart 1999 tarihleri arasında yapıldığı ve dolayısıyla da suç var ise söz konusu tarihler arasında oluştuğu, bilirkişi raporunda ayrıntılı açıklanan banka zimmeti konusu ve bununla ilgili kanuni düzenlemeler bilirkişilerce çok iyi bilindiği halde yine de müvekkilin, banka zimmeti suçunu işlediğinin iddia edilmesi mahkemeyi yanıltmaya yöneliktir. 38 sayfalık raporun hiçbir yerinde müvekkilin şahsi vergi borçlarının ödenmesini ne şekilde ve nasıl gerçekleştirdiği konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş, iddia edilen eylemlerin somut delilleri ortaya konulamamıştır. Rapordaki değerlendirmelerden, bilirkişilerin, bilerek ve isteyerek gerçeğe aykırı rapor hazırladıkları, yani atılı suçların manevi unsurunun da olayda gerçekleştiği anlaşılmaktadır.''