Gündem

Prof. Dr. Celal Şengör, ABD’deki kongre baskınını değerlendirdi: Tarih cehalet ekenin felâket biçtiği örneklerle doludur

09 Ocak 2021 12:12

Prof. Dr. Celal Şengör, ABD’de Donald Trump yanlılarının kongre binasını bastığı olayları değerlendirdi. “Ben evrime inanmıyorum, diyen bir zır cahilin Başkan Yardımcısı olduğu bir ülkede, bir avuç insanın ürettiği teknoloji ne kadar ilerlemiş olursa olsun, işte sonunda o zır cahilin benzerleri gelip meclisi basar” diyen Şengör, “Unutmayalım, tarih cehalet ekenin felâket biçtiği örneklerle doludur” ifadesini kullandı.

HaberTürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü yazısında, Celal Şengör’ün ABD’deki protestoları değerlendirdiği mektubuna yer verdi. Mektup şöyle:

"Sevgili Fatihciğim,

Bundan 2200 sene evvel Roma ordusunda görevli Yunanlı tarihçi Polibios (MÖ 200-118) Roma Anayasası’nı incelediği Ἱστορίαι' (İstoriai; genellikle ‘tarihler’ olarak çevrilen bu başlık aslında ‘araştırmalar’ demektir) başlıklı eserinde devletlerin krallık-demokrasi-ohlokrasi ve nihayet tiranlık dönemlerinden geçtiklerini yazmıştı.

Ohlokrasi kendisinin icad ettiği bir terimdir ve ‘güruhun gücü’ anlamına gelir. Güruh bir toplumun cahil e görgüsüz kesimidir.

Birkaç gece önce gece televizyonlarımızda o güruhun içinden bir grubun sözüm ona dünyanın en sağlam demokrasisinin beyni durumundaki Capitol binasına saldırısını ibretle seyrettik.

Bu arada unuttuğumuz bir şeyi hatırlatayım: Amerika Birleşik Devletleri’nin 6. başkanı olan meslekten hukukçu John Quincy Adams (1767-1848; başkanlığı 1825-1829) kuruluşuna katıldığı devlet için 'Biz bir cumhuriyet kurduk, demokrasi değil' demişti.

Mâlum, batı dillerindeki 'Cumhuriyet' Latince res publica kelimelerinden gelir ve ‘umumla ilgili şeyler’ demektir. Osmanlı’nın Arapça halk anlamına gelen cumhur (çoğulu cemahir=halk kütleleri) kelimesinden türettiği bu terim res publica’nın tam karşılığıdır.

Demokrasi ise Yunanca’dır ve nüfusun gücü demektir.

Aristoteles’in Πολιτικά(Politika) adlı eserinde üç yönetim türü anlatılır, ama bunların birer meşru birer de yozlaşmış türü olduğundan söz edilir: Monarşinin yozlaşmış türü tiranlık, aristokrasinin yozlaşmış türü oligarşi, anayasal yönetimin yozlaşmış türü de demokrasi olarak belirtilmiştir.

Büyük düşünürün bu eseri günümüzle de son derece ilgilidir. Kendisinden sonra gelen Polibios demokrasinin de beterinin olduğunu gördüğü için ohlokrasi terimini icat etmiştir.

Yönetimlerin yozlaşmasının nedeni basittir. Cehalet ve kontrolsuzluk.

Cahil toplumlar kendilerini yönetemezler. Meşhur sosyal psikolog Prof. Robert B. Edgerton (1931-2016) bu tür toplumlara 'hasta toplumlar' adını vermişti. Cahilin kuracağı kontrol, mafyanın kurduğu kontroldan farklı değildir.

Benim bilim diye yırtınmamın nedeni budur. Halktan herkesin bilim insanı olması gerekmez, ama her birey bilimsel düşünebilmeli, bilimsel düşünmenin eğitimini ortaokul ve lisede almalıdır. Eleştirel düşünemeyen, kendi özgün düşüncesini üretemeyen, dogmalara sorgulamadan inanan insanlar ister dünyanın en geri ülkesinde, isterse de en ileri ülkesinde olsunlar, duyarlı ve müreffeh bir toplum yaratamazlar.

'Ben evrime inanmıyorum' diyen bir zır cahilin Başkan yardımcısı olduğu bir ülkede, bir avuç insanın ürettiği teknoloji ne kadar ilerlemiş olursa olsun, işte sonunda o zır cahilin benzerleri gelip meclisi basarlar.

Demokrasi cahilin cahili seçmesini engelleyemez ve böyle bir durumun sonu ohlokrasi ve nihayet felâket olur.

İkinci Dünya Savaşından sonra savaşın gerçek galibi ABD, kendi ülkesindeki okuması yazması olmayan ümmi takımının nüfusun yüzde otuzdan fazlasını oluşturduğuna bakmadan, her topluma, o toplumları hiç tanımadan, demokrasi yükleme niyetiyle ortaya çıktı.

Sonuç sırayla Avrupa gençliğinin Amerikan ürün selinin etkisi ve yaşam tarzı hayâlleriyle uygarlık kültüründen uzaklaşması, bazı Latin Amerika ülkelerinin, Viet-Nam’ın, İran’ın, Afganistan’ın, Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın tahribi, ve sonunda kendi meclisinin işgali ve kırılıp dökülmesiyle alındı.

Unutmayalım, tarih cehalet ekenin felâket biçtiği örneklerle doludur."