AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Cumhuriyet yürüyüşünde çıkan olaylardan CHP’yi sorumlu tuttu. Yaşanan olayları “anarşi” diye nitelendiren Çelik, “Atatürk'ün partisi marjinal grupların vagonu oldu” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Birinci Meclis önünde düzenlenen olaylı Cumhuriyet yürüyüşünü Kanal 24'te canlı yayında değerlendirdi.
Çelik, özetle şunları söyledi:
“Türkiye'nin bürokratik cumhuriyetten demokratik cumhuriyete geçişini hazmedemeyenler seslerini yükseltiyorlar. Esas kaygılı dedikleriniz bunlardır. Bakın, CHP İstanbul İl Başkanı tören alanındaki askerlere diyor ki 'Sizin korumanız gereken cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz'. Allah aşkına, asker cumhuriyeti nasıl korur? Cumhuriyet cumhura aittir. Türkiye'de cumhuriyetten vazgeçip geriye gitme gibi bir şey söz konusu değil.
Paslı çivileri söktüğünüz zaman gacur gucur ses çıkar. Bu çıkan gacur gucur seslerin esas sebebi budur. Türkiye normalleşiyor, demokratikleşiyor ve bu kitle bugünkü iktidarı iktidara getiren halk çoğunluğunu kiracı, sığıntı, göçmen gibi kabul eden bir zihniyet var.
CHP'nin Cumhuriyet mitinglerinden ders çıkarmadığı anlaşılıyor dedim. Meşru zeminlerde siyaset yapamayınca böyle marjinal gruplara sığınarak, onlara selam çakarak bir şey yaptığını zannediyor. Bu, Atatürk'ün partisine yakışıyor mu? Atatürk'ün partisi bugün marjinal grupların vagonu haline gelmiştir. Onlar lokomotif olmuştur, CHP bunların vagonu konumuna gelmiştir.
Siz gerçekten cumhuriyeti iliklerinize kadar hissetmek mi istiyorsunuz, şenlikler, şölenler mi düzenlemek istiyorsunuz? Valilikler size yer gösterir bunu yine yaparsınız. Ama bütün devlet mekanizması, buradaki düzeni, tertibi, güvenliği sağlamaya kilitlenmişken kamu düzenini altüst edercesine, alternatif bayram kutlamaları yapmaya çalışıyorsunuz. Bu hangi amaca hizmet ediyor?'
Ben 'istediğim zaman, istediğim yerde, canımın istediği şeyi yapar ve söylerim' derseniz, bunun siyaset bilimindeki adı anarşidir. Bir ana muhalefet lideri peşine 50-60 milletvekili takarak, gidip kamu nizamı sağlamaya çalışan polisle tartışır, atışır mı? Polisin yöneticilerin sağduyusuyla kimsenin burnu kanamamıştır. Su sıkılmıştır, keşke bunlar da olmasa."